ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'ne yapılan bombalı eylem sonrasında Wernicke-Korsakoff hastalarının hedef gösterilmesine Wernice Korsakoff ve Eski Mahpuslarla Dayanışma Girişimi'nden tepki geldi. Radikal Gazetesi “Korsakoff Taburu” manşetiyle çıkarken, Vatan da “Korsakoff Bombası” manşeti atmıştı. Bugün Gazetesi "Canlı bombayı Sezer affetmiş" başlığını kullanırken, Star'da da "Sezer affıyla tahliye olmuş" dikkat çekmişti.

Wernice Korsakoff ve Eski Mahpuslarla Dayanışma Girişimi konuyla ilgili İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi'nde basın toplantısı düzenledi.

İHD İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu üyesi Avukat Fazıl Ahmet Tamer, Wernicke-Korsakoff hastalarının varlığının, toplumun demokrasi mücadelesindeki eksiklikten kaynaklandığı söyledi.

'AÇIKLAMALARI KAYGIYLA İZLİYORUZ'

Girişim adına açıklama yapan Seza Mis Horuz ise, "Ankara'daki ABD Büyükelçiliği'ne yönelik intihar saldırısının ardından Wernicke-Korsakoff hastalığından tahliye edilmiş mahpusların büyük bir sorumsuzlukla hedef gösterilmesini hayret ve kaygıyla izliyoruz" dedi.

"Bu kişiler potansiyel bir tehdit değil, toplumsal mücadele eksikliğinin yükünü kendi tercihleri ile de olsa ağır bir şekilde taşımak zorunda bırakılmış muhaliflerdir" diyen Horuz, daha önce serbest bırakılan Wernicke-Korsakoff hastalarının yeniden tutuklandığına dikkat çekti, 20 Wernicke-Korsakoff hastasının cezaevinde olduğunu söyledi.

Seza Mis Horuz, "Vicdanların sağladığı koruma ile serbest bırakılan bu kişiler kimseye yük olmadan insani, vicdani, siyasi sorumluluklarını engellere rağmen yerine getirmeye çalışmaktadırlar" dedi.

Horuz son olarak şunları söyledi: "Bizlerin mücadele eksikliği, demokratik kanalların tıkanıklığını açmadaki yetersizliklerimiz nedeniyle bedel ödemek zorunda kalmış bu direnişçileri hedef göstermek sorumsuzluktur, ayıptır. Yalan haber ve çarpıtmaların öznelerine basın ilkelerine ve insan haklarına saygılı davranma sorumluluklarını bir kez daha hatırlatıyor, onları Wernicke-Korsakoff hastalarına yönelik saldırılarına son vermeye ve özür dilemeye çağırıyoruz."

'SUÇ İŞLENİYOR'

Wernicke-Korsakoff nedeniyle tahliye olan ölüm orucu eylemcisi Nihat Göktaş, ölüm orucu eylemleri sırasında zorla müdahale sonucu hastalığa yakalandıklarını hatırlattı. Göktaş, "Kendi yaşamımızı sürdürürken önemli sıkıntılar çeksek de inandığımız değerler ve inançlarımız doğrultusunda yapabileceğimiz oranda mücadele etmeye çalışıyoruz. Bu noktada herkesin tercihi kendi tercihidir. Bilincimizin yerinde olmadığı, kandırıldığımız söyleniyor. Bedensel anlamda engelliyiz, ama düşünsel anlamda sağlıklıyız" diye konuştu.

Söz konusu haberlerle yeniden hedef tahtasına oturtulduklarına dikkat çeken Göktaş, şöyle konuştu: "Hepimiz kendi tercihlerimizi yaparak yaşamımızı sürdürüyoruz. Yetkililerin açıklamaları bizlere karşı işlenen suçtur. Çarpıtmadır. Bütün Wernicke-Korsakoffluları ve hastalıktan dolayı tahliye olmuş olanlar hedef tahtasına oturtuluyor. Yarın başımıza herhangi bir şey geldiğinde, bu açıklamayı yapanlar sorumludur. Bunları kınıyoruz, özür dilemeye çağırıyoruz."

“YÖNLENDİRMEYE İHTİYACIMIZ YOK"

Radikal gazetesinin “Korsakoff taburu” başlıklı haberini hatırlatan Eyüphan Başar da, basının aymazlık örneği sergilediğini belirtti.

"Unutkanlıklarımız, engellerimiz var. Yaşama tutunmakta belli zorluklarımız, ama sağlıklı düşünen insanlarız. Tercihlerimizi rahatlıkla yapabiliriz. Yönlendirmeye ihtiyacımız yok" diyen Başar, "Daha önce de hedef gösterilen bazı arkadaşlarımız tutuklanmıştı. Benzer bir durumun yaşanabilir olması bizi kaygılandırıyor. Bu devlet çok kinci. Devlet bizden bir alacağı var gibi davranıyor. Başımıza herhangi bir şey geldiğinde bunun sorumlusu medya ve yetkililer olacaktır" dedi.