Giray Poyraz / Demokrat Haber

HIV enfeksiyonunda yüzde 450 artış yaşayan tek ülke olan Türkiye’de HIV Pozitif tanılı hasta sayısı yaklaşık 13 bine ulaştı.

Hak Eşitlik Varoluş İçin (HEVİ) LGBTİ Derneği, 1 Aralık Dünya HIV/AIDS Farkındalık Günü kapsamında bir panel düzenledi.  Panele, İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Şafak Göktaş ile AİDS ve CYBH (Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar) Derneği’nden Türkiye’deki HIV Epidemisinin Hızlı Analizi Proje Koordinatörü Georgetta Aybek konuşmacı olarak katılım gösterdi.

HEVİ LGBTİ Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ahmet Kaya’nın moderatörlüğünde başlayan panelde Dr. Şafak Göktaş, “Aralık 2016 raporlamalarına göre Türkiye’de HIV Pozitif tanılı hasta sayısının yaklaşık 13 bin civarı” olduğunu söyledi.

“HIV ÖLÜMCÜL BİR HASTALIK DEĞİLDİR “

“Dünya’da HIV Pozitiflerin sayısı azalırken, Doğu Avrupa ve Orta Asya’da artıyor. HIV enfeksiyonunda yüzde 450 artış olan tek ülke Türkiye” diyen Şafak Göktaş şöyle devam etti:

“HIV enfeksiyonu ile bilinen birçok yanlış var. Bu yanlışları düzeltmek zorundayız. Öncelikle bilmemiz gereken HIV doğada bulunan bir virüs değildir; ‘yapay olarak laboratuvarda üretilmiştir’ bilgisi doğru bilgi değildir. HIV/AİDS, Afrika’da 1884-1924 yılları arasında maymunlarda bulunan SIV virüsünün insanlara HIV virüsü olarak geçmesiyle başlamıştır. HIV, 1983-84 yılları arasında tanımlanmıştır. Türkiye’de ise ilk olgu 1985 yılındadır. HIV, temelde cinsel yolla bulaşan bir hastalıktır. Cinsel ilişkinin her çeşidiyle HIV bulaşabilir. Yani, HIV Pozitif eşcinsel hastalığı değildir. HIV virüsü; tokalaşmak, sarılmak, dokunmak ile bulaşan bir virüs değildir. Günlük aktiviteler ve sosyal ilişkilerde, aynı ortamı paylaşmakla, aynı kaptan yeme içmeyle ya da aynı tuvaleti kullanmak ile bulaşmaz. HIV ölümcül bir hastalık değildir. HIV enfeksiyonu tedavi edilebilir bir hastalıktır. İlaçlarını doğru kullanan hastalar uzun ve kaliteli bir yaşam sürebilir. HIV enfeksiyonunda erken tanı çok önemli.  Antiretroviral (ART) tedavi hastalık ve ölüm oranını azaltır” dedi.

İstanbul’da yüksek riskli davranış gösteren toplumlarda HIV prevelansı ve davranış özellikleri hakkında konuşma yapan Georgetta Aybek ise, “2016 rakamlarıyla Dünya’da HIV/AİDS ile yaşayan kişi sayısı ortalama 36 milyon, yani Dünya’daki yetişkin nüfusunun yüzde 0,8’i HIV ile yaşıyor. Ayrıca 2016 raporlamalarına göre Dünya’da AİDS’e bağlı ölüm sayısı 1 milyonken, 2017 yılının Haziran ayına kadar artık 20,6 milyon kişi Antiretroviral (ART) tedavisi alıyor. Ama dünya genelinde 2000 yılından itibaren yeni enfeksiyonlarda azalış başlıyor. 2010 yılından 2016’ya kadar da yüzde 16 azalma var” dedi.

Georgetta Aybek, İstanbul’da HIV bulaşı açısından yüksek risk taşıyan toplumlar arasındaki davranış çalışması ve HIV Prevalansı raporlamalarını açıkladı. Raporlamaya göre; 2017 yılının Mayıs ayından Ekim ayına kadar 131 erkek ile seks yapan erkek, 8 kadın seks işçisi, 15 trans seks işçisi olmak üzere toplam 150 kişi ile görüşme alınmış. İstanbul’da HIV bulaşı açısından yüksek risk taşıyan toplumlarda HIV prevalansı; erkek ile seks yapan erkelerde yüzde 13,8, trans seks işçilerinde yüzde 6,6 kadın seks işçilerinde ise pozitif tanı bulunamamış.

HIV POZİTİF TANISI ALAN ERKEKLERİN ÇOĞU ORTA YAŞ GRUBUNDAN

İstanbul’da HIV Pozitif tanısı alan erkek ile seks yapan erkekler arasındaki yaş dağılımı, 21-25 yaş grubu erkeklerde yüzde 28, 26-30 yaş grubu erkeklerde yüzde 11, 31-35 yaş grubu erkeklerde yüzde 33, 36-40 yaş grubu erkeklerde yüzde 17, 41-45 yaş grubu erkeklerde yüzde 11 olarak görülmekte.

Erkek ile seks yapan erkeklerin yüzde 78’ini Türkiyeli, yüzde 22’sini ise yabancılar oluşturmakta. Raporlamaya göre, HIV Pozitif tanısı alan erkek eşcinsellerin yüzde 11’i Suriye uyruklu.

RİSKLİ DAVRANIŞLARDAN BİRİ, ERKEN YAŞTA CİNSEL İLİŞKİ

İstanbul’da yeni HIV Pozitif tanısı alan erkek seks işçileri arasında tam birleşme yaşadıkları ilk cinsel ilişki sıralaması ise; 18 yaşının altında yüzde 33, 18 yaş ve üzerinde yüzde 56. Raporlamaya göre, yüzde 11 ilk cinsel ilişkilerini hatırlamakta zorlanıyor veya bilmiyor.