Deyin ki, fiziksel şiddeti hayatımdan çıkaralı olmuş 17-18 yıl. Biliyorum, şiddet şiddeti yeniden yeniden üretir. Yoksa, içimden katlamak istediğim çok adam oluyor. Az sonra anlatacağım olayda kendime sırtımı döndüm. En azından fiziksel şiddeti tamamen hayatımdan çıkarana kadar.

Antalya’ya geleli çok olmadı. Tanımam bilmem bu memleketi. Bir de beni bilenler bilir, gecelerini ve sokaklarını tanımadığım bir yeri tanıdığımı asla iddia etmem. Sokaklarında yürümek, esnafıyla hasbihal etmek, gecelerini tanımak için başladım turlarıma.

Antalya’nın işlek caddelerinden birinde dolaşıyorum. Ve dikkatle etrafımı inceliyorum. Bir de ne göreyim! Adamın biri yanındaki kadına bir tokat attı. Aramızda bir metre var yok. Refleksler zamanla zayıflasa da içsel olduğundan mıdır yoksa duyarlık eşiğim çok yüksek olduğundan mıdır bilmem ama kafamdaki devreler kısa devre yaptı ve ben adama tekme attım. Aynı zamanda çevremdeki esnafa bağırdım ‘daha ne kadar seyredeceksiniz!’ diye. Adam ikimizi de katlayacak yoksa. Korkuyorum da ama artık geri dönüşüm yok. Oldu bir kere.

Esnaf geldi tabii ki. Bir karmaşa oldu. O karmaşadan yararlanıp kadına kendimi tanıttım ve yardım edebilirim sana dedim. Ama kadın bana çok net ‘hayır, lütfen git’ dedi. Geçmiş deneyimlerimden biliyorum, kadın kabul etmedikçe yapacak fazla bir şey yok. Ben de oradan ayrıldım. Ama günlerce etkisinden kurtulamadım. Bir yarım kendime sırtını dönmüşken diğer yarım ‘ohh iyi ettim’ diyor. Bir yarım neden bırakıp gittin derken diğer yarım başka çaren yoktu diyor.

Tam da bu nedenlerle işte ben feminist mahkemeler istiyorum. Bu adamları öyle hapisanelere falan tıkmayacaksın. Bu onlar için ödül gibi. Gidip orada yöntem geliştirip geri dönüyorlar.

KARTLA DOLAŞSINLAR

Ne yapacağız elimiz armut mu toplayacak. Biz de biraz zihnimizi yoklayalım bakalım derinlerde neler var;

Feminist mahkemeler kurulmalı. Kadına yönelik her türlü şiddet vak’ası bu mahkemelerde görülmeli.

Yasa yapıcılar tavsiyelerimi sorsalar şöyle şeyler söylerdim;

Mesela, anti cinsiyetçilik kursu verilecek bunlara, gidecek gidecek bitmeyecek. Şiddet uyguladığı kadın “tamam olmuş bu” diyene kadar.

Mesela, yaşam boyu ev işlerini paylaşma cezası verilecek. Aksi durumda kadının beyanı esas olacak.

Kadının kıyafeti davetiye değilmiş. Hata ettim, davetiye sandım’ arınma seanslarına katılacak. Bu seansları düzenleyen uzmanın ‘tamam, oldu bu’ demesine kadar.

Beş cilt kadın haklarına dair kitap okuma seanslarına katılacak. Kitaplardan bölüm bölüm özetler çıkartacak. Bittiği zaman şiddet uyguladığı kadın tarafından sınava tabi tutulacak.

Üç ay yakalarında “Ben tacizciydim. Çok pişmanım. Bütün kadınlardan özür diliyorum” yazılı kartla dolaşacak.

Altı ay boyunca yakalarında “Tecavüzcüydüm. Çok pişmanım. Bütün kadınlardan özür diliyorum.” yazılı kartla dolaşacaklar.

Uygulanmasından sorumlu profesyonel ya da gönüllü kadın gözetmenleri de unutmamak lazım.

Bunları geliştirmek mümkün.

Düşünmek başarmanın yarısı…

Yazmak bile iyi geldi.