Gazeteciler, KCK kapsamında yapılan operasyonlarla 38 gazetecinin gözaltına alınmasını İstanbul ve Ankara'da protesto etti.

 

"Özgür Basın Susturulamaz-Gözaltı ve Tutuklama Terörüne Son" diyen gazeteciler, herkesin ifade hakkı için, haber alma hakkı için, meslektaşlarının örgütlenme ve çalışma hakları için, tüm halkın iletişim hakkı için mesleklerini yapmaya ve mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi.

 

TAKSİM'DEKİ EYLEME İLGİ BÜYÜKTÜ

 

İstanbul'da Taksim Tramvay Durağı'nda toplanan gazeteciler eyleme 19.30'da başladı. Çoğunluğunu gazetecilerin oluşturduğu eyleme ilginin büyük olması dikkat çekti.

 

İLK EYLEM ANKARA'DA YAPILDI!

 

Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Türkiye Gazeteciler Sendikası Ankara Şubesi tarafından İnsan Hakları Anıtı önünde gerçekleştirilen eylemle 38 gazetecinin KCK kapsamında gözaltına alınmaları protesto edildi. Gazetecilerin gerçekleştirdiği eyleme CHP milletvekilleri Musa Çam ve Veli Ağbaba ile BDP milletvekilleri Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü de destek verdi. Anıt önünde toplanan gazeteciler ellerinde bugün gerçekleştirilen operasyonlar kapsamında gözaltına alınan gazetecilerin çalıştıkları Birgün, Azadiya Welat ve Gündem gazetelerini taşırken, gazeteciler "Özgür Basın Susturulamaz-Gözaltı ve Tutuklamalara Son" yazılı pankartın ardında eylemlerini gerçekleştirdi.

 

Burada grup adına açıklamayı okuyan Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Bulut, bu sabaha karşı İstanbul, Ankara, Adana, İzmir, Van ve Diyarbakır'da yapılan polis operasyonlarıyla yaklaşık 40 meslektaşlarının gözaltına alındığını öğrendiklerini ifade ederek, evlere ve işyerlerine yapılan baskınlarla Dicle Haber Ajansı, Fırat Haber Ajansı, Etkin Haber Ajansı, Birgün Gazetesi, Evrensel Gazetesi, Özgür Gündem Gazetesi, Özgür Halk ve Demokratik Modernite dergisinde çalışan arkadaşlarının gözaltına alınarak İstanbul'a götürüldüklerini söyledi.

 

Dünyada, tutuklu gazeteci sayısının en yüksek olduğu ülkenin Türkiye olduğunu söyleyen Bulut, "Bugün itibariyle iyice açığa çıktı ki AKP iktidarı şu an 70'e yakın olan tutuklu gazeteci sayısını hızla 100'e tamamlamak hatta elinden geldiğince dışarıda gazeteci bırakmamak istiyor" dedi.

 

'SUSMAYACAĞIZ'

 

Mesleklerini ve meslektaşlarını her ne pahasına olursa olsun savunacak olan gazetecilerin, zulme karşı direnişin, karanlığa karşı aydınlığın, biat kültürüne karşı başkaldırının, haksızlıklara karşı haklıların, ezenlere karşı ezilenlerin sesi olmaya devam edeceklerini söyleyen Bulut şunları kaydetti:

 

"Üzerimizdeki ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel baskılar her geçen gün artarken bizler iktidar ve patronlara rağmen objektiflerimizi gerçeğe doğrultacağız, kalemlerimizle doğruları yazacağız, meslek ilkelerimizden ve insanlık değerlerimizden asla vazgeçmeyeceğiz.

 

Basın özgürlüğü üzerindeki gözaltı ve tutuklama terörü derhal son bulmalı ve cezaevlerindeki gazeteciler bir an önce özgür bırakılmalıdır.

 

Bu vesileyle bir kez daha yüksek sesle dile getiriyoruz ki herkesin ifade hakkı için, haber alma hakkı için, meslektaşlarımızın örgütlenme ve çalışma hakları için, tüm halkın iletişim hakkı için mesleğimizi yapmaya ve mücadele etmeye devam edeceğiz.

 

Şimdi iktidar sahiplerinin gözlerine bakarak bir kez daha haykıracağız. Biliyor musunuz? Susmayacağız!"

 

'SUSARSANIZ SIRA HERKESE GELECEK'

 

CHP İzmir Milletvekili Musa Çam ise burada yaptığı konuşmada AKP döneminde işçi, memur, köylü, gazeteci gibi toplumun birçok kesiminde tutuklamaların hız kazandığını ifade ederek, "Herkes tutuklama kamplarına gönderiliyor. Susan herkese sırayla sıra gelecek" dedi. Bu nedenle toplumun tüm kesimlerine "susmamaları, seslerini çıkarmaları" konusunda çağrıda bulunan Çam, Pazartesi günü görülecek olan gazeteciler Ahmet Şık ve Nedim Şener'in davasını da izleyeceklerini söyledi.

