Usta sanatçı Suavi, Sur’da bulunan Duçem Cafe ve Sanat Evi’nde konser verdi.

Suavi, yasak ve yıkımın sürdüğü Sur için, “Sur havzasında bulunan, benim bile soyumdan izler taşıyan anılarımızın yok edilip TOKİ’ye teslim edilmemesini söylemek istedim” dedi.

Konsere başlamadan kısa bir konuşma yapan Suavi, “Bu yaşamı dayatan mantık bir gün bütün bu yaptıklarının utancıyla pişmanlık noktasına itilecek, bu baskılamada sanat lokomotif rollerden birini oynayacaktır. Çünkü kimi sofralarda omurgasız şahsiyetlerin sanatı temsil ettiği iddiasıyla varlığını göstermesi kesinlikle sanatın üstlendiği misyon anlamına gelmez. Sanat, iktidar olanlarla uzlaşmaz. Sanat, bizatihi itiraz eden bir kurumdur. İtirazın da kendi içinde dayandığı ilkeleri vardır. Egemen olanın yanında, mağduru görmezden gelen zihniyetin, yani parsacı anlayışın estetik değerleri allak bullak eden ucuz bir çıkar ilişkisi olduğunu söyleyebilirim. Benim, zeytinle ilgili yarım sayfa yazı yazacak kadar donanımı olmayan, birçok insanın zeytinle oruç açtığı sahte Müslümanlık görüntülerine itirazım oldu. Zeytin barıştır, halkların arasında birbirine uzattığınız.”
 
‘SUR İÇİN SÖYLEMEYE GELDİM’
 
"Tahir Elçi’nin yitik bir kahpe kurşuna kurban edildi" diyen Suavi, “Tahir dostumu şurada yanı başımda yüreğimden selamlıyorum” ifadelerini kullandı.

“Sözümüz duygumuzun önüne geçecek kadar yoğundur” diyen Suavi, şöyle devam etti: “Konu sadece şarkı söylemek ve çekip gitmekten ibaret değildir. Önemli olan ardında ne bıraktığını bilerek gitmektir. Bu daveti aldığımda hiç küçümsemedim bu havzayı. Ben buraya gelmek istedim, çünkü müthiş tahrip görmüş ve insanlığın ortak medeniyetine ait Sur havzasında bulunan, benim bile soyumdan izler taşıyan şu ara sokaklarda bulunan anılarımızın yok edilip TOKİ’ye teslim edilmemesini söylemek istedim.”

(Kaynak: Mezopotamya Ajansı)