Emekli Hakim Albay ve Devlet Eski Bakanı Baki Tuğ, Şamil Tayyar'ın, "Genel Kurmay 2. Başkanı Org. Turgut Sünalp'in Baki Tuğ'a telefon ederek Abdullah Öcalan'ın kendi adamları olduğunu ve bırakılması gerektiği" yönündeki iddialarına cevap verdi. Şamil Tayar'ın iddialarının gerçek dışı olduğunu söyleyen Baki Tuğ, şöyle konuştu: "Şamil Tayyar iddialarını kanıtlasın, ben Türk toplumu önünde kendimi yanlış yapan bir olarak ilan edeceğim, Şamil İspat edemezse, kendisini müfteri( iftira eden) olduğunu ilan edecek mi? Ricam budur." diye konuştu.

 

Şamil Tayyar'ı tanımadığını belirten Baki Tuğ, Şamil Tayyar'ın kendisi ile ilgili iddialarını bir başkası yönlendirmesi ile yapılmış olabileceğini kaydetti. Durup dururken Tayyar'ın böyle bir şey ortaya atmasının mantıksız olduğu kaydeden Baki Tuğ, "Şamil böyle düşünüyorduysa, gelir konuşurdu. Ondan sonra da çıkar, istediklerinin söyleyebilirdi." dedi.

 

Turgut Sunalp ile kendisinin hiçbir münasebetinin olmadığını kaydeden Tuğ, "Ben paşamı disiplinli, dürüst bir insan olarak bilirim. Sayın orgeneralin beni tanıdığını da düşünmüyorum. Şamil Tayyar'ın Turgut Sünalp ve benim hakkımdaki iddiaları uydurmadır. Hiçbir esasa dayanmamaktadır. İki görevli arasında hiçbir görev bağı yokken, bir komutanın küçük rütbedeki bir savcıya 'Bu bizim adamımızdır. Onu serbest bırakın dememesi' askeri disipline aykırıdır. Bu nedenle sayın Tayyar'ın açıklaması doğru değildir. Ben bu konudaki hukuki haklarımı, ayrıca kullanacağım. Hem caza hem hukuki dava açacağım." diye konuştu.

 

Şamil Tayar'ın Abdlah Öcalan'la ilgili bilgi edinmek istiyorsa, kendisi iktidar partisinde milletvekili olduğunu hatırlatan Tuğ, "Bu konuda, MİT, Emniyet ve TSK'nın istihbarat birimlerinden bilgi isteyebilir." önerisinde bulundu.

 

"APO'NUN AĞIR CEZA ALMASI SÖZ KONUSU DEĞİLDİ"

 

Abdullah Öcalan'ın neden tutuklandığı yönünde açıklamalarda da bulunan Baki Tuğ, şunları anlattı: "Kızıldere olaylarını protesto eden için, siyasal bilgiler fakültesinde boykot edilmiş. Bildiri dağıtılmış. Sıkıyönetim komutanlığı da boykot yapan öğrencileri yakalayıp, getirdi. 40 öğrenci. Bunların hepsinin ifadesini aldım. 20 öğrenci biz katılmadık dedi. Onlar hakkında takipsizlik kararı verdim. Katılanları tespit ettim. Tutuklama istemiyle mahkemeye sevk ettim. Mahkeme bu 20 kişiyi tutukladı. Bunlar içinde Abdullah Öcalan da vardı. Ondan sonra davayı açtım. Dava kısa sürede sonuçlandı. Bu öğrencileri 3-6 ayla mahkum ettim. Öcalan da 6 ay mahkum edilenlerden biri idi. Ceza infaz edildiğinden dolayı serbest bırakıldı."

Şamil Tayyar'ın, savcı mütalaasını değiştirdi, Abdullah Öcalan kurtuldu, iddiaları hakkında da açıklamalarda bulunan Baki Tuğ, Abdullah Öcalan'ın ağır ceza alma durumunun olmadığını ifade etti. "Yakalanıp getirilen öğrencilerle ilgili, komünizm propagandası yapmak, hükümetin manevi şahsiyetini tezhir etmek, bir de sıkıyönetim kararlarına muhalefet etmekten dava açtım. Ama, komünizm propagandası yapmak, hükümetin manevi şahsiyetini tezhir etmeye dair yeterli bir delili bulamadım. Suç sabit olmadı." diye konuştu. (ZAMAN)