 

'BEŞİR ATALAY BİZİ HAKLI ÇIKARDI'

 

BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ise yaptığı konuşmada, Türkiye'de basın emekçilerinin bu tür saldırılarla ilk kez karşı karşıya kalmadıklarını, bugün cezaevinde tutuklu 68 gazetecinin bulunduğunu söyledi. Hükümetin söylemlerinde 90'lı yıllara bir daha dönülmeyeceğini sık sık dile getirdiğini ifade eden Tuncel, ancak bugün de zihniyetin 90'lı yıllardan farklı olmadığını ve o yıllardan farklı düşünenlerin bir bir cezaevlerine konulduğunu söyledi.

 

Başından beri KCK operasyonlarının siyasi olduğunu söylediklerini ifade eden Tuncel, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın yaptığı açıklamalarla bunu onayladığını ileri sürdü. Tuncel, "Beşir Atalay, operasyonların terörle mücadele kapsamında kendi hükümetleri tarafından yürütüldüğünü itiraf etmiştir" dedi. Yargının bağımsız olmadığını ileri süren Tuncel, "Tutuklanacakların listesini AKP gönderiyor, yargı da onaylıyor" diye konuştu.

 

İSTANBUL: ‘YANSAK DA DOKUNACAĞIZ...’

 

Taksim'de bir araya gelen yüzlerce gazeteci “Baskılar asla bizi yıldıramayacak”, ''Yansak da dokunacağız'' diyerek gözaltı ve tutuklama terörünü protesto ettiler.

 

Taksim meydanında bir araya gelen ve “Özgür Basın Susturulamaz”, “Gözaltı ve Tutuklama Terörüne Son” “Gerçekler gizli kalmayacak özgür basın susmayacak'' yazılı pankartlar ve dövizlerin yanısıra gözaltına alınan gazetecilerin fotoğrafları ile gazeteleri taşındı.

 

Meydan’dan Galatasaray Lisesine kadar yürüyen kitle sık sık “Özgür basın susmayacak”, “Yansak da dokunacağız”, “Hepimiz Kürdüz hepimiz KCK’liyiz”, “AKP elini özgür basından çek” sloganları ıslıklar zılgıtlar eşliğinde attı.

 

Gazeteciler yoğun katılım sağlarken, sanatçılar, aydınlar, sosyalistler ve demokratik kitle örgütü temsilcilerinin de katıldığı eylemde basın açıklamasını Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Sekreteri Alper Turgut Okudu.

 

Turgut, gerçekleştirilen operasyonlar ile tüm muhalif basının ve çalışanlarının susturulmak istendiğini söyledi. Dışarıda olanların da “susmazsınız size de sıra gelecek” mesajlarının verildiğinin altını çizen Turgut “Ama biz itaat etmiyoruz, kaçmıyoruz, korkmuyoruz” dedi.

 

“Gazetecilerin hapiste olması demek, haber alma hakkımızın da gasp edilmiş olması demektir” diyen Turgut sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bugün hem meslektaşlarımızı hem de haber almak hakkımızı savunmak için buradayız. Bu saldırı aynı zamanda halkın gerçeği öğrenme hakkına yapılan bir saldırıdır. Bu nedenle asla susmayacağımızı, düşüncelerin hapsedilmeyeceğini göstermek için buradayız. Basın özgür olan kadar hapishaneler boşalana kadar bu meydanlardayız.”

 

'AKP ABLUKASINI ÖZGÜR BASIN DAĞITACAK’

 

Turgut’un adından söz alan ve basınların gerçekleştiği Gazetelerden Özgür Gündem Gazeteci Editörlerinden Bayram Balcı ise yaşanan süreci Tansu Çiller ve Süleyman Demirel dönemlerinde yaşandığını hatırlattı. 90’lı yıllarda Kürt ve muhalif basın yayın kurumlarının bombalandığını, gazetecilerin sokak ortasında katledildiğini hatırlatan Balcı, “Yapılabilecek her şeyi denediler ama başaramadılar Kürt basını asla susmadı, asla susmayacak da göreceksiniz. Bu AKP ablukasını Özgür basın dağıtacaktır” dedi.

 

Yapılan açıklamanın ardından eyleme destek veren Karadeniz İsyandadır grubu, gözaltına alınan Karadenizli basın çalışanı Evrim Kepenek için “Evrim Kepenek halkların kardeşliğidir” pankartıyla eylemi devam ettirdi ve sloganlar atıldı.

Alttaki fotoğraf: Ali Öz