Roman türünün altın çağı olarak bilinen 19. yüzyılda kaleme alınan ve dünya edebiyatının en büyük romanlarından biri kabul edilen Madame Bovary’yi gerçekten okuduğunuzu düşünüyorsanız, yanılıyor olabilirsiniz. Okuduğunuz 400-500 sayfadan ibaret kopya, ancak bir başlangıç olabilir. Zira okumuş olabileceğiniz muhtemel kopyalar, bovary.fr adresinde bulunan 4500 sayfalık orijinal el yazmalarıyla karşılaştırıldığında, kitabın aşağı yukarı onda birine tekabül ediyor.

Madame Bovary’nin yayıncı tarafından sansürlenen, yazar tarafından çıkarılan veya düzeltilen bölümlerini de içeren orijinal el yazmaları, Rouen Üniversitesi’nden Prof. Yvan Leclerc önderliğindeki 130 gönüllünün çalışmalarıyla internet ortamına taşındı.

2009’dan bu yana erişilebilir olan el yazmaları, kitabın yazım ve basım süreçlerini de neredeyse tüm ayrıntılarıyla ortaya koyuyor.

Anti-romantizmin kalesi olarak ünlenip Fransız edebiyatının romantizmden gerçekçiliğe adım atmasını sağlayan, içeriğiyle burjuva ahlakını topa tutan Madame Bovary, kılı kırk yaran titizliğiyle bilinen Flaubert’in beş yıllık çalışmasının ürünüydü. Romanın bazı bölümleri 1856 yılında Revue de Paris dergisinde yayımlandı, büyük tartışmalar kopardı, 1857 yılında ise kitaplaştırıldı.

Geleneklere saldırmakla, zinayı meşru göstermekle ve dine hakaretle suçlanan Flaubert’e ve yayıncısına kitap nedeniyle dava açıldı. Ancak yazarın daha sonra kitabını ithaf edeceği avukat Marie-Antoine-Jules Sénard’ın başarılı savunmasıyla kitap da yazar da aklandı. Sonrası ise herkesin bildiği gibi “tarih” oldu: Madame Bovary davanın katkısıyla kısa sürede büyük şöhrete kavuştu ve yıllar içinde dünya klasikleri arasındaki yerini aldı.

Cüneyt Bender / vesaire.org