Pembe Hayat KuirFest takipçilerini üçüncü gününde de film gösterimleri ve diğer etkinlikleriyle buluşturmaya devam ediyor.
17 OCAK Programı şöyle:
Kuir Kısalar Gösterimleri İkinci Gününde
KuirFest, yeni festival gününü ‘Kuir Kısalar’ın ikinci bölümüyle karşılıyor. Jürisinde senarist ve yönetmen Ümit Ünal, Oslo/Fusion Uluslararası Film Festivali’nin yönetmeni Bard Ydén ve Altyazı yayın kurulu üyesi, sinema yazarı Gözde Onaran’ın yer aldığı kısa film yarışmasında yarışan filmlerden, prömiyerini Toronto Film Festivali’nde gerçekleştiren, Sundance’de büyük ilgi gören, Locarno Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü ve Clermont-Ferrand Uluslararası Kısa Film Festivali’nde Büyük Ödül’ün sahibi olan Kanada yapımı Delik (Hole, 2014); Altın Küre ödüllü TV dizisi Transparent’ın yapımcısı Nisha Ganatra’nın yönettiği Kod Akademi (Code Academy, 2014); geçtiğimiz yıl Berlinale’de En İyi Kısa Film – Teddy Ödülü’nün sahibi olan ve Queer Lisboa’dan Vancouver Queer Film Festivali’ne pek çok önemli film festivalinde gösterilen Aziz Cristobal (San Cristóbal, 2015) ve beş trans* ile yapılan röportajlar üzerinden kimlik, cinsiyet ve beden üzerine derin ve etkili bir tartışma açan Fori (Phoria, 2015) bugün saat 13.00’te Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde (ÇSM) gösterilecek.
Yenilenen Kopyasıyla Coming Out’u Kaçırmayın
Pembe Hayat KuirFest’in bu yılki sürprizlerinden biri de, 25. yılında restore edilen kopyasıyla, Doğu Almanya’da çekilen ilk açık gey temalı film olan Coming Out (1989). Heiner Carow imzalı film, genç öğretmen Philipp’in eşcinselliğini kabul etme sürecini ele alıyor. Çelikdiği dönemde Doğu Berlin'de gizlice işletilen eşcinsel barlarda çekilen Coming Out, bugün Doğu Almanya'da eşcinsel olmaya dair bir belge niteliği de taşıyor. Beyazperdede izleme fırsatını kaçırmak istemeyeceğiniz Coming Out saat 19.00’da Kızılay Büyülü Fener’de!
KuirFest’te bugün saat 15.00’te ÇSM’de, bu yılki en özel bölümlerinden ‘Kuir Yoldaşlık’ kapsamında, geçtiğimiz Eylül ayında talihsiz bir trafik kazasında kaybettiğimiz LGBTT aktivistleri Boysan Yakar ve Zeliş Deniz’i anmak üzere onların Beyaz Atlı Prens Boşuna Gelme (2009) ve Yürüyoruz (2006) belgesellerini izliyor olacağız. Beyaz Atlı Prens Boşuna Gelme, Zeliş Deniz’in yönetmenliğini Aykut Atasay ve İzlem Aybastı ile birlikte üstlendiği, yapımcılığını ise Lambdaistanbullu Kadınlar’ın yaptığı kolektif bir çalışma. Film, Türkiye’de bir tabu haline gelmiş lezbiyen kimliğine karşı gelişmiş önyargıları mercek altına alıyor. Boysan Yakar ve Aykut Atasay’ın yönettiği Yürüyoruz, 2006 yılının Ağustos ayında Bursa Gökkuşağı Derneği’nin LGBTT bireylerin ifade özgürlüğünün engellenmesini protesto etmek üzere gerçekleştirecekleri yürüyüşün ve basın açıklamasının, Bursaspor forması giyen saldırganlar ve kolluk kuvvetleri tarafından engellenmesini konu alıyor.
Gösterimlerin ardından, KuirFest, bu yıl kaybettiğimiz aktivistler Zeliş Deniz, Boysan Yakar, Mahmut Şefik Nil ve Doğa Asi Çevik’in anısına, Aykan Safoğlu’nun moderatörlüğünde; herkesi ölümün kol gezdiği ve yasın baki olduğu şu günlerde umudu tazelemenin yolları üzerine kafa yoracağımız Kuir Yoldaşlık Paneli’ne bekliyor.
Büyülü Fener’de ‘Kuir Belgeseller’
‘Kuir Belgeseller’ bölümünün hazinelerinden, kuir sinemanın öncü isimlerinden Barbara Hammer’ın New York prömiyerini MoMA’da (The Museum of Modern Art) yapan filmi Bu Eve Hoşgeldiniz’i (Welcome To This House, 2015) 16.45’te Büyülü Fener’de izleyebilirsiniz. Film, Pulitzer ödüllü Amerikalı şair Elizabeth Bishop’un bilinmeyen dünyasının, aşklarının, dostluklarının ve lezbiyen bir sanatçı olarak var olma mücadelesinin izlerini, şairin yaşadığı mekânların derinliklerinde sürüyor. Büyülü Fener Sineması saat 21.30’da ise 1950’lerin Hollywood yıldızlarından, “genç kızların sevgilisi” Tab Hunter’ın bir gey aktör olarak stüdyo sisteminde var olma çabasını anlatan Gizli Dosya: Tab Hunter (Tab Hunter Confidential, 2015) filmini misafir edecek.
Dramaqueer ile ‘Kendime Kimlik Yaptım’ Atölyesi
Festivalin ‘Seni Burada Bekliyoruz’ sergisi ve Doğa Kılcıoğlu ile ‘Akıllı Telefonla Belgesel Film Yapım Atölyesi’ devam ederken, festival dostları bugün bir başka heyecan verici etkinliğe davetli. Hülya Dolaş ve Volkan Eray’ın gerçekleştireceği atölye, eskilerin kafa kâğıdı dediği, günümüzde ise kimlik kartı ya da nüfus cüzdanı denilen, cinsiyet kimliğimizi ikili kalıba sıkıştıran, pembe ve mavi renklerinden bir türlü feragat edemeyen bu kendini tanıtma nesnesini kişileştirmeyi amaçlıyor. Kimliklerin içeriklerinde bulunan ne idüğü belirsiz bir çok haneyi, istediğiniz içerikle doldurabileceğiniz, sıkıcı tasarımını manipüle ederek kendimize uyarlayacağınız bu renkli bir atölye, festivalin saat 16.00’da Torun’da.
