Ermeni Tarihçi Ara Sarafian’ın tartışmalara neden olan, “Talat Paşa’nın Ermeni Soykırımı Raporu” adlı kitabının tanıtım toplantısı yapıldı. Sarafian, "Kitaba ilişkin bir takım dürüst değerlendirmelerin yanında bazı çarpıtılmış görüşler de ileri sürüldü. Birinci gruba Murat Belge ve Oral Çalışlar gibi aydınlar, ikinci gruba ise resmi Türk tarihçileri, en başta da Yusuf Halaçoğlu giriyor" dedi.

"Diyaspora kitabımı çaldı" diyen Murat Bardakçı'ya ve kitapla ilgili çarpıtmalar yaptılar dediği Yusuf Halaçoğlu'na belgeler ile cevap verdi. Osmanlı Arşivinden çıkan, Talat Paşa'nın Raporu'nun, "1915 Ermeni Soykırımı konusunda resmi Türk pozisyonunu değişmeye zorladığı"nı savundu.

İSTANBUL- Londra’da faaliyet gösteren Gomidas Enstitüsü’nün direktörü tarihçi Ara Sarafian’ın ,“Talat Paşa’nın Ermeni Soykırımı Raporu” kitabının, tanıtımı Cezayir Restaurant'ta yapıldı.

Tanıtım toplantısı, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi ve Anadolu Grubu'nun çağrısı ile gerçekleşirken toplantıya Avukat Eren Keskin, Bir Zamanlar Yayıncılık Sahibi Osman Köker, Tarihçi Mehmet Polater'in yanısıra çok sayıda kişi katıldı.

'ERMENİLERİN İMHASINA İLİŞKİN EN ÖNEMLİ BELGE'

Ara Sarafian, kitabını "Önemli bir belge üzerine odaklanıyor" diye özetlerken, 1915-1917 yılları arasında Osmanlı Dahiliye Nazırı Talat Paşa'nın özel evrakları arasında bulunan Ermeni Soykırımı üzerine resmi bir Osmanlı Raporu'nun incelenmesi ve eleştirisi olduğunu söyledi. "Ben bu belgeyi, Osmanlı İmparatorluğu'nda Ermenilerin imhasına ilişkin en önemli belge olarak tanımlıyorum" dedi.

Ara Sarafian, Bardakçı'nın yayımladığı kitap sayesinde, Türkiye'deki arşivlerinde araştırmaya açık olan diğer Osmanlı kayıtlarından da yararlanarak özgün Osmanlı raporunu analiz etme imkanı bulduğunu söyledi. Sarafian, "Bardakçı'nın 2008'de yayımladığı Talat Paşa'nın orjinal raporunun eleştirel bir tartışmaya yol açmadığını düşünüyorum. Bardakçı'nın Talat Paşa'nın orjinal raporunu yayımlamasını takdire şayan buluyor, bu konuda onun yaptığı yorumun yanlışlığını ise Ermeni Soykırımı tezini dikkate alma konusundaki isteksizliğine bağlıyorum. Kitaba ilişkin bir takım dürüst değerlendirmelerin yanında bazı çarpıtılmış görüşler de ileri sürüldü. Birinci gruba Murat Belge ve Oral Çalışlar gibi aydınlar, ikinci gruba ise resmi Türk tarihçileri, en başta da Yusuf Halaçoğlu giriyor" dedi.

Ara Sarafian, Talat Paşa'nın evrakı üzerine yaptığı çalışmaları ve argümanlarını şu başlıklar altında açıkladı:

-Rapor, Talat Paşa'nın özel evrakı arasında bulunmuştur. Evrak ile Talat Paşa arasındaki bağlantı somuttur.

-Şubat 1817'de Talat, 23 vilayette bulunan Ermenilerle ilgili özel bir nüfus çalışması için talimat vermiş. Talimatlarında, hazırlayacağı raporda yer alacak işlenmmemiş ham verileri elde etmesine olanak tanıyan bazı spesifik bigiler talep etmiş. Bunlar sözkonusu vilaytte bulunan 'yerli' ve 'yabancı' Ermenilerin sayısı ve bunların nereden geldiklerine ilişkin verilerdi.

-Talat'ın raporunun analitik ağırlık merkezini, bir sayfalık istatiksel giriş bölümü oluşturuyor. Bu sayfa yanlızca Şubat 1917'den sonra toplanmış ham verilerin bir özetini oluşturmakla kalmıyor, aynı zamanda bir takım ilave bilgiler de içeriyor. Ermenilerin özet sayıları da burada yer almakta. Talat yanlızca toplam rakamları vermiş. Bunların ayrıntılı hesaplaması benim çalışmamda yer alıyor.

-Talat mevcut verileri açıklayıcı ek bilgiler de vermeye özen göstermiş. Burada 1914 istatistiklerinin yanlızca İmparatorluğun Ermeni milletine dahil Ermenilerin sayısını verdiğini, bu sayıya Ermeni Katolik cemaatinin dahil olmadığını belirtmiş. Protestan Ermenilerden hiç bahsedilmemiş. Burada, 1914 ve 1917'deki Ermeni nüfusuna ilişkin sayının, eksik sayımları da hesaba katmak için yüzde 30 oranında arttırmak gerektiği yönünde bir not da yer alıyor. İlaveten 1914'te yerlisi olduğu vilayetin dışındaki yerlerde yaşayan 68 bin 433 Ermeninin bulunduğu da kaydedilmiş. Bu açıklamalar rapora verilen önemi gösteriyor.

