Kadıköy’de son zamanlarda artan taciz ve şiddet olaylarına karşı kadınlar ve LGBTİ’ler eylem yapıyor. “Kadıköy’de taciz var sen de ses çıkar” sloganı ile çağrı yapılan eylem için 28 Ocak Çarşamba 20.30’da Mehmet Ayvalıtaş Meydanı’nda buluşulacak.
“Cinsel şiddet, bir kişinin rızası olmadan veya rıza gösteremeyeceği durumlarda katıldığı her türlü cinsel eylemi tanımlar” denilerek yapılan çağrıda cinsel şiddetin ideoloji, görüş, yaşam tarzı vs gözetmeksizin herkesin ortak dersi olduğu ifade ediliyor.
Kadıköy’de yapılacak eylemin çağrı metni şöyle:
‘’DİKKAT TACİZ VAR!
Son zamanlarda Kadıköy’de artan taciz olaylarına karşı bir araya gelmek için bir çağrıdır bu.
Cinsel Şiddet, bir kişinin rızası olmadan veya rıza gösteremeyeceği durumlarda katıldığı her türlü cinsel eylemi tanımlar.
Cinsel şiddete maruz kalmış olmak bizim değil, bunu gerçekleştirenlerin utanması gereken bir durumdur. Bu şiddeti yaşamış olanlar hasta ya da suçlu değildir, hasta eden bunu yaşamış olmanın “susulması gereken” bir konu olduğunu öğreten genel ahlaktır.
Bütün kadınlar hayatında en az bir kez cinsel şiddet mağduru olmuştur. Bunu unutmayın!
Evlerde gerçekleşen “aile içi ve ya dışı” cinsel şiddetler neticesinde “inanılmayan”, namussuz ilan edilen, kendisine tecavüz edenle evlenmeye mecbur kılınan mağdur ya da cinsel şiddeti gerçekleştiren faili koruyan “erkek egemen” sistem her gün bir başka kadının daha öldürülmesine, susturulmasına, şiddet mağduru olmasına, eşlerine seks köleliği yapmaya devam etmesine neden olmakta.
LGBTİ’ler üzerinde gerçekleştirilen “düzeltme tecavüzleri”, seks işçilerinin işçilik pratikleri nedeniyle her tür cinselliğe rıza göstereceği yanılgısı, aynı zamanda bütün LGBTİ’lerin seks işçisi olarak varsayılması, fantazileştirilmesi ve hatta her görünen kişinin “heteroseksüel” (karşı cinsiyetten hoşlanan) zannedilmesi ya da göründüğü bedenin cinsiyetine sahip olduğunun düşünülmesi de “tacizdir”, cinsel saldırıdır.
Çocuk istismarlarına karşı susmak çocuğu korumak anlamına gelmez. Çocuğa inanmamak, “bağlar” nedeniyle çocuğu taciz edenle/tecavüz edenle görüşmeye devam etmeye zorlamak, kabul edilemez bir hatadır. Failin hiç bir açıklaması kabul edilemez ve affedilemezdir!
Erasmus’lu öğrencilerin seks amacıyla buraya geldiği düşüncesi katlanılamaz bir baskı ve açıkça onları hedef göstermektir, şiddete davettir. Hiç bir insanın bedensel bütünlüğüne, sokakta olma özgürlüğüne hiç bir ayrım gözetilmeksizin dokunulamazdır.
Cinsel şiddet ideoloji, görüş, yaşam tarzı vs gözetmeksizin hepimizin ortak derdidir. Derdimize ses çıkarmak için 28 Ocak 2015 tarihinde, saat 20.30’da dövizlerimizi hazırlamak, 21.00’de “Kadıköy sokakları tacizcilerin değil, bizimdir!” demek için Mehmet Ayvalıtaş meydanında bayraksız, flamasız bir şekilde kadınlar ve LGBTİ’ler olarak bir araya geliyoruz.
Birlikte her zaman daha güçlüyüz. Sen de düdüğünü, sirenini, tavanı, tencereni, sesini, çığlığını al, gel, birlikte ses çıkaralım.
Sokaklar, meydanlar, parklar, bahçeler hepimizin!
Kadınlar ve LGBTİ’ler
Mehmet Ayvalıtaş Meydanı – Moda
28 OCAK ÇARŞAMBA 20.30 da”
(Sendika.Org)
