Radikal yazarı Özgür Mumcu bugünkü yazısında tartışmalara neden olan 'Başbakan'dan harçlık isteyen muhabir' olayını yorumladı.

Mumcu'nun, 'Gazeteciye bayram harçlığı doğrudur' başlığıyla Radikal'de yayınlanan yazısı şöyle:

Bu seneki Kurban Bayramı güzel bir âdetle başladı. Başbakan Erdoğan kendisinden harçlık isteyen bir muhabire 200 lira verdi.

Bu şık jest hızla yayıldı. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kendisini takip eden gazetecilere 5’er lira harçlık dağıttı. Mali disipline ne kadar bağlı olduğu hakkında da ince bir mesaj vermiş oldu. “Sakın bu parayı harcamayın” diyerek tasarrufun ekonomi için önemini de vurguladı.

Harçlık hamlesi sadece kabineyle sınırlı kalmadı. AKP Samsun İl Başkanı gazetecilere 40’ar lira dağıttı.

Böylece harçlık tarifesini de öğrendik. Başbakan 200, Maliye Bakanı 5, İl Başkanı 40 lira harçlık veriyor.

Mızmızlanmayı ve her şeye itiraz etmeyi muhalefet zanneden, artık alıştığımız bazı kesimler bu harçlık işine çok kızdı.

Bunlara en güzel cevabı ise Star gazetesi verdi. Şu başlıkla: “Gezizekâlılar bayram ruhunu da anlamadı”.

Milletin özdeğerlerine uzak bu kesimler bayram nedir bilmezler. Biliyorsunuz AKP iktidarından önce İttihatçı zihniyet bayramları yasaklamıştı.

Bu memlekette inananlar, bodrumlarda gizlice kurban kesmekte, çocuklara harçlık gece yarısından sonra gizlilik yeminleri ettirilerek verilmekteydi.

Kurban Bayramı’nda büyük ve küçükbaş hayvan satışına sınırlamalar getiriliyor, Ramazan Bayramı’nda likör içmeyenlerin affedersiniz sokaklarda yüzlerine tükürülüyordu.

Biz bunları hep yaşadık.

Bu milletin şahlanışını, kendi kimliğiyle hayatına sahip çıkmasını engellemek isteyenler için bayramlar büyük bir tehditti. Milletin zihin kökünü kurutmak isteyen bu şahsiyetsiz zalimlerin elinden çok çektik.

Bereket, nurlu ufuklarla yeni bir şafak doğdu. Başbakan’da simgeleşen bir uyanışla özdeğerlerimize yeniden kavuştuk. Bu vesileyle bayramlar da coşkuyla tekrar kutlanmaya başladı.

Bunlar, oruç tutanların kollarını bağlayıp burunlarını sıkıp zorla yemek yedirdiler.

Bunlar, kurbanlıkları kaçırıp doğaya saldılar. Memleketin ovalarını, doğaya salındığı için vahşileşmiş danalar, koyunlar kapladı. İnançsızlığın ve zulmün bu hazin manzarasını insanın içi acımadan hatırlaması mümkün mü?

Bunlar, harçlık verenleri ‘nereden buldun’ kanunlarıyla yolsuzlukla suçladılar.

Torunlarına harçlık verdiği için hapishanelerde çürüyen dedeleri de mi unuttunuz?

O günler geride kaldı. Artık devlet baba gazeteci çocuklarına harçlık dağıtabiliyor.

Bugüne dek hiç bayram görmemiş baskıcı zihniyetin temsilcileri ise buna şaşırıyor.

Oysa bir gün büyüklerinin elini öpüp bayram harçlığı almış olsalardı bu cahil tepkiyi vermeyeceklerdi.

Bayram harçlığını kim verir? Aile büyüğü.

Kime verir? Aile küçüğüne.

Bu millet aynı zamanda bir aile değil mi?

Bu milli ailenin büyüğü de milletin kahir ekseriyetle başa getirdiği Başbakan değil mi?

Başlar ayak, ayaklar baş olsun isteyen bu huzursuz anlayış güzel bir âdeti maalesef diline doladı.

Star gazetesi çok güzel yazmış: “Özellikle Gezici tayfanın medya ayağının cehaleti bu olayla bir kez daha ortaya çıkarken, yapılmaya çalışılan bu çirkinliğe birçok kullanıcı tepki gösterdi.”

Bu millet uyandı. Başbakan, bakan ve il başkanı muhabirin velinimeti. Onlar var diye haber yapabiliyorlar. Elbette harçlık alacaklar.

Aynı zamanda Erdoğan bütün milletin aile büyüğü, elbette harçlık verecek.

AKP gelene kadar bayram nedir bilmeyen büyüğün küçüğüne gösterdiği teveccühe bile itiraz eden bu müzmin muhaliflere gerekli dersi verdiği için Star gazetesine bir teşekkür borçluyuz.