Fırat Kuyurtar / Demokrat Haber

Başta haber ve köşe yazıları olmak üzere basın içeriklerinin alıntılanarak başka bir ortamda alıntı kurallarına uyularak yahut uyulmayarak yayınlanması meselesi son dönemde tartışmalı bir konu haline geldi. “Gazetelerin içeriği sadece gazetelerindir” sloganı ile bildiri yayınlayan medya temsilcileri 30.09.2012 tarihinde kamuoyuna açıkladıkları duyuru ile gazete içeriklerini kullanan yahut yayınlayanlara “Fikir ve emek hırsızlığına karşı duracağımızı ve bu eylemi gerçekleştiren kişiler ve kurumlar aleyhine her türlü hukukî ve meslekî takipte bulunacağımızı, kamuoyuna saygıyla duyururuz” dediler.

Bunun karşısında kendilerini Alternatif Medya Şenliği (AMŞ) olarak adlandıran inisiyatif yayınladığı bildiride  gazete içeriklerinin tüm insanlığın ortak varlığı olduğunu, emeğe saygı gereği alıntı kurallarına uymanın tercih edilmesi gerektiğini ancak buna uyulmamasının da bir sorun olmadığını ifade etti. AMŞ’ye göre içerik tüm insanlığın ortak varlığıydı, bağlamından kopartılıp metalaştırılamazdı.  Bildiri yayınlayan medya kuruluşları “Uzayda, izole bir vakum içinde, insanlığın tarihsel birikiminden bağımsız oluştuğunu düşünüp etrafını  çitle çevirmeye” çalışıyordu.

Bildiri yayınlayan medya kuruluşları neden böyle bir şey yapma gereği duydu? Konuyu çok ayrıntılı olamasa da fikri mülkiyet hukuku açısından, bir hukukçu gözüyle değerlendirmeye çalışacağım. Basın iktibasları 5846 Sayılı Fikir Sanat Eserleri Kanunu m.36’da düzenlenmiştir. Gazete münderecatlarından serbestçe faydalanılmasının temelinde anayasal “haber alma” hakkı vardır. Amaç toplumun yaşanan günlük olaylar hakkında mümkün olduğunca geniş ölçüde bilgi sahibi olmasıdır. Bu işin özgürlük kısmı…

Bilindiği üzere iktibas karşıtı bildiri yayınlayan basın kuruluşlarının tamamı, bir kaç büyük medya grubunun kontrol ve denetiminde ve bu medya kuruluşları ciddi anlamda mali güce sahip, yani habere etkin bir şekilde ulaşma konusunda bildiri yayınlayan medya kuruluşlarının gücü alternatif medya kuruluşları karşısında tartışılmaz. Haber ve günlük havadislerin çoğu bu iktibas karşıtı bildiri yayınlayan medya kuruluşları sayesinde önümüze geliyor. Bu fedakarlık karşılığında iktibas karşıtı olan bu medya kuruluşları kar etmek istiyor. Bu da işin hak kısmı…

Peki haber nedir? Kime aittir? Örneğin bu medya kuruluşları bir haberi yayınladıktan sonra o haber veya diğer içerikler üzerindeki mülkiyet haklarını öne sürerek, basın iktibası yapanlar aleyhine hukuki ve cezai takibat yapabilirler mi?

HABERLER VE GÜNLÜK HAVADİSLER

FSEK m. 36’ya göre yayınlanan “günlük havadisler” ve “haberler” serbestçe iktibas olunabilecektir. Her ne kadar yasa maddesinin başlığı gazete münderecatı olsa da bunu geniş olarak anlamak gerekir. Buna göre çeşitli konu ve maksatlarda kaleme alınan basın yazıları ve beyanatlar, gazete veya dergilerde tefrika halinde yayınlanan bir roman veya hikaye, bir şiir veya güfte, bir bilimsel makale, yazılı basın yönünden fotoğraf ve resimleri, radyo – TV bakımından ise sesler, hareketli veya sabit resimler yada ses ile görüntülerin birlikte kullanılması suretiyle kamuoyuna sunulan açıklamaları “münderecat” kapsamında değerlendirmek gerekir.

Günlük olay/havadis ve haberler ile kastedilen nedir? Bu sınıflamadaki içerikler sırf bir olayı nakletmekte olduklarından ve çoğunlukla bunun dışında bir hususiyet taşımadıklarından, kural olarak FSEK m. 1/B/a anlamında eser niteliğinde değildirler. Her ne kadar hususiyet taşıyan bir biçimde oluşturulmuş haberler bulunsa da, günlük havadisler ve haberler kimsenin tekelinde olmayan, her görenin yahut duyanın bir başkasına serbestçe anlatabileceği olaylardır.

Öğretide günlük haber ve havadislerin çoğu zaman eser niteliğinde olmasalar da FSEK m.80/C’de “Radyo-televizyon kuruluşları, gerçekleştirdikleri yayınlar üzerinde… Hususlarında münhasıran hak sahibidirler”  hükmü gereği, haber sahibi yayın kuruluşlarının haberler üzerinde hak sahibi oldukları şeklinde görüşler vardır. Yasa metninden Radyo – TV’ler lehine getirilen bir kısıtlamanın internet ortamında yayın yapan haber yayın kuruluşları aleyhine de bir kısıtlama getirdiği iddia edilen yorumlara katılmıyorum. Hukukun her alanında olduğu gibi fikri ve sınai mülkiyet hukukunda da sınırlamalar istisna, özgürlükler esastır. İstisnalar da yasalarla açıkça düzenlenmelidirler.

