Hasan Cemal’in on birinci kitabı, bugüne kadar yazdığı bütün kitaplardan farklı bir özellik taşıyor. Zira bu, tek bir insanın hikayesi. Savaşın tükettiği kısacık bir hayatın ve tükenmeyen bir umudun, bir sesin, bir şarkının, “Delila” kod adlı, “Kürtlerin Sezen Aksu’su” diye bilinen genç bir kadın gerillanın hikayesi.

Üstelik Cemal bu hikayeyi, sadece kendi söyleşi ve yorumlarıyla değil, aynı zamanda hikayenin öznesinin yani Delila’nın kelimeleriyle okumamızı da sağlıyor.

Cemal sayesinde, bu topraklarda nice hayatı söndüren, nice hikayeyi yarım bıraktıran savaşın az bilinen bir cephesini, bizzat bir savaşçının anlatımından, belki de ilk kez bu denli samimi, bu denli dolaysız bir tanıklıktan okuyabiliyoruz.

Hasan Cemal’in, 3 Şubat’tan itibaren Everest Yayınları etiketiyle kitapçılarda olan Delila: Bir Genç Kadın Gerillanın Dağ Günlükleri adlı kitabının arka kapağında yer alan Yasemin Çongar imzalı yazı şöyle:

Hasan Cemal bir gün bir çığlık duydu. Kürdistan dağlarından yankılanan genç bir kadın sesi “Berxwedan jiyane” diyordu; “Yaşamak direnmektir!”

O çığlığı unutmadı Hasan Cemal, sesin sahibinin peşine düştü.  Son nefesini çoktan o dağlara üflemiş olan genç kadını bulamadı ama onun ailesini, arkadaşlarını, yoldaşlarını ve kelimelerini buldu.

O genç kadının adı Delila; kendi deyişiyle “şarkı söyleyen bir gerilla.”

Bugün “Kürtlerin Sezen Aksu’su” diye tarif ediyorlar Delila’yı. Onun dağlarda kaydettiği şarkılarını dağlarda ve şehirlerde dinleyip söylüyorlar hâlâ.

O sesin hikâyesini bilen ise pek az.

Hasan Cemal, Delila’nın ya da Silvanlı Şenay’ın dağa çıkmadan önceki hayatını, en yakınlarıyla konuşarak öğrendi ve yazdı.

Delila’nın dağdaki günlerinin hikâyesini ise, Hasan Cemal’in gazeteci merakı ve inadı sayesinde kendi kelimelerinden öğrenebiliyoruz.

Şenay’ın ailesinin korumak için saklayıp, yerini unuttuğu dağ günlükleri Hasan Cemal eliyle yeniden nefes alıyor; bir gerillanın yaşadıklarını, hissettiklerini kendi iç sesinden duyabiliyoruz.

Bu günlüklerde bazen çocuksu denecek kadar saf, bazen tereddütlü, bazen oyunbaz, bazen öfkeli, bazen neşeli gencecik bir kadın konuşuyor.

Delila’nın günlükleri, bir gerillanın iç konuşmalarını Türkiye’de ilk kez okura ulaştırıyor.

Hasan Cemal’in aradan çekilip bizi Delila’yla başbaşa bıraktığı bu kitap, savaşın en yalın ve en vahşi gerçeğini de hatırlatıyor yeniden.

En çok çocuklar öldü bu savaşta. En çok onları kaybettik." (Gazeteciler.com)