Kaos GL Derneği, Türk Tabipler Birliği (TTB), Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD), Ankara Tabip Odası (ATO) ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Ankara Şubesi’nin (SES) düzenlediği 4. Ayrımcılık Karşıtı Sempozyum‘un son günü “LGBTİ’lerin aileleriyle çalışma” oturumuyla ATO’da başladı.

Prof. Dr. Şahika Yüksel ve Dr. Seven Kaptan’ın sunum yaptığı oturumda LGBTİ’lerin aileleriyle çalışmanın zorluklarını anlattı.

‘ÇOCUKLAR İÇİN DOLAPTAN ÇIKMA AİLELER İÇİN DOLABA GİRME’

Oturum, Dr. Seven Kaptan’ın LGBTİ’lerin yakınlarının kabul ve açılma sürecini anlattığı sunumu ile başladı. LİSTAG ve CETAD ile devam eden aile buluşmaları deneyimini de aktaran Kaptan; “açılma süreçlerinin çocuklar için dolaptan çıkma, aileler için dolaba girme süreci” olduğunu belirtti. Ailelerin, çocuklar ailelerine açıldığı zaman, yas reaksiyonu verebildiğini ve açılma süreçlerinde “Ölse bu kadar üzülmezdim”, “Babamın ölümüne benzer bir acı yaşadım” gibi cümleler kurabildiğini anlattı.

AİLELER İÇİN AÇILMA EVRELERİ

Dr. Seven Kaptan, sunumunda  aile üyelerine açılma sürecinin, aileler için şu aşamalarını kapsadığını belirtti:

Şok: Aileler bu sürede çocuklarının değişmiş olduğunu düşünüyorlar. Onlara karşı yabancılaşma hissi güdüyorlar.

“Benim sevgili çocuğum, benim sevgili çocuğum değilmiş” gibi cümlelere rastlanabiliyor.

Seven Kaptan bu süreçte; kızgınlık, inanamama, şok gibi durumların geçmesini öneriyor.

İnkar: Bu süreç geçici bir dönem olarak nitelendiriliyor. Aileler bu süreçte LGBTİ’lerin yaşadığı süreçlere benzer süreçler yaşayabiliyor. “Sadece kafası karışık”, “değişebilir, çevrem ne der?” ve “çevrem asla bilmemeli” gibi kısıtlamalarla bu süreci geçiriyor.

Aileler bu süreçte; “şimdiye kadar düzelen hastanız olmadı mı?”, “yine de evlenebilir mi?” gibi sorular soruyor. Aileler buna alışmak için zamana ihtiyaç duyabiliyorlar.

Öfke ve Suçluluk: Aileler yine bu süreçte “Nerede yanlış yaptım?”, “Bunun olabileceğini nasıl fark etmedim?”, “Daha nelerle karşılaşacağım?” “Çocuğum bunu anlatmadan önce ne kadar süre acı çekti?” gibi sorular soruyor.

Kaptan, bu evrede ailelerin sorduğu soruların bilimsel tezlerle cevaplandığını anlattı. Aileler, bu evrede psikiyatristleri “bilimin temsilcisi” olarak görüyor ve psikiyatrlardan bu tarz cevaplar bekliyor. Doktorlar ise, bu cevaplarla ailelerin kaygısını hafifletmeyi amaçlıyor.

Yine aileler, heteroseksüel hayallerin yasını tutuyor: “El alem ne diyecek?” “Bizi kabul edecekler mi?” “Çocuğumun geleceği ne olacak?” “İş bulabilecek mi?” “Hayatı boyunca yalnız kalacak”

DESTEKLEYİCİ, KOŞULLU VEYA  İĞNELEYECİ

Destekleme ve kabullenme aşamalarına göre ise aileler şöyle kendini gösteriyor:

Destekleyici: Bu tarz ailelerin bu süreçte LGBTİ olmayı tam anladığı anlamına gelmiyor. Örneğin; bir trans kadın annesi “Eskiden, ‘el alem ne der?’ derken şimdi biri bir şey söylese de ağzının payını versem” diyebiliyor.

Boyun eğen ya da koşullara bağlı destekleyici: Bu tarz aileler kabullenmiş gibi görünüyor. Şartlarını kesin ortaya koyup “sevgilini eve getirme”, “hormon kullanma” diyebiliyor.

İğneleyen, destekleyici olmayan, yargılayıcı:  Aileler kısıtlama ve tehditlerle LGBTİ çocuklarına saldırabiliyor.

Çocuğunu hedef gösterme, rapor verecek doktoru silahla tehdit etme gibi durumlarda LGBTİ aileler arasında görülebiliyor.

Kabulleniş: Bu evre psikiyatrlar tarafından sadece çocuğu desteklemek değil, LGBTİ ebeveyni de olduğunu da kabullenmek olarak nitelendiriliyor.

“LGBTİ aile grupları çok önemli”

Kaptan bu süreçte LGBTİ aile gruplarının önemini vurguluyor. LGBTİ aile gruplarıyla tanışan aileler:

*Yanız olmadıklarını görme

*Ortak yas tutabiliyor

*Sürecin farklı aşamalarına tanıklık ediyor

*Bilgi alma/soru sorma mekanizmalarını kullanıyor

*Sorun yaşadıkları alanlara dair çözüm üretiyor

Oturum daha sonra Prof. Dr. Şahika Yüksel’in vaka örnekleri ve soru cevapları ile devam etti. (KAOS GL)