Suriye’de tutuklanan ve roketatarlı görüntüleri ortaya çıkan Gazeteci Cüneyt Ünal’ın yüzündeki morluklar üzerine işkence gördüğü iddia edilmişti. Serbest bırakılıp Türkiye’ye dönen Ünal kendisini darp edenlerin Suriye askerleri olmadığını, askerlerin aksine iyi davrandığını, ancak kendisini muhaliflerden sanan Halep halkının ilk anda kendisini yakalayıp darp ederek askerler teslim ettiğini anlattı.

Gazeteci Cüneyt Ünal, CHP Hatay milletvekillerinin de yer aldığı 9 kişilik heyetle Suriye tarafından Türkiye'ye geçti.

CHP Hatay milletvekili Hasan Akgöl basın toplantısında şunları söyledi:

"Yaklaşık üç aydır tutuklu bulunan gazeteci kardeşimizi sağlıklı bir şekilde ailesine, ülkesine getirmenin gururunu yaşıyoruz. Başta Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere bize yardımcı olan herkese teşekkür ediyorum.

BEŞŞAR KADDUMİ'DEN HABER BEKLİYORUZ

Biz aslında hem Cüneyt için hem de Beşşar Kaddumi için Suriye'ye gittik. Kaddumi ile ilgili bir açıklama yapamadılar. Ama Cüneyt kardeşimiz olaya tanık olmuştu. Beşşar'ın yaralandığını söylemişti. Biz devlet başkanı ile görüştük. Beşşar Kaddumi'nin durumu hakkında bilgi istedik. Kendisi de talimat verdi ve 24 saat içinde bilgi verilmesini emretti. Biz Suriye'den şu anda Beşşar Kaddumi ile ilgili bilgi bekliyoruz.

Yıllardır Türkiye'de tutuklu bulunan gazetecilerin de serbest kalmasını bekliyoruz. Bizler barışı savunduk, savaşa karşı olduğumuzu söyledik. Savaş ülkelere insanlara ölüm ve gözyaşından, yıkımdan başka bir şey getirmemiştir. Türk ve Suriye halkları ortak bir geçmişi, ortak bir kaderi paylaşmıştır. Çatışmanın önlenmesi, barışın sürmesi için hepimize görev düşüyor.

Bizler heyet olarak gittik, aldık ve getirdik Cüneyt kardeşimizi. Sayın devlet başkanı da "ben sizler aracılığı ile bu kardeşimi Türkiye halkına teslim ediyorum" dedi.

CÜNEYT ÜNAL GÖZ YAŞLARI İÇİNDE KONUŞTU

Gazeteci Ünal, Hasan Akgöl'ün ardından sık sık göz yaşlarına boğulduğu konuşması sırasında şunları söyledi:

''90 gün boyunca hapishanedeydim, 2 metrekarelik bir alandaydım. Gözümü her açtığımda karşımda soğuk bir duvar, gözümü her kapattığımda da soğuk bir duvarın hissi vardı yüzümde. Tek bir battaniyeyle yerde, betonda yattım, 90 gün boyunca. Ama şimdi evimdeyim ve dün ilk kez sıcak bir yatak gördüm. Ve eşime kavuştum, aileme kavuştum. Anlatacağım ama heyecanlıyım, mutluyum başka bir tarifi yok yani.''

Kendisine iyi davranıldığını, herhangi bir şiddet görmediğini anlatan Ünal, şöyle devam etti:

''Şiddet anı çatışma bittikten sonra Halep halkı beni muhalif askerlerden zannettikleri için, elimde herhangi bir şey olmadığı için, Suriyeli askerlere teslim edinceye kadar bir darp olayı yaşandı, orada güzel bir dayak atıldı. Onun dışında Suriyeli devlet askerlerine teslim edildikten sonra herhangi bir sıkıntı yaratmadı, aksine çay ve su ikram ettiler. Daha sonra da aynı günün akşamı askeri bir hapishaneye götürüldüm. O akşam da ifadem alındı.''

Ünal, Halep'te öldürülen Japon kadın gazeteci Mika Yamamoto ile yaşadıklarını da anlatarak, eşi Kazutaka Sato ile bir süre konuştu.

Bulunduğu hapishaneye Yamamoto'nun fotoğraf makinesinin getirildiğini belirten Ünal, sadece fotoğraf makinesini gördüğünü başka bir şey hatırlamadığını söyledi.

EŞİ DE KONUŞTU

Cüneyt Ünal'ın eşi ise "oraya giden heyete, heyetteki tüm milletvekillerine ayrı ayrı minnettarım. Eşimi bana kavuşturdukları için teşekkürler. Bizleri yalnız bırakmayan gazeteci arkadaşlarımıza da teşekkür ederim."