Serdar Korucu / BirGün

Kars’taki “İnsanlık Anıtı” 2011 yılının en önemli gündem maddelerinden biriydi. Başbakan Erdoğan’ın “ucube” nitelemesinin ardından hızla yıkılan eseri bir daha ne gören oldu, ne soran. Şehirdekiler bile unuttu akıbetini. Bugün Mehmet Aksoy’un eseri, yeni otogar binasının yanındaki hurdalıkta çürüyen otobüslerin yanı başında kaderine terk edilmiş duruyor. Önemli bir kuralla birlikte: Fotoğrafını çekmek yasak! Bir kare çekmek isteyenleri zabıtanın güç kullanımı ve tehdidi bekliyor.

İnsanlık Anıtı’nın yapımına 2005 yılının Kasım ayında Kars Belediye Meclisi oy birliği ile karar verdi. Ermenistan’daki Soykırım Anıtı’na karşı, Iğdır’daki gibi bir anıt yapılmak isteniyordu.

AMACI BARIŞ MESAJIYDI

Bunun için kollar sıvandı, 2006 yılında ilk adımı atıldı. Dönemin Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu, heykeltıraş Mehmet Aksoy anlaştı. Aksoy iki parçalı bir eser yapmaya karar verdi. Anıt ikiye ayrılmış ama her an yeniden bir araya gelecekmiş gibi duran bir insan figürü olacaktı. Amacı barış mesajı vermekti.

Ancak Kars’ta yaşayan, ataları Azerbaycan’dan gelen nüfus, özellikle de MHP’liler bu projeden rahatsızdı. Anıtın yapılması için olumlu oy veren MHP’li Belediye Meclis üyeleri, eserin bu haline karşı çıkıyordu. Projenin Ermenistan ile başlayan normalleşme sürecinde değiştiğini, heykelin amacının “Doğu Ermenistan ile Batı Ermenistan’ı kucaklaştırmak” olduğunu öne sürüyorlardı. Bu amaçla da süreci mahkemeye taşıdılar. Eserin yapımı 2009’da durduruldu.

BAŞBAKAN'IN 'UCUBE' ZİYARETİ

AKP'li belediye döneminde başlayan inşaata devam edilip edilmeyeceği beklenirken, başkanı değişen şehirde son kararı Başbakan Erdoğan 2011 Ocak’ındaki Kars ziyaretinde verecekti. Beklenmedik bir çıkış yapıyor, yine kendi partisinin belediye başkanlığı döneminde başlatılan eser için “ucube” tanımlamasını kullanıyordu.

Bu sözleri o dönem büyük tartışma yarattı. Son bakanlık revizyonu ile kabineden çıkartılan dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Erdoğan’ın sözlerini “Başbakan çarpık yapılaşmayı hedef aldı” diyerek düzeltmeye kalksa da Başbakan Erdoğan geri adım atmayacaktı. “Ucubeyi heykel için söyledim" dedi ve Kars’taki heykel tartışmasına son noktayı koydu.

Heykel için hukukun da belediyenin de çarkları beklenmedik hızla dönmeye başladı. Bir zamanlar şehrin her yanından görülen heykelden 2011 Haziran’ında yani Başbakan’ın çıkışından yaklaşık 6 ay sonra hiçbir şey kalmadı. Bu süreçten sonra da kimse aramadı, sormadı heykeli. Yeni tartışmalar geldi sürekli gündeme, Muhteşem Yüzyıl, Emek Sineması gibi...

Öyle bir unutturma süreci yaşandı ki bugün şehirdekiler bile hafızalarını zorlamak durumunda kalıyor yaklaşık iki önce yıkılan İnsanlık Anıtı için. Kime anıt sorulsa yanıt net oluyor: Atatürk’ün heykeli işte orada.

Halbuki şehrin en yoğun bölgelerinden birinin yanı başında duruyor heykeller. Yeni otogar binasının yanındaki hurdalıkta, belediyenin çürüyen otobüsleri ile birlikte.

BAŞBAKAN’IN NEYİ GÖRMEK İSTİYORSA...

Önemli bir yasak bulunuyor heykeller için. Başbakan Erdoğan görmek istemediği eseri başka kimsenin de görmesini istemiyordu. Bu nedenle de yanına yaklaşmaya çalışanlar, zabıtanın güç kullanımı ve tehdidiyle uzaklaştırılıyor, fotoğraf çekiminin belediyeden özel izinle olabileceği söylenerek…

Bu heykelin sonu da Mehmet Aksoy’un bir başka eseri, yaklaşık 19 yıldır Ankara’yı yöneten Melih Gökçek’in belediye başkanlığının ilk yıllarında, 1994’te “Ben böyle sanatın içine tükürürüm” diyerek tepki gösterdiği, 11 yıl sonra yeniden yerine konulan Ankara’daki “Periler Ülkesi” gibi mi olacak, onu zaman gösterecek… Kesin olan tek şey bugün halkın parası ile yapılan eserin, halktan saklanmaya çalışıldığı. Hatta etrafına yaklaşmanın bile “tehlikeli” olduğu, özellikle de fotoğraf makinesi ile…