GAZETECİLER.COM

Habertürk ekranlarında Ece Üner'in sorularını yanıtlayan Baskın Oran, gündemdeki Dersim katliamı üzerine konuştu.

CHP'de krize dönüşen Dersim tartışması yakın tarihimizin en karanlık sayfalarından birini de yeniden polemik konusu yaptı. Prof. Dr. Baskın Oran tartışmaya "Dersim'de isyan yoktu" diyerek dahil olurken devlet tarafından sistemli ve planlı bir katliam uygulandığını söyledi.

DERSİM'DE İSYAN FALAN YOKTU AMA KATLİAM VARDI

"Dersim'in isyan ettiği falan yoktu. Bunu diyenler pek fazla tarihle ilgilenmeyenlerdir. Devlet o yıllarda tam olarak hakimdir duruma. Devletin asıl amacı hakim olmak değil fethetmektir. O dönem demiryolu yatırımının yüzde 60'ı örneğin Ankara'nın doğusuna yapılmıştır. Neden peki, çünkü Dersim'in etrafı çevrilmiş, içersi büyük ölçüde boşaltılmıştır. Ardından 1937'deki Sadabad Paktı ile işin uluslararası boyutu da tamamlanmıştır. Sonra da harekat başlamıştır ve harekatı Atatürk planlamıştır"

Dersim'in CHP'de tartışılmasını da yorumlayan Oran "1903'ların ezberini bugün hala tekrar eden anlayışlar CHP'den kopmadıkça değil ana muhalefet olmak muhalafet bile yapamazlar..." dedi.

KCK DAVASINDAKİ KÜRTÇE YASAĞI KÜRTLERİ DELİRTİYOR

Ece Üner'in KCK tutuklamalarını hatırlatması üzerine konuyu yorumlayan Oran Hükümeti eleştirdi. Başbakan'ın öfkeli davrandığını ve tahrik olduğunu söyleyen Oran, mahkemelerdeki Kürtçe savunma yasağına vurgu yaptı. Oran KCK sözleşmesindeki otoriter yapının da Türk devlet deneyiminden esinlendiğini savundu.

"AKP bu konuda hiç olmadığı kadar reform yaptı ama çok fazla demokrat olması da mümkün değil. Neden? Çünkü kasabaya dayanan ve farklı grupların koalisyonundan oluşan bir parti AKP. Bu da haliyle bir tutarsızlığa yol açıyor. Erdoğan 2005'te Kürt sorunu için neler demişti ama şimdi neler söylüyor mesela. Başbakan tahrike çok çabuk kapılıyor. Bu durum partisi için de Türkiye için de çok tehlikeli.

İYİ DE KÜRTLER OTORİTER YAPIYI KİMDEN ÖĞRENDİLER?

KCK sözleşmesinde çok otoriter bir yapı var. Öcalan'ın ebedi şef gibi değerlendirildiği bir metin rahatsız edicidir, doğrudur. İyi de Kürtler bunu nereden öğrendiler? Bizden, Türklerden öğrendiler, ulus devleti bizden gördüler sonuçta. Şimdi mahkemelerde Kürtçe savunma yasağı kabul edilebilecek bir durum değildir. Kürtler şu anda bu konuya dair Lozan'da kazanılmış olan bir hakkı kullanmak istiyorlar ama red edildi... Şimdi bu durumda Kürtleri delirtmenin anlamı var mı? KCK sözleşmesinde şu yazıyormuş, şu madde varmış... Bunlara değil devletin ciddiyetine ve sorumluluğuna bakmak gerek..."