İHD, TİHV, İTO, KESK, ÇGD ve DİSK Basın-İş İstanbul Adliyesi önünde başlattığı, "Adalet ve Özgürlük" nöbetinde konuşan TİHV Genel Başkanı Şebnem Korur Fincancı, "haber alma özgürlüğü için basın emekçilerinin yaşadığı baskılar için mücadele edelim” dedi.
 
Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi önünde başlatılan "Adalet ve Özgürlük" nöbetinin üçüncüsü gerçekleşti.
 
"Adalet ve Özgürlük İstiyoruz" pankartının açıldığı eylemde, "OHAL kaldırılsın", "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek", "KHK uygulamalarına son verilsin", "Öğretmenime dokunma", "Adalet istiyoruz" dövizleri taşındı.
 
Eylemde sık sık, "OHAL kalksın özgürlük istiyoruz", "Özgür basın susturulamaz" sloganları atıldı.
 
Özgür Gündem gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Avukat Eren Keskin, "Bu ülkede olmayan iki şey, adalet ve özgürlük için nöbetteyiz" diyerek gazetecilerin bugün de haber yapmak yerine adliye koridorlarında mesai yaptığını söyledi.
 
İslamcılar ile ulusalcı kesim arasında müthiş bir ittifak kurulduğunu belirten Keskin, bu ittifakın muhalif olan her kesimi hedef alındığını belirtti.
 
Özgür Gündem hakkında 122 dava açıldığını, haklarında yurtdışına çıkış yasağı ve adli kontrol kararı olduğunu vurgulayan Keskin, "Maalesef ki hükümet savaş istiyor. Bu savaş politikasından da en çok biz muhalifler zarar görüyoruz. Ama cesaret insana kazandıran temel şeydir. Cesaretimizi hiç yitirmeyeceğiz" diye konuştu.
 
Kapatılan JIYAN TV'nin editörü İbrahim Aslan da, UNESCO'nun yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalan diller arasında sıraladığı Kırmançki lehçesinde kültür programları yaptıkları için kapatıldıklarını söyledi. Aslan, "Tüm seslerin sesi olmak için her yerde olacağız, tüm dilleri, kültürleri yaşatacağız" dedi. Havuzdan beslenmeyen tüm basının hedef alındığını da vurgulayan Aslan, mücadelelerini sürdüreceklerini kaydetti.
 
İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi İncilay Erdoğan da, bu ülkede her şeye rağmen susmayanların olduğunu hatırlattı. Cizre'de sadece sağlık hizmeti veren Dr. Serdar Kani'nin tutuklandığını duyuran Erdoğan, "Gezi'de ne yaptıysak, Cizre'de de, yaşamın olduğu her yerde yapmaya devam edeceğiz. Bu bizim kırmızı çizgimiz" dedi.
 
TİHV Genel Başkanı Şebnem Korur Fincancı da, haber alma özgürlüğü, basın emekçilerinin haber yapma özgürlüğü ve basın özgürlüğü için herkesi el ele verip mücadele etmeye çağırdı.
 
Fincancı, "Halkın haber alma hakkına ve basına yönelik yoğun baskılar var. Türkiye'nin tamamına yakını işkencelerden ve hak ihlallerinden habersiz çünkü basın emekçileri cezaevlerinde. Bu nedenle el ele verelim, haber alma özgürlüğü için basın emekçilerinin yaşadığı baskılar için mücadele edelim. OHAL’den fırsatçılık yapıp avukat görüşünü bile kısıtlayan hükümete karşı yan yana duralım. Eğer dayanışma içinde olmazsak başka bir gün başkaları da yargılanacak. Bu ülkede her alandan emek verenler baskıya maruz kalıyor. Bütün bu baskıları görmek zorundayız. Hak ihlallerine karşı mücadele edenlerin düşmanıdır bunlar" diye konuştu.
 
TV10 Yönetim Kurulu üyesi Veli Küçükşahin ise, her Cumartesi Galatasaray Maydanı'nda kapatma kararına karşı eylem yaptıklarını hatırlatarak, herkesi eyleme destek vermeye çağırdı. (Kaynak: DİHA, JİNHA)