ANTALYA - Antalya Barosu Kadın Hakları Kurulu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) gönderilmek üzere, üzerinde 13 yaşındayken 26 kişinin tecavüzüne uğrayan N.Ç. için yazılmış bir şiir ile eski eşi tarafından 11 yerinden bıçaklanarak öldürülen Ayşe Paşalı'nın fotoğrafının yer aldığı kartpostal bastırdı.

Son 1 yıldır kadına ve çocuğa yönelik cinsel istismar suçlarının artmasıyla beraber geçen Mayıs ayında kurulan Antalya Barosu Kadın Hakları Kurulu, '25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü' kapsamında Antalya Baro binasında biraraya geldi. Antalya Barosu Kadın Hakları Kurulu Başkanı Nilgün Gürbüz, Antalya Barosu Kadın Hakları Kurulu Genel Koordinatörü Tuncay Koç ve yönetim kurulu üyeleri Polat Balkan, Serpil Yalçın Elban, Pınar Toğaç, kadına yönelik şiddetle ilgili kurul çalışmalarını anlattı.

Kurul üyeleri, üzerinde Ayşe Paşalı'nın fotoğrafı ve kurul başkanı Nilgün Gürbüz'ün N.Ç.'ye yazdığı bir şiirin bulunduğu 550 kartpostalı basına göstererek, TBMM'ye göndereceklerini açıkladı. Kurul üyeleri ayrıca, kadına yönelik şiddet davalarında, mağdur kadınların özel hayatları ve geçmişlerinin araştırılmasını kınadı. Kurul Başkanı Nilgün Gürbüz, şöyle dedi:

"Ayşe Paşalı, kadın cinayetlerinin bir simgesi olarak artık vicdanlarda ve hafızalarda yer almaktadır. Yine N.Ç. davası tecavüz mağduru ve çocuk istismarı konusunda özellikle ülkedeki durumun vehametini ortaya çıkarmaktadır. Bu durum, N.Ç.'nin vicdan sızlatan Yargıtay kararı sonrası, basın mensuplarının da konuyu gündeme taşıması ile tekrar su yüzüne çıkmıştır. Bu konuda gerçekten ciddi çalışmalar yapıyoruz. Toplum merkezlerinde ve okullarda da farkındalık yaratacak eğitimler veriyoruz. Kadına ve çocuğa yönelik şiddet dosyalarının takipçisi ve bu işin aktif öncülerinden olacağız."

ÖRTBAS EDİLMEYE ÇALIŞILAN TÜM DAVALARA BAKACAKLAR


Kaş'ta ve Fethiye'de çocuk ve kadın cinsel istismarına yönelik iki davayı takip ettiklerini aktaran Gürbüz, mağdurların, mahkemeler tarafından özel hayatlarının irdelenmesine karşı çıkarak, "Cinsel saldırı davalarında sanki yargılanan kadınmış gibi bir yaklaşım var. Kadın üzerinden bir yargılama sürüyor. Mağdur pozisyondayken kadının özel hayatı irdeleniyor, geçmişi araştırılıyor. Biz o yargılama süreci içinde bulunarak böyle bir yargılamanın doğru olmadığını mahkemenin de bu yanlışından dönme çabasını sağlamaya çalışıyoruz" dedi. (Gazeteport)