Süheyla Kaplan / Demokrat Haber

Hamburg merkezli yayınlanan haber sitesi Avrupa Postası tarafından "Türkiye'de Basın Özgürlüğü" sloganıyla Etnografya Müzesi’nde düzenlenen panelde konuşan Cumhuriyet Gazetesi Genel yayın Yönetmeni Can Dündar, geçmişten günümüze basın özgürlüğü konusunda gelinen noktayı  değerlendirdi. Dündar, Türkiye'de şu an basın üzerinde yoğun bir baskı olduğunu belirterek, "Erdoğan Türkiye’de her şeyi teslim aldı" dedi.

"OSMANLI'DA DA SARAYIN GÖZÜNE GİRMEYE ÇALIŞAN BİR MEDYA VARDI"

Panel öncesinde Can Dündar tarafından hazırlanan Gezi olayları sırasında gözünü kaybeden 6 gencin öyküsünün  anlatıldığı "Gözdağı"  adlı belgesel gösterildi.

Osmanlı dönemi ile günümüz dönemi arasında basının geldiği süreçte  benzerlikler olduğunu ifade eden Dündar, "Osmanlı döneminde de sarayın gözüne girmeye çalışan bir medya vardı. Türkiye’de bugün basın üzerinde sadece politika değil ekonomik baskı da var. Erdoğan iktidara geldiğinden bu yana muhalif gazetecilik yok edildi onun yerine yandaş medya oluşturuldu. Askeri darbelerde bile hiç  olmazsa bazı kurumlar, iyi olmasa da hukuk vardı. Erdoğan devletin bütün kurumlarını teslim aldı. Basın o hale geldi ki  bu kez meslektaşlar bir parti elemanı, militanı gibi muhalif gazetecileri hedefler göstererek kalemlerini kullanan tetikçiler haline geldi," dedi.

"ASKERİ DÖNEMLERDE BİLE BU TÜR BİR BASKILAR  YOKTU"

Türkiye’de şu an askeri dönemlerden  daha sıkı bir uygulama olduğunu ifade eden Dündar, "Bu çapta bir baskıyı Türkiye askeri dönemlerde bile yaşamadı. 12 yıl askeri darbesi üç yıl sürdü. Ancak AKP hükümeti 13 yıldır iktidarda. Bugün gazete binaları partili üyeler tarafından  bizzat taşlı, sopalı saldırıya uğramakta. Türkiye gazete baskınlarını  ilk 1945’te yaşadı, ikincisini de 2015’te yaşıyor," dedi.

"DEVLET İSTEMEZSE BÖYLE FACİALAR YAŞANMAZ"

Türkiye’de gelinen noktayı eleştiren Dündar şöyle konuştu: "Devlet istemezse böyle facialar yaşanmaz. Devlet istediği için Madımak, Sivas olayları yaşandı. Devlet istediği için Çorum’da, Maraş’ta katliamlar oldu. Devlet  istediği için 6-7 Eylül olayları gerçekleşti. Devlet fikir değiştirdiği için şimdi Cizre’de olaylar yaşanmakta. Devlet istediği gibi hayatımıza yön veriyor."

"SEÇİME KANLI BİR ORTAMDA GİRİYORUZ"

Dündar, Türkiye’nin şu an her zamankinden  daha çok sağduyuya ihtiyaç bulunduğunu belirterek, kanlı bir ortamda seçime gidildiğini ve ancak birlikteliklerle gidişata dur denilebileceğini söyledi.

Dündar, "Cumhuriyetle atılmış  laik bir damar var tarihimizde. Gelecek konusunda o kadar da karamsar değilim. Hiçbir zaman teslim olmamış bir toplum bu. Ancak provokasyonlara, oyunlara gelmemekle bütün bu kaosu  atlatabiliriz. Bugün teslim olmuş bir toplum var 12 Eylüle göre. Hukuk yok, asker yok, üniversiteler, sendikalar etkisizleştirilmiş. Toplumun bütün damarları tıkandı. Toplumun bütün damarlarını tıkarsanız Gezi gibi bir süreç çıkar karşınıza. Bu konuda geleceğe umutla bakmak istiyorum. Hala iyimserim. Bu çırpınışlar umarım son çırpınışlar olacak," dedi.

