İSTANBUL - 95 yaşında hayatını kaybeden ünlü sinema yönetmeni Ömer Lütfi Akad son yolculuğuna uğurlandı.

 

Akad için ilk olarak 20 yılı aşkın süre öğretim üyeliği yaptığı Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) Sinema Televizyon Merkezi'nde bir tören gerçekleştirildi.

 

SİNEMAYA YÖN VERDİ

Ömer Lütfi Akad, 2 Eylül 1916’da doğdu. Fransız Jeanne d’Arc Okulu, Galatasaray Lisesi, İstanbul Yüksek İktisat ve Ticaret Okulu Maliye Bölümü’nde okudu. Tiyatro ve sinema yazıları yazan Akad, Sema Film’de mali danışmanlık ve yapım yönetmenliği yaptı. 1947 yılında Seyfi Havaeri’nin “Damga” filminde yönetmenliğe başlayıp, 1949 yılında “Vurun Kahpeye” filmini çeken Akad, halk masalları uyarlamaları da yaptı. Polisiye filmleriyle sinema dilini geliştirdi. Akad, kendinden önceki sinemacılardan farklı olarak sinema tekniği ve diline yeni bir anlayış getirdi.

 

ERTUĞRUL GÜNAY, Kültür ve Turizm Bakanı
Lütfi Akad gerçekten Türk sinemasının çok özel isimlerinden birisiydi. Müstesna büyük isimlerinden birisiydi. Yarım yüzyıldan fazla zamandır Türk sinemasında ismi var, emeği var ürünleri var. Bugün hala hepimiz büyük bir beğeniyle saygıyla izleyebiliyoruz onun filmlerini. Ayrıca insan olarak tevazusuyla gösterişten uzak yaşamıyla çok örnek bir insandı. Hem sinema dünyası için hem sinemaseverler için Türkiye'de çok güzel hatıralar bıraktı geride. Ben bir Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın ölümünde hissetmiştim, bir de bugün burada hissettim, tam anlamıyla bir çınar devrildi diye düşünüyorum ama onların gölgesi vatanımızın üstünde hatırası bir güzellik olarak yaşayacaktır.

 

TÜRKAN ŞORAY, Oyuncu
Büyük bir kayıp. Türk sineması tarihine adını altın harflerle yazdırmış ve Türk sineması yaşadığı sürece adı her zaman usta olarak anılacak, benim meslek yaşamıma da yön vermiş sinema kariyerimde çok önemli yeri olan büyük ustaydı. Ayrıca çok sevdiğim bir insandı. O da beni seviyordu, onu biliyorum.

 

SELİM İLERİ, Yazar
Akad benim için Türk sinemasının en büyüğüydü. Benim hayatımda da. İnsan olmayı kendisinden öğrendim. Çok derin bir usta çırak ilişkimiz oldu. Çok çok üzgünüm. Yeri dolmayacak bir insandır.

Türk sinemasına yaptığı her filmle onur katmış bir sanatçıdır Lütfi Akad. Olağanüstü eserler aklıma ilk gelen hemen "Kader Böyle İstedi" pek bilinen bir filmi değildir ama küçük bir başyapıttır, bir "Vesikalı Yarim", ''Gelin'', ''Diyet'', ''Düğün'' herkesin andığı ama bunların yanı sıra Lütfi Akad'ın başlangıçta ''Kanun Namına'' diye bir filmi vardır, bir kara polisiyedir, bence Türk sinemasını kuran filmlerin başında gelmektedir bu.

Hiçbir şey bilmediğim bir dönemde senaryo yazmamı önce Halit Refiğ istemişti, sonra Lütfi beyle çalıştık. Akad'dan öğrendim her şeyi. Çok sabırlı bir hocaydı, çok iyi bir insandı. Gerek kendisi gerek eşi. O yılları o dönemleri müthiş bir mutluluk olarak hatırlıyorum. "Yaralı Kurt" diye bir çalışmamız olmuştu. Jenerikte benim adım geçer ama asıl emek Akad'ındır.

 

HÜLYA KOÇYİĞİT, Oyuncu
Mesleğimizin duayeni, Türk sinemasının kurucusu. Usta, entellektüel, görgülü, bilgili, Türk sanatçısı dediğim zaman büyük saygıyla yad edeceğim büyük bir değer. Evet, 95 yaşında hayata veda etti. Ama o 95 yılı dolu dolu yaşadı ve yaşattı. Nice ustalar yetiştirdi Türk sinemasında. Hep gerçeği aramamızı söyledi, gerçeğin doğru olduğunu söyledi. Doğalın doğru olduğunu söyledi. Anlatım dili, sinema anlatım dili sadeydi fakat anlaşılırdı.

