"Bu şehirde beraber nefes alıyoruz yoksa neye yarardı bu şehir..."

 

Usta yazar Sait Faik Abasıyanık, ölümünün 58. yıldönümünde, yaşamının büyük kısmını geçirdiği Burgazada'da anıldı, heykeli iskele meydanına dikildi.

 

Anma etkinliğinde, İskele Meydanı'nda yaptırılan, heykeltıraş Çağdaş Erçelik'in eseri olan anıt heykelin açılışı da yapıldı.

 

Adalar Belediyesi Kültür-Sanat Koordinatörlüğü'nün gerçekleştirdiği etkinlikte konuşan Uluslar arası Yazarlar Birliği (PEN) Türkiye Başkanı Tarık Günersel, "Özgür edebiyatı savunanlar olarak burada olduğumuzu, mücadeleye devam ettiğimizi göstermek Sait Faik'e borcumuzdur" dedi.

 

Sait Faik anısına her yıl bir öykücüye verilen ve Darüşşafaka Cemiyeti ile İş Bankası Kültür Yayınları işbirliğiyle düzenlenen 58. Sait Faik Hikâye Armağanı da Yalçın Tosun'un Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan "Peruk Gibi Hüzünlü" adlı kitabına verildi.

 

Doğan Hızlan başkanlığında toplanan Hilmi Yavuz, Nursel Duruel, Jale Parla, Metin Celal, Murat Gülsoy ve Beşir Özmen'den oluşan Sait Faik Hikâye Armağanı jürisi, ödülün verilme gerekçesini şöyle anlattı:

"Kenarda kalanların, genel kabul görmeyenlerin, olmamışların, olamamışların yaşamlarından kesitleri kendine özgü bir yalınlık ve sahicilikle anlatmaktaki başarısı nedeniyle..."

 

Etkinlikte, Darüşşafaka'lı öğrenciler Sait Faik'in öykülerini canlandırdı. Buzuki Orhan da törenin ardından bir konser verdi.

 

Sait Faik Abasıyanık'ın halen müze bahçesinde bulunan heykeli de ilk yapıldığı yer olan Kalpazankaya'daki restoranın bahçesine nakledildi.

 

"GİDEREK YALNIZLAŞTIĞINI SÖYLERLER..."

Bülent Kale, "Sait Faik 105 Yaşında" başlıklı yazısında şöyle anlatıyor hikaye yazarını:

"Onu tanıyanlar Sait Faik'in, dünyayı ve şehri riyasız kucaklamak isteyen bu adamın, bu kucaklaşmayı başaramadığını, giderek yalnızlaştığını söylerler. Bu adamı yalnızlığın yarattığını söylerler. Yalnızlığın o dünyaya gelmeden önce de orada olduğunu ve o aramızdan ayrıldıktan sonra da burada kaldığını söylemezler. Kan kırmızısı sevmek isteyen herhangi bir insanın, yaşamaya kendisi bir ad koymak isteyen her insanın yalnızlıkla ölümüne kapışması gerektiğini söylemeyi unuturlar."

 

SAİT FAİK KİMDİR?

23 Kasım 1906'da Adapazarı'nda dünyaya gelen yazarın ailesi Kurtuluş Savaşı'ndan sonra İstanbul'a yerleşince o da eğitimine İstanbul Sultanisi'nde devam etti, şiir yazmaya da burada başladı.

 

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde eğitim gördü, ekonomi öğrenimi için Lozan'a gitti. Ardından üç yıl Fransa'da yaşadı. Eğitimini yarım bırakarak 1933'te İstanbul'a döndü.

 

Kısa bir süre Halıcıoğlu Ermeni Yetim Mektebi'nde öğretmenlik yaptı, daha sonra hiç çalışmadı. Yaşamını Şişlive Burgazadası'nda geçirdi.

 

İlk öyküsü "Uçurtmalar" 9 Aralık 1929'da Milliyet gazetesinde yayınlandı. 1934-1940 arasında Varlık, Ağaç, Servet-i Fünun Uyanış, Ses, Yeni Ses, Yaprak, Yenilik dergilerinde öyküleri yayınlandı.

 

Şiir, roman ve öykü kitapları arasında en bilinenleri, "Lüzumsuz Adam", "Mahalle Kahvesi", "Havada Bulut" "Kumpanya", "Son Kuşlar" ve "Alemdağda Var Bir Yılan" oldu.

 

11 Mayıs 1954'te hayatını kaybetmesinin ardından Burgazadasındaki evi müze haline getirildi. Çağdaş edebiyata katkılarından dolayı uluslararası Mark Twain Derneği'nin onur üyeliğine seçildi. (Ayça SÖYLEMEZ / Bianet)