Gazeteci Arzu Demir’e toplatılan kitabı “Dağın Kadın Hali” ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’la yaptığı röportaj nedeniyle “Örgüt propagandası” yaptığı gerekçesiyle dava açıldı. ETHA Editörü ve ANF muhabiri Demir’e, toplatma kararı olan “Devrimin Rojava Hali” kitabı nedeniyle de soruşturma açıldı.

Demir, “Örgüt propagandası” yaptığı gerekçesiyle hakkında açılan dava ve soruşturmalarla ilgili geçtiğimiz günlerde Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’nde Cumhuriyet Savcılığı’na ifade verdi.

Demir’in gazetecilik faaliyetleri nedeniyle hakkında açılan iki dava ile üç de soruşturma bulunuyor.

Evrensel’den Cansu Pişkin’e hakkında açılan dava ve soruşturmalara ilişkin açıklamalar yapan Demir, “Soruşturmaların hepsinin toplamı gazetecilik faaliyetiyle ilgili. Bu dönem hakikat ve yalanın savaşı aynı zamanda. Saray iktidarı, saray medyası üzerinden bir gerçek kurmaya çalışıyor. Gazetecilik faaliyetini yapmaya çalışan sosyalist, muhalif gazeteciler ise bunun karşısında hayatın gerçekliğini göstermeye çalışıyor” dedi.

‘BU SAVAŞ AYNI ZAMANDA SÖZÜN DE SAVAŞI’ 

Gazetecilere yönelik artan baskıya dair değerlendirmelerde bulunan Demir, “Medya üzerindeki baskıyı hakikat dediğimiz şeyin okurla, halkla buluşmasını engellemeye dönük bir uygulama olarak görüyorum. Çünkü savaş, silahların yanı sıra sözle de yapılıyor, sözün de savaşı bu. Saray, karşısında hiçbir şey görmek istemiyor. Bir işi kurallarıyla yapmaya çalışan kim varsa bunun karşısında bir yerde konumlanıyor” diye konuştu.

‘GAZETECİLİK YAPMA ZEMİNİ ORTADAN KALDIRILIYOR’

Savaş politikalarının medya üzerindeki bakıyı arttırdığını belirten Demir, “Gazetecilik yapma zeminini ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Savaş dönemi değişmezse muhtemelen bu soruşturmalar ve davalar hapis cezasına dönüşecek. Dolayısıyla bu olanları ‘Gazetecilik yapma’ mesajı gibi algılıyorum” dedi.