Merkezi Washington’da bulunan insan hakları kuruluşu Freedom House (Özgürlük Evi), dünya genelinde basın özgürlüklerinin durumunu incelediği “Basın Özgürlüğü 2017” raporunu açıkladı.

Raporda 199 ülke, basın özgürlüklerinin durumu açısından 0 (en iyi) ve 100 (en kötü) olmak üzere derecelendirildi. Buna göre Türkiye, 76 puanla dünyada 163’üncü, Avrupa’da ise 42’nci ve son sırada yer aldı. Listede Türkiye’nin hemen önünde 159 ve 160’ıncı sırayı paylaşan Angola ve Myanmar ile 161 ve 162’nci sırayı paylaşan Çad ve Zimbabve bulunuyor.

Raporda ülkeler ayrıca, basın özgürlüklerinde “özgür”, “kısmen özgür” ve “özgür olmayan” kategorilerine göre sınıflandırılırken, Türkiye “özgür olmayan” kategorisine dahil edildi. Bunun yanında Türkiye, 2012-2016 yılları arasında notu 20 puan düşerek bu tarih aralığında basın özgürlükleri en fazla gerileyen ülke oldu. Türkiye 2016 yılında da 5 puan daha düşerek, Burundi, Nauru ve Belize ile birlikte, 6 puan düşen Polonya’dan sonra en çok not kaybeden ülke oldu.

Raporda, Türkiye’nin notunun düşürülmesine gerekçe olarak, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında çok sayıda baskıcı tedbirin hayata geçirilmesi gösterildi. Sansürün artması, eleştirel ve bağımsız medya kurumlarının kapatılması, gazetecilerin lisanslarının toplu iptal edilmesi, gazetecilere karşı keyfi gözaltı ve şiddet vakalarındaki keskin artış örnek verildi.

"ZATEN VAHİM OLAN DURUM DAHA DA KÖTÜ HALE GELDİ” 

Raporda Türkiye ile ilgili şu yorum yapıldı:

“Türkiye’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı girişilen 15 Temmuz darbe girişimi, bağımsız, eleştirel medya açısından zaten vahim olan durumu daha da kötü hale getirdi. Başarısız darbe girişiminden sonra ilan edilen OHAL altında çok sayıda medya kurumu kapatıldı, binlerce gazeteci ve medya mensubu işlerini kaybetti ve daha birçoğuna ülkeden çıkış yasağı getirildi.

Gazetecileri Koruma Komitesi’ne göre (CPJ), Türkiye Aralık 2016 itibariyle en az 81 gazeteciyi hapiste tutuyor ve bu, dünyadaki en yüksek rakam. Hükümet ayrıca interneti de baskı altında tutarken, darbe girişimi sırasında sosyal medyaya kısıtlamalar getirdi ve eleştirel görülen web sitelerinin engellenmesi ya da kapatılması talimatı verdi.”