Özgür Gazeteciler Cemiyeti (ÖGC), KHK'ler (Kanun Hükmünde Kararname) ile kapatılan İMC TV, Hayatın Sesi, Jiyan TV, Azadî TV, Zarok TV, Van TV ve TV10'un da aralarında bulunduğu televizyon ve radyolara ilişkin Diyarbakır'daki Sümer Park Resepsiyon Salonu'nda basın toplantısı düzenledi.

Toplantıya kapatılan televizyon ve radyoların temsilcileri, çalışanları, HDP Diyarbakır Milletvekili Ziya Pir, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı, DBP, HDP, DTK yöneticileri ile çok sayıda gazeteci katıldı.

'KARAR MGK'DA ALINDI'

28 Eylül'de basına dönük dünyada eşi görülmemiş bir saldırıyla karşı karşıya kaldıklarını dile getiren ÖGC Eş Başkanı Hakkı Boltan, basına dönük saldırı kararının Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında alındığını savundu.

Saldırının sadece basına dönük olmadığını, aynı zamanda tüm alanlara dönük bir saldırı olduğunu söyleyen Boltan, bu saldırıyı kabul etmediklerini ve karşı duracaklarını ifade etti.

'APÊ MUSA'YI TANIMIYORSANIZ MÜCADELEYİ BİLEMEZSİNİZ'

Boltan, "Bizler kapatılıyoruz ama asıl kapatılan devletin kendisidir. Gerçekler dünya tarafından görülmesin diye saldırılar başlamıştır. Türkiye'nin çoğulcu haline saldırı olarak ele alıyor. Özgürlükçü basın isteyenler bir arada olmalıdır. Dayanışmadan öte bir yolu tercih etmemeliyiz. Apê Musa ve Gurbeteli'yi tanımıyorsanız mücadele etmenin ne demek olduğunu bilemezsiniz. Onlar gibi geri adım atmayarak, onların geri adım atmasına neden olacağız" diye konuştu.

EMEÇ: BİZLER DİRENİŞ RUHUYLA BÜYÜDÜK

Van TV'nin kapatılmasının bir halkın diline, kültürüne darbe olduğunu dile getiren Van TV Diyarbakır Muhabiri Hülya Emeç ise 15 Temmuz'dan sonra AKP'nin sürdürdüğü darbeye şahit olduklarını ifade etti.

Emeç, "Bu, özgür basına yapılan darbedir. Gerçeklerin sesini kısmak istiyorlar. Bizler direniş ruhuyla büyüdük. Bu nedenle çalışmalarımıza devam edeceğiz. Hukuksuz karara karşı sessiz kalmayacağız. Bugün sessiz kalanlara şunu söylemekte fayda var; bugün biz kapatıldık yarın sıra size de gelebilir" dedi.

UÇAR: HÜKÜMET ALDIĞI YETKİYİ KÖTÜYE KULLANIYOR

Hükümetin Meclis'ten aldığı yetkiyi bugün kötüye kullandığını, bu yetkiyle basına saldırdığını söyleyen Azadi TV Genel Yayın Koordinatörü İrfan Uçar ise "Doğan medyası ve Erdoğan medyası dışında kalan tüm kanalların şalteri indirildi. 668 sayılı KHK ile CHP mecliste OHAL'e destek verdi. Oy vermiş olanların yetki verdiği hükümeti gözden geçirmesi ve yapılanların hukuksuz olduğunu tüm alanlarda dile getirerek bir demokrasi nöbeti sürdürmelidir. Paçavraya dönüştürülen demokrasiye sahip çıkmak için demokrasi isteyenlere güvenmekten başka çare yoktur" diye konuştu.

ASLAN: MUHALİF BASINA DÖNÜK BİR SALDIRI VAR

15 Temmuz sonrası "cemaat" adı altında muhalif kesimlere saldırı başlatıldığına işaret eden Kirmanckî lehçesinde yayın yapan Jiyan TV Yayın Koordinatörü İbrahim Aslan da Kürt kültürü ve yaşam tarzları üzerine programlar yaptıklarını, ancak ekranlarının karartıldığını dile getirdi.

