Milliyet yazarı Hasan Cemal’in geçen yıl çıkan son kitabı ‘Barışa Emanet Olun’ cezaevinde ilginç bir kararla yasaklandı. Hasan cemal konuyu köşesine taşıdı. İşte o yazı:

 

HAPİSHANEDE YASAK, DIŞARIDA SERBEST!

Hapishaneden mektup var! İlginç bir mektup. Hem yargımızın hallerini, hem de özgürlük sicilimizin içyüzünü sergilediği için öyle..

İzmir 2 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun GÖRÜLDÜ damgalı mektubu 16 Mayıs 2012 tarihini taşıyor.

Altındaki imza, Seyithan Kutlu.

20 yıldır PKK’dan yatıyor.

Mektubun konusu benimle, daha doğrusu benim geçen yıl çıkan son kitabım Barışa Emanet Olun’la ilgili.

Kitap cezaevinde yasaklanmış.

Hatta imhasında karar kılınmış!

Merhaba Hasan Bey diye başlayan mektubun bazı bölümleri şöyle:

“20 yıldır PKK davasından cezaevinde yatıyorum. Köşe yazılarınızı dikkatle okuduğumu, görüş ve önerilerinizi anlamaya çalıştığımı belirtmek istiyorum.

Ülkenin temel sorunlarına, demokrasi ve özgürlüklere gösterdiğiniz duyarlığı takdir ettiğimi de ifade edeyim.

Hasan Bey,

Barışa Emanet Olun isminde bir kitap yazmıştınız.

Bu kitabı okumak istedim.

Dizi şeklinde gazetede yayınlanmıştı, okudum. Derli toplu olması için kitabı da istedim.

Ailem bana kitabı getirdi yatırdı. Ancak cezaevi idaresi kitabı sakıncalı görüp vermedi.

İnfaz Hakimliği nezdinde itirazda bulundum ama, maalesef İnfaz Hakimliği de cezaevi idaresinin kararını doğru buldu. Kararın bir nüshasını ekte gönderiyorum.

Kitap aileme geri verilmeyerek imha edilecek denildi. Sizin gibi bir aydının düşüncelerini öğrenmek, anlamak bize yasaklanıyor.

Hasan Bey,

Buna ilişkin herhangi bir yorumda bulunmayacağım. Bilgi ve iletişim çağında kitap yasaklamanın ne kadar çağdışı olduğunu belirtmeme gerek yok herhalde.

AKP her gün televizyon ve gazetelerde, demokrasi ve özgürlüklerin ne kadar geliştiğinden dem vuruyor, buna da ileri demokrasi diyor.

Eğer ileri demokrasi kitap yasaklamaksa böyle bir demokrasiyi istemiyoruz.”

Seyithan Kutlu’nun mektubu böyle.

Mektubun ekinde yeralan İzmir 1. İnfaz Hakimliği’nin 19. 12. 2011 tarihli kararından bazı satırlar da şöyle:

GEREKÇELİ KARAR, TÜRK MİLLETİ ADINA.

Dosya incelendiğinde, hükümlü Seyithan KUTLU’ya teslim edilmek üzere gelen ‘Kürt Sorununa Yeni Bakış, Barışa Emanet olun isimli kitabın içeriğinde, albüm adı altında terör örgütü lideri Abdullah ÖCALAN ve Murat KARAYILAN’ın fotoğrafları eşliğinde, terör kamplarındaki hayatını propaganda amaçlı överek anlatan, terörist olmayı teşvik eden, teröristleri kahramanlaştıran, teröristleri gerilla olarak niteleyen’ örgütsel fotoğraflar olduğu gerekçesiyle Kurum Eğitim Kurulu’nun kararıyla ilgilisine verilmemesine karar verildiği anlaşılmıştır.

(...)

İtiraza konu kitap, içeriğinde yer alan ‘Serok Apo öncümüzdür, en büyük odur, onun yolu bizim yolumuzdur. Karayılan, silahlı mücadele olmasaydı Kürtler biterdi, elde silah onurumla ölürüm dağda o zaman, Kürdistan’da kim dağda ise halk onun altında toplanır’ ibareleri ve kitabın son sayfalarındaki albümde yeralan örgütsel resimler, kitabın yazarının kitaptaki demokratik ve barış yanlısı görüşlerinin aksine, terör örgütünü, liderini, suçu ve suçluyu övücü nitelik taşıyan, devleti ve devlet kurumlarını küçük düşürücü ifadeler içeren nitelikte olup, suçu ve suçluyu övücü nitelik taşıyan, devleti ve devlet kurumlarını küçük düşürücü ifadeler içeren nitelikte olup şiddeti övdüğünden ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği kanaatine varılmış...”

Mahkeme kitap için böyle diyor.

Bu nedenle de cezaevinde okunmasını yasaklıyor.

Oysa, Barışa Emanet Olun kitabı bir yıla yakın bir süredir serbestçe satılıyor kitapçılarda.

Ne denir ki?

Hapishanede yasak, dışarıda serbest!

Bu yargıyla, bu zihniyetle işimiz çok zor, eğer demokrasi, hukukun üstünlüğü ve özgürlükler diyorsak...