Habervaktim.com sitesinde yayınlanan, "Öğrencileri organize eden kim?" başlıklı Yeni Akit gazetesinden Sinan Yavuzoğlu imzalı haberde, ODTÜ olayları ile ilgili bir bildiri yayınlayan Eğitim Sen hedef gösterildi.

Haberde, "ODTÜ’nün altını üstüne getiren 'öğrenciler'in marjinal sol ve bölücü örgüt mensubu oldukları ortaya çıkarken, eylemleri, pek çok yöneticisi KCK’dan gözaltına alınan KESK’e bağlı Eğitim Sen’in organize ettiği saptandı," denilirken,  Eğitim Sen için, "KCK ile Ergenekon’a yakınlığı ve İHL, dini eğitim, başörtüsü karşıtlığı ile biliniyor," diye belirtildi.

EĞİTİM SEN TERÖRİST BAŞI İLAN EDİLDİ

ODTÜ'deki polis şiddetini kınamak için "ODTÜ’yü Hedef Tahtasına Koyan Başbakan’a Sesleniyoruz" başlıklı bir açıklama yayınlayan Eğitim Sen'i, bu bildirisinden ötürü suçlu ilan eden Habervaktim.com, Eğitim Sen'in bu bildiriyle beraber, "başkaldırıya" geçtiğini ve başrolü üstlendiğini iddia etti.  

Eğitim Sen, ilgili açıklamasında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "bu hocalar öğrencilerini böyle yetiştiriyorsa onlara yazıklar olsun" sözlerine tepki göstermiş, ODTÜ'de Erdoğan protestosu sırasında polisin orantısız şiddetine dikkati çekmişti.

ÖĞRENCİLER ÖRGÜT ÜYESİ YAPILDI, ÖRGÜT İSİMLERİ VERİLDİ

Habervaktim.com'daki haberde ise ODTÜ'lü öğrencilerin yaptığı protesto eylemi "DHKP/C, DEV-YOL, MLKP gençlik yapılanmaları üyelerinin gerçekleştirdikleri eylem" olarak nitelendirilirken, Eğitim Sen'in de bu örgütlerin destekçisi olduğu öne sürülüyor.

"Genel Başkanı dahil birçok yöneticisi PKK/KCK soruşturması kapsamında tutuklu bulunan KESK'in ve Eğitim Sen'in eylemcilere olan bu desteği, bölücü cephe ile diğer örgütler arasında ODTÜ'de ittifak kurulduğu anlamına geliyor," denilen haberde, öğrenciler asılsız iddialarla belli örgütlere üyeymiş gibi gösterilirken, Eğitim Sen ise onlara destek veren olarak 'yılanın başı' ilan ediliyor.

EĞİTİM SEN'İN AÇIKLAMASI

Eğitim Sen tarafından yapılan ilgili açıklama ise şöyle:

"ODTÜ`de yaşananlardan sonra Başbakan Erdoğan, protestocu öğrencileri terörist ilan etmiş, ardından da ODTÜ`de polis şiddetini kınamak için ders yapmayan öğretim elemanlarına karşı "Bu hocalar öğrencilerini böyle yetiştiriyorsa onlara yazıklar olsun." demişti. AKP`nin kurmayları da "Başkanlarının" açtığı yoldan "durmak yok yola devam" diyerek medyaları aracılığıyla nefret kusmaya devam ettiler. Hepsinin ortak noktası ise "Başkan Hazretlerinin" nasıl olur da protesto edilebildiğiydi. Bu nedenle öğrencilerin evine gece baskınları yapmakta, "özel yetkili" savcıları harekete geçirmekte ve öğrencilerin polisin kurduğu barikatın önünde "uzun eşek" ve "birdirbir" oynadığı görüntüleri "delil" olarak sunmakta hiçbir sorun görmediler. Üstelik "savaş" hazırlığının yapıldığı bir dönemde Türkiye "Göktürk-2" uydusuyla uzayı da fethetmişken bunlar oluyordu. ODTÜ ise tüm bileşenleriyle, Rektörü`yle polisin orantısız şiddetine topyekün karşı çıkıyor, öğrencilerin tepkisini demokratik hakları bağlamında değerlendiriyor ve üniversitenin nasıl bir kurum olması gerektiği hakkında AKP`ye ve YÖK`e ders veriyordu. Başbakan Erdoğan ve kurmayları madem protestoları anlamakta zorlanıyorlar, o zaman biz anlatalım.

· Bir taraftan herkese eşit mesafedeyiz dediniz, diğer taraftan size muhalif her düşünceyi, her kesimi susturmak için hukuksuz, keyfi ve siyasi her yola başvurdunuz,

· Kendinizi ve yandaşlarınızı doyuramadınız; memura, işçiye ve emekliye "üç kuruş parayı" çok gördünüz,

· İş cinayetleri sonrasında ölen işçilere "iyi öldüler" diyen birisini Milli Eğitim Bakanı yapıp, çocuklarımızı emanet ettiniz,

· 4+4+4 diyerek çocuklarımızın geleceğini kararttınız; ama bir türlü kopyacıları bul(a)madınız,

· Eğitim, sağlık dönüşümü dediniz, parası olanı "vezir", olmayanı "rezil" ettiniz,

· Kadınlar sokak ortasında katledilirken, siz "namus bekçiliğine" soyunup, "en az üç çocuk" dersleri verdiniz,

· Her şeyi sattıktan sonra bir de gözünüzü derelerimize dikip, doğamızı talan ettiniz,

· 12 Eylül`e ağıtlar yaktınız, ama iktidarınızı güçlendirmek için 12 Eylül cuntacılarını dahi geride bıraktınız,

· İşinize geldi mi hukuka müdahale edilmesine izin vermeyiz dediniz ama hukukun temel kavramlarını, "AKP`ye sadakat ve itaat" olarak yeniden yazdınız,

· Roboski (Uludere)`de insanları katlettiniz, hesabını vermemek için kırk takla attınız,

· Sivas Davası`na zamanaşımını; Maraş, Sivas katliamını anmak isteyenlere ise biber gazını, tazyikli suyu ve polis şiddetini meşru gördünüz,

Kısaca bizleri, yoksullaştırdınız, yoksunlaştırdınız, haklarımızı birer birer tırpanladınız, dilimize ve kültürümüze kelepçe vurdunuz, size muhalif her sese polisle, yargıyla karşılık verdiniz. Dün ODTÜ, yarın bir başka yer bu direnişin mekanı olacak. "Böyle yönetilmek istemiyoruz", "bu gidişe dur" diyenlerle spor salonlarında, sokakta, üniversitelerde, meydanlarda daha çok karşılaşacaksınız. Korkmakta haklısınız. Çünkü bizler, artık "beklenti yönetme politikalarınıza" doyduk ve eşitçe, özgürce yaşayabileceğimiz bir yaşamı yaratabilmenin derdine düştük. Bu nedenle, Eğitim Sen olarak, ODTÜ`nün tüm bileşenlerinin yürüttüğü bu mücadelede yalnız olmadıklarının altını çiziyor ve "BAŞKALDIRIYORUZ!" diyoruz." (Demokrat Haber / Bekir Avcı)