UNESCO'nun Kirmanckî'yi yok olma riski altındaki diller arasında gösterdiğini hatırlatan Aslan, "Ortaya çıkan duruma baktığımızda sadece muhalif basına bir saldırı yapıldığını görüyoruz. Fakat bu ülkede tek dil, tek ırk, tek millet yok. Bir arada yaşayan birçok halk var. Bunu anlatmaya çalışan kanalların da sesi kısılmaya çalışılıyor" ifadelerini kullandı.

DAŞ: ALNIMIZ AK

"Sözümüz ve sesimiz birdir" diyen Hayatın Sesi TV Diyarbakır Temsilcisi Cumhur Daş, uzun yıllardan beri gerçeklerin halka ulaşması için büyük mücadele verdiklerinin altını çizdi.

Daş, "Halka ulaşma teknikleri arttığı için her alan kendi sistemini oluşturarak TV'ler oluşturulup halka ulaşıldı. Uzun süre kapatılma tehditleriyle, tutuklamalarla karşı karşıya kalındı, ama asla vazgeçmedik. Alnımız ak ve halkın istekleri dışında bir yayın politikası izlemedik. Ancak iki gün önce yaşananlar tarihe kara bir leke olarak geçti. Hayat TV kurulduğunda tüm alanların desteğini almış ve ezilen kesimlerin sesini duyurarak bugünlere gelmiştir" diye konuştu.

BİLİCİ: BASINA SALDIRIYI KABUL ETMEYECEĞİZ

İktidarın gerçeklere tahammülü kalmadığını savunan İHD Diyarbakır Şubesi Başkanı Raci Bilici, "Eğer gazeteciler, iktidar gibi düşünmezse düşman ilan ediliyor. Bu yaşanan saldırıyı asla kabul etmeyeceğiz" dedi.

KIŞANAK: DARBE HALA DEVAM EDİYOR

Darbe hukukunun yarattığı bir hukuksuzluğu kabul etmediklerini dile getiren Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Kışanak ise TV ekranlarının karartılmasına karşı tavırlarının net olduğunu vurguladı.

Kışanak, şunları söyledi: "Darbe gerekçesiyle çıkarılan KHK'yi keyfi şekilde kullanma zihniyeti ortaya çıkmıştır. Askeri darbe süreçlerinde sadece ekranlar karartılır. Kimse bizlere darbe bitti demesin. Çünkü darbe zihniyet her boyutuyla devam ediyor. Yaşadıklarımız bize darbenin durdurulmadığını gösteriyor. Bu salonda bulunanlar işkencelere, baskılara boyun eğmedi, eğmeyecektir de. Özgür basın hepimizin sesi, soluğuydu ve bu sesi kimse kesemeyecektir. Kimse kendi gerçeğini bırakıp sizin yalan dünyanızın peşine takılmayacaktır. Darbe uygulamalarına biran önce son vermelidir. Basının özgür olmadığı bir ülkede kimse özgür değildir. Dayanışma ruhunu büyüterek mücadeleye devam edilecektir."

PİR: FETÖ GİTTİ RETÖ GELDİ

Son olarak konuşan HDP Milletvekili Ziya Pir, 2014 Ekim ayında “Çöktürme Planı”nın hayata geçirildiğini ve bu politikaların devam ettiğini öne sürdü.

Pir, "FETÖ gitti ama yerine RETÖ gelmiştir. Kürtlerle yan yana gelerek Kürtlerin Anayasa'da var olma mücadelesini vermeliyiz. Ağızlardan çıkacak sözlere bağlı kalmayacağız" dedi.

Toplantı gazetecilerin alkışlarıyla son buldu.

Kaynak: DİHA