Bunun için Aksu’nun Kanlıca’daki evinin birebir şekilde oluşturulmuş büyük boy bir maketi ile sekiz farklı kuklası hazırlandı. Model hamuru, akrilik boya, tel ve kumaş gibi pek çok farklı malzeme kullanmayı gerektiren, üç ay gibi uzun bir sürede ortaya çıkarılan klibin yönetmeni Sinan Tuncay, sanat yönetmeni ise Sevil Kaynak

İki genç yetenek, çalışmayla ilgili şunları söyledi: 'Vay'daki kederi, Sezen Aksu’nun kendi iç dünyasına tanıklık eden evindeki mobilyalar ve aksesuvarlar üzerinden anlatmak istedik. Video ve stop motion tekniklerini bir arada kullanarak, zamanın evin içinde bıraktığı etkiyi yansıtmaya çalıştık. Sonuçta Sezen Aksu’nun görüntüsünün mümkün olduğunca az kullanıldığı, belki de hiç olmadığı kadar kişisel bir Sezen Aksu klibi ortaya çıkmış oldu.'

Sezen Aksu ve Sinan Tuncay'ın bir araya gelme hikayesi de bir hayli ilginç. Tuncay hikayesini şöyle anlatıyor: "Bütün hikaye Kanlıca sahilindeki o turuncu fenerli küçük kırmızı evi fark etmemle başladı. Evlerin yaşanmışlıkları ve içlerinde yaşayan insanlarla olan ilişkileri beni hep çok etkiledi. Maketler de adeta bunu keşfettiğim oyun alanları haline dönüştüler. Röportajlarından, fotoğraflarından faydalanarak ve biraz da hayal gücümü kullanarak birkaç ayda Sezen Aksu'nun evinin küçük bir maketini hazırladım ve video çalışmamı Sezen Aksu'ya ulaştırdım. Bundan sonrası hayal edebileceğimin çok ötesinde gelişti. Sezen Aksu, yaptığım videonun bir benzerini yeni albümündeki 'Vay' şarkısı için hazırlamamı isteyince, daha önce pek çok proje için birlikte çalıştığım arkadaşım Sevil Kaynak da projeye dahil oldu." (Kralmagazin.com)