Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Star gazetesi yazarı Cem Küçük'ün son dönemdeki sözlerine ve tehditlerine tepki gösterdi. Atalay, Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan bildirisinde, "Sahibi kimse çıksın ortaya" diye seslendi.

CIA operasyonlarını hatırlatarak MİT TIR'ları haberini yapan Can Dündar'ı ölümle tehdit eden ve Dündar'ı gözaltına almadıkları için savcıları eleştiren Star yazarı Cem Küçük'e Cumhuriyet'ten yanıt geldi. Cem Küçük'ün tehditlerine bugün sürmanşetten cevap veren Cumhuriyet, "Gazeteci kılığında tetikçi. Sahibi kimse çıksın ortaya" ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay da “akıl sağlığına dair ciddi kuşkularımız olan biri” olarak tanımladığı Cem Küçük için “Bu piyonun arkasına gizlenerek kurtulamazsınız! Bunun hesabını sorarız! Peşinizi bırakmayız” ifadelerini kullandı.

Akın Atalay’ın Cumhuriyet’te yer alan bildirisi şöyle:

Sahibi kimse çıksın ortaya

“Siyasi iktidarın sahibine biat etmeyip çok ağır baskılara rağmen gazetecilik yapmaya çalışanların üzerine saldırtılan Cem Küçük’ün marifetleri, Cumhuriyet Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni’nin devlet tarafından hâlâ öldürülmemesinin eleştirilmesine kadar geldi.

Cem Küçük adındaki kişiyle bir işimiz olmaz; akıl sağlığına dair ciddi kuşkularımız olan birini değil, bu kişiyi her akşam ekranına taşıyanları, gazetelerinde bu kişiye sütun açanları, onun tehditlerine yol veren devlet yöneticilerini, görmezden duymazdan gelen savcıları, onu, basını susturmak için piyon olarak kullanan karanlık güçleri dikkate alıyoruz. Ve onlara sesleniyoruz:

Bu piyonun arkasına gizlenerek kurtulamazsınız! Bunun hesabını sorarız! Peşinizi bırakmayız!

Siyasi iktidarın sahibine biat etmeyip çok ağır siyasi, ekonomik, hukuki baskılara karşın gazetecilik yapmaya çalışan kişi ve kurumların üzerine saldırtılan bu kişinin marifetleri, en sonunda Cumhuriyet Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni’nin devlet tarafından hâlâ öldürülmemesinin eleştirilmesine kadar gelmiştir. Bunu söyleyen, herhangi biri değildir; devletin (başta istihbarat kurumu olmak üzere) çeşitli kurum ve yetkilileriyle samimi ilişkide ve irtibatta olduğu bilinen birisidir.

Bu vahim olayı savcılığa, adliyeye götürmenin bugünlerde pek sonuç alıcı bir yol olmadığının bilincindeyiz. Yargı kurumunun son dönemdeki performans ve işlevini dikkate aldığımızda, anılan kişiyi ve söylemini aklama ihtimalinin de çok kuvvetli bir ihtimal olduğunu düşünüyoruz. Bundan dolayı, bu vahim olayı tarihe ve geleceğe kayıt düşmek için kamuoyuyla paylaşıyoruz.

Açıkça öldürme amaçlı bir hedef gösterme anlamı taşıyan bu tehdidin, kişisel bir husumetten kaynaklanmadığı ortadadır. Tersine bu tehdit, devletin, “Suriye’ye gönderilen insani yardım malzemesi” olarak açıkladığı şeyin, büyük çapta silah ve mühimmat malzemesi olduğunu belgeleyen görüntü ve bilgilerin yayımlanmasından kaynaklanmıştır. Bu nedenle, sıradan birinin hezeyanları sayarak gülüp geçmek yerine, bu hezeyan sahibinin sahiplerine sesleniyoruz:

Bir açıklamanız olacak mı?” (Cumhuriyet)