KÖŞE YAZILARI VE HABER – YORUM YAZILARI

FSEK m. 1/B/a tanımı gereği köşe yazıları başta olmak üzere haber ve günlük havadis dışında kalan gazete içeriklerinin çoğu FSEK anlamında eserdir. Bu nedenle de yasada haber ve günlük havadislerin içeriklerinin alınması farklı, köşe yazıları ve diğer eser niteliğindeki gazete münderecatının içeriklerinin alınması ve yayınlanması farklı düzenlenmiştir. Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu m.36 ikinci cümlesine göre köşe yazıları veya haber – yorum yazılarına ilişkin iktibas hakları özellikle saklı tutulmamış ise aynen veya işlenmiş bir şekilde alınarak yayınlanması mümkündür.

Yasanın devamı ve bu konuya ilişkin can alıcı kısmı ise Fikir ve Sanat Eserleri  Kanunu m.36 üçüncü cümlesinde şöyle düzenlenmiş: “İktibas hakkı mahfuz tutulsa bile sözü geçen makale ve fıkraların kısaltılarak basın özetleri şeklinde alınması, radyo vasıtasiyle veya diğer bir suretle yayılması caizdir.”  Gazete münderecatına, ilgili yayın kuruluşu iktibas yasağı koymasının mümkün olmadığı ancak kısmen bu iktibası sınırlama hakkına sahip oldukları açıktır.

Alıntı yapacak olan medya kuruluşları, haber ve günlük havadislerin aksine eser niteliğindeki bu içerikleri yayınlarken asgari bir emek harcamalı, eserin tamamını yayınlanmamalı, içeriği basın özeti şeklinde kısaltarak vermeli, içeriğin kimin tarafından oluşturulduğunu ve hangi kaynaktan alındığını ifade etmeli, hatta o kaynağa aktif link vermelidirler.  Alınan kısmın yalnızca kısa olması, bunun asıla olan ihtiyacı ortadan kaldırmadığı anlamına gelmez. İktibas hakkı saklı tutulan bir yazı özetlenirken bu şartlara uyulmaması ve dolayısıyla yazının aslına olan ihtiyacın ortadan kaldırılması, haksız rekabet oluşturabilecektir.

ALINTI NASIL OLMALIDIR?

Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu m.36 son cümlesi atıf/alıntı kuralları meselesini şu şekilde düzenlemektedir: “Bütün bu hallerde, iktibas edilen gazete, dergi ve ajansın ve eğer bunlar da başka bir kaynaktan alınmışlarsa o kaynağın adı, tarih ve sayısından başka makale sahiplerinin adı, müstear adı veya alameti zikredilmek icabeder.” hükmünü içermektedir. Alıntı kurallarına uyulmaması halinde, eser sahibi olarak nitelenecek olan kaynak gazete münderecatı sahiplerinin, duruma göre mali hakları ve/veya manevî hakları ihlâl edilmiş olabilecektir. Eser sahibi de, bu haklarının ihlâlinden dolayı FSEK’in sağladığı himayeden yararlanabilir. Bu nedenle alıntı kurallarına hem yasal hem de etik olarak dikkat etmek gerekir.

GAZETELERİN ALINTI YAPILAMAYACAĞINA İLİŞKİN KAYITLARI

İnternet ortamında da yayın yapan ve bildiriye imza atan gazetelerden birisine ait internet sayfasında aynen şu kayıt yer almakta: “İnternet baskısında yer alan tüm metin, resim ve benzeri içeriğin hakları... Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş'ye aittir. Hiçbir şekilde basılı ya da elektronik bir ortamda (CD, Internet vs.) kaynak gösterilse bile izin alınmadan kullanılamaz.”

Haberleri ve günlük havadisleri serbestçe, köşe yazıları, yorum-haber ve diğer içerikleri ise özellikle iktibas hakkı saklı tutulmamışsa yine izin almadan tamamını serbestçe eğer iktibas hakkı yukarıdaki gibi özellikle saklı tutulmuşsa da bu içeriklerin de kısaltılarak basın özetleri şeklinde serbestçe alınması mümkündür. Yani herhangi bir şekilde izin alma zorunluluğu yasada düzenlenmemiştir. İzin alma zorunluluğu ancak yayınlanmak istenen içeriğin iktibas edilmemesi konusunda ilgili medya kuruluşu tarafından özellikle bir kayıt konulmuşsa ve alıntı yapacak olan medya kuruluşu tarafından bu içeriğin tamamı yayınlanmak isteniyorsa söz konusu olacaktır.

Yukarıdaki örnekte olduğu gibi “tüm metin, resim ve benzeri içeriğin hakları” gibi ifadeler kullanarak herhangi bir içeriğin iktibas edilemeyeceğine ilişkin konulan kayıtlar geçerli değildir. Tek tek her içerik için ayrı ayrı iktibas hakkının saklı tutulması gerekir. İçeriklerle ilgili tek tek kayıtlar konulsa bile sınırlamanın kapsamı FSEK m.36/II ile belirlidir. Ne yukarıdaki uyarı yazısını yazan yayın grubu ne de diğer yayın kuruluşları kullanacakları ifadelerle yasaların önüne geçemezler. Bu nedenle de alıntı yapılamayacağına ilişkin kayıtların bir geçerliliği yoktur. Yargıtay da kaynak belirtilerek yapılan iktibasların yasalara uygun olduğuna hükmetmiştir.

Tüm bu açıklamalar neticesinde bildiri yayınlayan medya kuruluşlarının içeriklerini korumak için yayınladığı metnin hukuka, yasalara uygun olmadığı açıktır. 20 gazete tarafından açıklanan bildirinin mevcut hukuki düzende ve FSEK sistematiğinde hukuki dayanağı bulunmamaktadır.