Geçtiğimiz yıllarda Genelkurmay ve MGK tarafından yürütülen "psikolojik savaşta rol vermek üzere medyayı yönlendirme faaliyeti"ni Başbakan bizzat kendisi üstlendi.

Başbakan Erdoğan medya yöneticilerini Başbakanlık Resmi Konutu’nda görüşmeye çağırdı.

Ancak Başbakan bazı basın yayın organlarını buraya davet etmeyerek de bir ayrımcılık yaptı.

Medya yöneticilerinden de, “davetiniz için teşekkür ederiz, ancak biz yayın politikalarımızı ve basın ilkelerimizi kendimiz belirlemeyi tercih ederiz” diyen çıkmadı. Hiçbir medya mensubu “Kürt Sorunu’nun nedeni biz değiliz” diyemedi.

Başbakan'ın davet etmediği 6 gazete

Hakkari Çukurca'da yaşanan çatışmaların ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, medya sahipleri ve genel yayın yönetmenleriyle Başbakanlık Resmi Konut'ta bir araya geldi.

Yaklaşık üç saat süren görüşmede medya yöneticilerinden haberleri verirken sağduyulu ve hassas davranılması istendi. Toplantıya ulusalcı çizgideki Aydınlık, Sözcü ve Cumhuriyet gazetelerinin temsilcileri ve sol çizgideki Özgür Gündem, Evrensel ve BirGün gazeteleri davet edilmedi.

Toplantının ardından bir açıklama yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan “toplantıda medyanın teröre hizmet etmemesinin yollarını” konuştuklarını söyledi.

SAVAŞ POLİTİKALARI İÇİN TOPLUMDAN DESTEK İSTEDİ

Erdoğan, CHP, MHP ve BDP’ye yüklendiği basın toplantısında vatandaşları da göreve çağırdı:

“Terör örgütü intihar ediyor. Artık Kürt anneleri sesini yükseltsin. Artık aydınlar, yazarlar, sanatçılar sesini yükseltsin. Artık sivil toplum örgütleri cesaretle sesini yükseltsin. Susmak onaylamaktır. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır”

YİNE MUHALEFETİ SUÇLADI

“Ortak mücadele için her fırsatta çağrı yaptık. Burada rekabet olmaz, istismar olmaz. Burada ’acaba nasıl fırsat yakalarız’, böyle bir düşünce olmaz. Ne var ki muhalefet partilerinin farklı, alternatif, yapıcı ve makul çözüm önerileri getirmek samimi destek vermek yerine terör eylemlerini hükümete saldırı için bir fırsat olarak kullandıklarına şahit oluyoruz. Dün (Çarşamba) ortaya çıkan manzarayı ben sizlerin ve azizi milletimin takdirine havale ediyorum.

“Hepimiz gerçekten büyük bir üzüntü içerisindeyken siyasi parti yöneticilerinin çıkıp aynı ezberleri tekrar etmeleri, dünkü acı hadiseyi bir siyasi fırsata çevirme gayretine girmeleri son derece vahimdir.”

"Bu süreçte medyanın rolü ve tutumu her zamankinden çok daha fazla önem arz ediyor. Medya terör saldırıları karşısında gerçekten sorumlu bir yayıncılık anlayışla hareket ediyor ve terörle mücadelede gereken hassasiyeti gösteriyor. Medya yöneticilerine teşekkürlerimi paylaştım. Ancak önümüzdeki hassas süreçte çok daha dikkatli olunması gereğini de paylaştım."

BAŞBAKAN’IN IRA ÖRNEĞİNDEN ANLADIĞI

“IRA terörü farklı bir anlayışla yürütülmüştür. Bu terör karşısında İngiltere eski Başbakanı Thatcher ’propaganda, terörün oksijenidir’ demişti. Propagandanın ne denli önemli olduğunu ifade etmesi bakımından oksijenin kullanılması çok çok önemli. Terör örgütü, 3-5 kişinin katledilmesinden ziyade tüm Türkiye’ye, korku salmak gayesinin içinde.”