1 Eylül Dünya Barış Günü’nde bir araya gelen 113 kadın ve LGBTİ örgütü, savaşa karşı barış isteklerini duyurdu.

Açıklamayı Mor Çatı Kadın Sığınma Vakfı’ndan Çiğdem Hacısoftaoğlu okudu.

3 kadın ve LGBTİ örgütü, Taksim Hill Otel’de yaptıkları basın toplantısında deklarasyon yayınladı.

imc tv'de yer alan habere göre, Hacısoftaoğlu’nun okuduğu ortak deklarasyonda şu ifadelere yer verildi:

‘BARIŞTAN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ’       

“Biz bu ülkenin kadınları, barış istiyoruz. Savaşın, çatışmanın kıyıcılığını daha kaç kuşak yaşayacak? Telafisi olmayan bunca acıyla ne yapacağız?

“Seçime beş kala iktidarın ‘dondurduğunu’ ilan etmesiyle çözüm süreci ortadan kalktı. Savaş dili eskisinden de beter biçimde geri döndü. Kanı yerde kalmayacak dedikleriniz, bizim çocuklarımız. Feda edebileceğinizi söyledikleriniz, bizim çocuklarımız, bizim yakınlarımız. Öldürdükleriniz, bizim çocuklarımız.

“Nasıl bir Meclis, nasıl bir ülke istediğimizi oylarımızla anlattık. İrademiz hiçe sayıldı. Bombalamalar, yangınlar, misillemeler sardı etrafımızı. Bir ayda onlarca insanımız öldü. Onların yasını tutmak yerine yeni kayıpların korkusunu duyurdunuz. Biz seçimimizi savaştan yana yapmadık. Yürürlükteki antidemokratik hukuka bile uymayan bir olağanüstü hal rejimine oy vermedik. Ne bombalara, ne misillemelere ne infazlara ne de sabotajlara ihtiyacımız var.

“Biz kadınlar, bir savaş ve çatışma ortamını kabul etmeyeceğimizi buradan ilan ediyoruz. Silahlı, silahsız tüm taraflara ‘artık bir durun’ diyoruz. Haklı haksız tartışmasını bir kenara bırakarak, ‘o başladı, bu başladı’ demeden DURUN! Öldürmeye değil, yaşatmaya çalışın! Biz kadınlar ölümün değil, yaşamın tarafındayız. Silahları susturun! Diyalog ve müzakereler başlasın! Demokratik çözüm yolları hayata geçirilsin! Ki barışa dair umudumuz, beklentimiz hayat bulabilsin. Barış için gerçek adımlar atılsın ki bu ülkenin çocuklarının bir geleceği olabilsin.

“Biz kadınlar barıştan asla vazgeçmeyeceğiz. Hiçbir savaş çığırtkanlığına, kışkırtıcılığına prim vermeyeceğiz. Çünkü biz biliyoruz ki ayrımcılığın ortadan kalkması, adaletin tesis edilebilmesi hepimiz için eşit ve özgür bir yaşam, ancak barış ortamında mümkündür. Biz, yok sayılmanın, yok edilmenin anlamını hayatlarımızdan, verdiğimiz mücadeleden iyi biliriz. Barış için ısrar edeceğiz.”

İMZACILAR