Benim kariyerimde gerçekten çok önemli. 4 film yaptık birlikte. Uzun yıllar çalışamamıştım kendisiyle. Büyük bir hayranlığım vardı. Ve devamlı onunla çalışmak için çareler arıyordum. En sonunda kapris yaptım ve dedim ki ben çalışmak istiyorum Lütfi Akad'la. Onunla ilk karşılaştığımız film "Gökçe Çiçek"ti. Birbirimizi anladık, sevdik, inandık, daha sonra ''Gelin'', ''Diyet'', ''Düğün''ü yaptık. 3'ü de gerçekten Türk sinema tarihinde bence en önemli filmleri.

 

TARIK AKAN, Oyuncu
Türk sineması çok önemli ama gerçekten çok önemli bir direğini kaybetti. Hepimizin hocası, hepimizi yetiştiren, sinemaya girdiğim ilk andan itibaren sinema ahlakını ondan öğrendim. Ondan ders aldım. Unutulmayacak eserler bıraktı. O eserler hala yaşıyor ve yaşayacaktır. Çok acı, Türk sinemasının başı sağolsun.

 

VEDAT TÜRKALİ, Yazar
Çok güzel şeyler yaptı. Hepimiz ona borçluyuz. Bir film yaptık beraber. Ve o dönemde Türk sinemasında verilen mücadele içerisinde o da en güçlümüz en değerlimizdi. Ben de orada bulunmuş olmaktan onur duymuşumdur. Bir çalışmamız oldu onunla Orhan Kemal'in bir kitabından. ''Üç Tekerlikli Bisiklet''i yaptık. Çok sevdiğim bir filmdir o.

Sineması çok sade yalın, boş laf yok, daima işin özünü yakalar ve çok usta bir sinemacıdır. Çok değerli bir aydındır.

 

DENİZ TÜRKALİ, Oyuncu
Türk sinemasında yönetmen sinemasını var etti. Var eden yönetmenlerden biri. Bu açıdan çok değerli. Ondan sonrakiler çok şeyler öğrendiler ondan ve öğrenmeye de devam edecekler diye düşünüyorum.

 

TUĞRUL ERYILMAZ, Gazeteci
Türk sinemasının bence kurucu babası o. Bizim kuşağımıza Türk sinemasını ciddiye almayı öğreten adamdır. Çok önemli seyirci açısından. Biz onun filmleriyle oradan giderek Yılmaz Güney'e ulaştık. Oradan giderek şimdi Zeki Demirkubuz'lara Nuri Ceylan'lara gelebiliyoruz. En güzel kadın kahramanlar ondadır mesela. ''Gelin'', ''Diyet'', ''Düğün''e bak, ''Vesikalı Yarim'e bak. Öyle bir hayat kadını bir daha nerede göreceğiz hep beraber yani.

 

ORHAN GENCEBAY
60'lı yollarda onunla çok güzel çalışmalarımız oldu. daha sonra ohnula başrol bir film çektik beraber barol oynadığım bir film ama ondan evvel filmlere müzik direktörlüğü yaptığım zaman tanışmıştım. Hudutların kanunu kızılırmak karakoyun daha sonra gökçe çiçek hepsini müziklerin yapmıştım. Son derece ilginçti. Son derece prensipli bir insandı. Plansız bir iş yapmazdı ama bu planlamanın içinde de fevkalade anında irticalen her türlü duygunun içine girebilecek kadar yaratıcı bir insandı. bana tek sazınla güneşi anlat demişti. Ben de son derece duygulanmış etkilenmiştim.

 

GANİ MÜJDE
Benim hocamdı zaten, ben bu okuldan mezun oldum. Onun okulundan mezun oldum. Bize sinemayı öğretti ama bence çok daha önemli bir şey öğretti. Sinemaya saygıyı öğreten insandır bence Lütfi Akad. Hepimize Türkiye'ye sinemaya medyaya...

 

ÇAĞAN IRMAK
Benim sinemaya başlama sebebimdir. Ne diyebilirim ki. Filmimi, ona adadamı biliyorsunuz. Birkaç ay önce de ziyaretine gitmiştim zaten. Gayet hala zihniyle gepegenç duruyordu. Çok güzel bir hayat sürdü, harika bir miras bıraktı bize. Yaşasaydı burada olsaydı üzülmemizi değil onun filmlerini seyretmemizi isterdi. Bütün genç nesiller artık ''Gelin'', ''Diyet'', ''Düğün'', ''Vesikalı Yarim''i bir daha DVD'sine koyacak ve bu adamın ne kadar büyük bir deha olduğunu bir kere daha görecek.