"HALK ADINA BİR ŞEYLER YAPMAK CASUSLUKSA, EVET CASUSLUK YAPTIM"

Adana’da durdurulan MİT TIR'larında bulunan silah ve mühimmat görüntülerini yayımladığı gerekçesiyle Erdoğan tarafından casuslukla suçlanan Dündar, "Eğer halk adına bir şeyler yapmak casusluksa evet casusluk yaptım. Eğer sorun halk ise... Devletin sırları olabilir. Ancak devletin birtakım kirli sırları varsa bunları ortaya çıkarmak hele de ülke savaşa sokulmak isteniyorsa bu  gazetecinin görevidir. Ben devletin memuru değilim. Bu tür bir gazetecilik kültüründen gelmiyorum," şeklinde konuştu.

"CEMAAT DE AKP DE TEHLİKELİ, İKİSİ DE YARGILANMALI"

"Son dönemlerde Cemaat ile ilişkisiniz olduğu söyleniyor,"  şeklindeki soruya da yanıt veren Dündar, şunları söyledi:

"Sanki onca yıl aynı yatakta ben yattım. Bunca yıl birbirinizi beslediniz, yağladınız. Hatta ne istedilerse verdik dediniz. Suç ortaklığı yaptınız. İkisi de tehlikeli. İkisi de ayrı ayrı yargılanmalı. Birbirlerini  şu an deşifre etmelerinin keyfini yaşıyoruz."

"ERDOĞAN ŞAHİN POLİTİKA YÜRÜTÜYOR"

Haziran seçimlerde alınan yenilgi üzerine Erdoğan’ın milliyetçi oyları kapmak için şahin politika izlediklerini ifade eden Dündar, "Türkiye’de şu an askerlerin yerini polis devlet aldı. Erdoğan 400 milletvekilini verseydiniz bunlar yaşanmazdı şeklinde televizyon programında itirafta bulunarak şahin bir politika izlemektedir,"  dedi.

"TARİHTE DESPOTLAR HEP KAYBETTİ"

Tarihte hep despotların kaybettiğini ve despotizme teslim olunmayacağını vurgulayan Dündar, "Gezi’yi Suruç’a ve Cizre’ye bağlayan bir bağ var. Türkiye Gezi ile görmeye başladı onu da gözünden vurdular. Despotlar her zaman kaybetmiştir. Şiddet vicdanları zorluyor. Silahın, intikamın olduğu yerde bir sonuç alamayız," şeklinde konuştu.

 "GENİŞ YELPAZELİ BARIŞ ŞEMSİYESİNE İHTİYAÇ VAR"

Türkiye’de geniş yelpazeli barış şemsiyesini inşa etmenin zorunluluğuna inandığını sözlerine ekleyen Dündar şöyle konuştu: "Gezi sürecindeki gibi bir ruha ihtiyaç var. Ancak Gezi süreci örgütsüzlükle başladı. Örgütlü bir demokrasiye ihtiyacımız var. Geniş yelpazeli barış şemsiyesi ile ancak demokrasi sağlanabilir. Bunu ne CHP ne de HDP tek başına yapabilir. Geniş yelpazeli Barış Bloku acil çözümdür. Bu toplumda Cizre’ye Cizreli olmayan ağlarsa, birbirimizin acısını yaşarsak, paylaşırsak ancak  barışı sağlayabiliriz. Türkiye’de ateşi yakmak kolay, söndürmek zordur. Birbirimizin acısına sahip çıkmalıyız. Oyunlar  oynanıyor. Provokasyonlar var. Bu oyunlara gelinmemeli."