Cengiz Aktar, bugün Haberdar.com'da yayımlanan yazısında AKP'nin anayasal değişik kisvesi altında asıl amacının, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlığını getirtmek olduğunu savundu.

İşte Aktar'ın "AKP'nin hedefi anayasa değil başkanlık" başlıklı yazısı o yazı: 

AKP’nin başkanlık dayatmasıyla lağvedilen Anayasa Uzlaşma Komisyonunda ortalık çok daha sakinken anlaşamayan dört parti neden şimdi ortalık toz duman iken anlaşsın anlamak mümkün değil.

Bu durumda AKP’nin kendi başkanlık sistemi anayasasından farklı bir metin çıkarma şansı yok. Diğer üç parti de farklı saikayla ve son tahlilde AKP’nin oyununa gelmeyecekler.
CHP/MHP’den başlayalım. Her ne kadar Davutoğlu 3 konuda CHP/MHP ile anlaştık dese de dün her iki partinin yöneticilerinden gelen demeçler oyuna uyanmakta olduklarını gösteriyor. CHP, hükümetle yaptığı “istikşafî” yani yoklama mahiyetindeki görüşmelerden sonra 12 Eylül darbesinin izlerini ayıklama misyonunu kendine yakıştırsa da bunun AKP ile olamayacağına kanaat getirmiş görünüyor. Yeniden canlandırılacak Uzlaşma Komisyonu’na vereceği üç hukukçu üyenin bu işlerden pek haberi yok. Eski üyeler Süheyl Batum, Atilla Kart ve Rıza Türmen artık vekil değil.
Kart, AKP’nin “60 madde üzerinde anlaşılmıştı zaten” iddiasına karşı esas diğer üç partinin, AKP’nin başkanlık hedefinden tamamen aksi yönde parlamenter sistemi güçlendiren 39 maddede anlaştığını hatırlatıyor. AKP parlamenter yolun yolcusu değil. Erdoğan’ın adıyla sanıyla murad ettiği “Türk tipi başkanlık sistemi”nde direten AKP ile diğer üç partinin yeni bir anayasa yazması mümkün mü?
HDP AKP tarafından muhatap bile alınmıyor. Yöneticilerinin yakında dokunulmazlıkları kaldırılabilir. Her ne kadar iktidar kalemleri aksini anlatmaya çalışsa da AKP HDP’yi gömdü bile. Kosova modelinin uygulamada olduğu ve maalesef kopuşa doğru giden Kürdistan’ı Türkiye’de muhafaza edecek ayarda radikal ilkeler içeren bir anayasal metin üzerinde mutabakat arayacak bir siyasî yaklaşım var mı iktidarda?
Geriye kalıyor AKP’nin taktiği: Her maddede oy çoğunluğu manevrasıyla dahî meclisten çıkması zor olan kendi anayasası için MHP’den vekil transferiyle doğrudan başkanlık referandumuna gitmek, referandumdan “evet” çıkarmak ve akabinde hazır olan başkanlık anayasasını meclise ve memlekete “ben referandumu kazandım millî iradeyi temsil ediyorum” diyerek dayatmak. Bu durumda referandumda sorulacak soru da şu olabilir: “Anayasamız Başkanlık Sistemini esas alacak şekilde değiştirilsin mi?”
AKP’nin derdi anayasa değil başkanlık, buradan bakınca o anayasa temel hak ve özgürlükler açısından 1982 Anayasası’nı dahî aratacak içerikte olacak. (AKP metni TBMM websitesinde mevcut bkz. AKP önerileri https://anayasa.tbmm.gov.tr/calismalara_iliskin_belgeler.aspx)