Ara Sarafian, 1917 araştırmasının, 23 vilayette yürütüldüğünü ancak, Rus işgalinin gerekçe gösterilerek Trabzon, Erzurum, Van, Elazığ ve Diyarbakır'ın bu sayımın dışında tutulmuş olduğunu söyledi.

Sarafian, Ermenilerin, kağıt üzerinde görülen iskan bölgelerinin Musul, Der Zor ve Suriye olduğuna dikkat çekti. "Oysa bu sürgünlerin büyük bir bölümü söz konusu yerlerdeki kayıtlarda görünmüyor. Talat'ın raporunda söz konusu doğu vilayetlerinde Ermeni sayısı 'sıfır' görünüyor ve bu vilayetlerin yerli Ermenilerinden geriye kalanlar, nüfus araştırması yapılan vilayetlerde kaydı yapılan Ermeniler olarak görünüyor" dedi.

'ERMENİLERİN KAYIPLARININ BOYUTU'

Ara Sarafian, raporda tehcir öncesi Osmanlı Ermeni nüfusunun, sayımlardaki eksiklikler de hesaba katıldığında, yaklaşık 1.5 milyon olduğunu, 1915'te tehcir edilenlerin sayısının 1 milyon 200 bin olduğunu, tehcirin ardından hayatta kalan ve varlığı kayda geçen Ermeni sayısının ise 350-400 bin kadar olduğu yönünde bir belirtmenin olduğunu söyledi. Sarafian, "Elazığ ve Sivas gibi doğu vilayetlerinde Ermeni kayıpları, savaş öncesi nüfusun yüzde 90'ına ulaşıyordu. İzmit, Bursa ve Eskişehir Ermenilerinin yüzde 75'i yok edildi. Hayatta kalanların büyük bir çoğunluğu ise kendi memleketlerinde sığınmacı durumuna düştüler, bir zamanların gelişkin toplumunun kalıntıları olarak insanlık dışı koşullarda bir iç sürgün yaşamına mahkum edildiler. Can kayıpları ve çekilen acılar savaşın ya da bir doğal afetin sonucu değil. Bu insanların kendi devletinin planlı harekatının bir sonucuydu" dedi.

'HALAÇOĞLU 5 BİN 500 DER OYSA GERÇEK RAKAM 100 BİNDEN FAZLADIR'

Sarafian, Halaçoğlu'nu ise şöyle eleştirdi: "2001'de Türk Tarih Kurumu'nun Başkanı ve Başbakanlık Osmanlı Arşivleri'nin eski Genel Müdürü Yusuf Halaçoğlu 1915'de Osmanlı Ermenilerinin başına gelenleri bir nüfus sevkiyatı-tehcir şeklinde tanımlayarak Türk tezini destekleme girişiminde bulunmuştu. 'Ermeni Tehciri ve Gerçekler' başlıklı çalışmasında 1915'te tehcir edilen Ermenilerin sayısını 455 bin 758, başarılı bir şekilde yeniden iskan edilenlerin sayısını da 382 bin 148 olarak vermişti. Bu iddiasını da İstanbul'daki Başbakanlık Osmalı Arşivleri'nde bulunan Osmanlı kayıtlarına dayandırmıştı. Oysa Türkiye'de Osmanlı arşivlerinde bu yerlerin hepsinden yapılan Ermeni tehcirini kanıtlayan kanıtlar vardır. Bunun yanısıra Halaçoğlu, doğu vilayetlerinden tehcir edilen Ermenilerin sayılarını da çok düşük gösterir. Örneğin Trabzon'dan 3 bin 400 Ermeninin tehcir edildiğini yazar, oysa Osmanlı kaytıları Trabzon'dan tehcir edilen Ermeni sayısını yaklaşık 28 bin olarak verir. Benzer bir şekilde Halaçoğlu Erzurum'dan tehcir edilen Ermenilerin 5 bin 500 kişi olduğunu yazar, oysa gerçek rakam 100 binden fazadır.

'TALAT PAŞA'NIN RAPORU RESMİ TÜRK POZİSYONUNU DEĞİŞMEYE ZORLUYOR'

Ara Sarafian, “Talat Paşa’nın Ermeni Soykırımı Raporu” adlı çalışması ile, bugün Osmanlı kayıtlarının anlattıkları ile resmi Türk tezi arasındaki farklılıkları ortaya koyduğunu belirtti. Sarafian, "Bugün Osmanlı kaytılarının anlattıkları ile resmi Türk tezi arasındaki artık ortaya çıkmaya baylayan uyumsuzluğun Halaçoğlu'nu entelektüel bir çıkmaza sokması kaçınılmaz. Talat Paşa'nın raporu, tıpkı onu destekleyen Osmanlı arşivlerindeki diğer belgeler gibi 1915 Ermeni Soykırımı konusunda resmi Türk pozisyonunu değişmeye zorluyor" dedi. (ETHA)