Amerikalı ve yaklaşık bir yıldır İstanbul'da yaşıyor ama İstanbullu hemcinslerinin tarihi bir problemine el atmak onun aklına gelmiş. Sokak tacizi, aslında ülke ya da medeniyet gözetmeksizin daha çok kadınların yaşadığı büyük bir sorun.

Kocher, 2005’te New York’ta başlayan sokak tacizi karşıtı hareket Hollaback’i Canımız Sokakta ismiyle Türkiye’ye getirdi. Canımız Sokakta her gün deneyimlerini paylaşan kadınlarla büyüyor ve sokak tacizine karşı tüm kadınları farkındalığa davet ediyor. Kacie Lyn Kocher ile projeyi konuştuk.


Hollaback’in hikâyesi nedir? Sanırım ilk olarak New York’ta başlamıştı.

2005’te sokak tacizinden bıkan ve bununla ilgili gerçek anlamda hiçbir şey yapılmadığını gören yedi kadın ve erkek, New York’ta Hollaback NYC’yi başlattı. O zamanlar tam da cep telefonlarının kameralı olmaya başladığı dönemdi ve insanlar bu sayede yaşadıklarını görüntülü olarak da paylaşabilecekleri bir mecraya sahip oldu. Bugün dünya çapında 14 farklı ülkede ve 8 farklı dilde tam 37 Hollaback faaliyette.


Sizin Türkiye’deki yaşamınız nasıl başladı ve Hollaback projesini buraya getirmeye nasıl karar verdiniz?

Yaklaşık bir yıldır Türkiye’de yaşıyorum. Ancak asıl hikâyem Fas’ta başladı. Geçen yılın ağustos ayına kadar Fas’ta bir sene boyunca eğitmenlik yaptım ve açık söylemem gerekirse bu deneyimden nefret ettim. Arapça bilme avantajım olmasına karşın orada hoş karşılanmadığımı hissediyordum. Orada geçirdiğim zamanın en kötü kısmı evden çıktığımda sokakta uğradığım tacizlerdi. Hemen her gün eve korku içinde -bazen de ağlayarak- dönüyordum. Çünkü erkekler beni sözle, takip ederek ve yoklayarak taciz ediyorlardı. Sözleşmem bittiğinde orayı ilk uçakla terk ettim. Yine de hâlâ yeni insanları, kültürleri tanımaya ve Fas’ta edinemediğim huzurlu bir yaşantıyı aramaya istekliydim. İstanbul’u seçtim. Burada sadece bir arkadaşım yaşıyordu. Ne bir işim ne de kalacak yerim vardı. Bugünse bir telekomünikasyon şirketi için danışmanlık yapıyorum ve İngilizcede Hollaback olarak bilinen Canımız Sokakta kampanyasını yürütüyorum. Martta Hollaback’in web sitesinde gezinirken projenin ne kadar muhteşem olduğunu fark ettim. Anlatılan bütün hikâyeler fazlasıyla vurucuydu. Bir erkeğin saygısız ve onur kırıcı davranışına yıllar sonra da olsa cevap verebilme olasılığı beni umutlandırdı. Sonrasında tanıdığım herkese İstanbul’da Hollaback tarzı bir girişimin gerekli olup olmadığını sormaya başladım ve herkesin cevabı “evet” oldu. O günden beri kampanyayı Türkiye’ye getirmek ve gönüllülerle birlikte diğer mağdurların hikâyelerini paylaşmalarına yardımcı olmak için tam mesai çalışıyorum. Sadece bir buçuk haftadır sitemiz faaliyette ama hemen her gün düzenli olarak hikâyeler ulaşıyor.


Görünüşe bakılırsa sokak tacizi dünya genelinde yaygın bir sorun. Sizi cesaretlendiren kendi deneyimleriniz mi oldu yoksa başkalarının hikâyeleri mi?

Dünyanın farklı yerlerinde sokak tacizinin farklı şekilleriyle karşılaştım. Bunların hepsinin ortak noktası bir erkeğin benim üstüme bir güç uygulaması, beni objeleştirmesi, sinirlendirmesi ve utandırmasıydı. Öte yandan benim hikâyelerimin yanında kendi hikâyelerini Canımız Sokakta ile paylaşanların iki amacı var. Birincisi, hikâyelerini göndermek istiyorlar, çünkü bunları yaşadıkları deneyimlere bir cevap olarak görüyorlar. İkincisiyse diğerlerini uyarmak ve farklı taciz yöntemlerinden haberdar etmek istiyorlar. Topluluğumuz içinde müthiş bir empati ve diğerlerinin bu yaşananları yaşamayacağına dair bir umut hâkim. Canımız Sokakta sayesinde deneyimlerimizi paylaşmamız ve tacize karşı birlikte mücadele etmemiz gerekiyor.

Her taciz ırkçıdır

Canımız Sokakta ile ne gibi eylemler yapmayı amaçlıyorsunuz? Mücadeleniz sadece cinsel tacizle mi sınırlı. Yoksa ırk ve kimlik üzerinden yapılan tacizler de ilgi alanınıza giriyor mu?

Hollaback sokak tacizinin tüm çeşitlerini sona erdirmeyi amaçlayan bir hareket. Sokakta tek başına yürürken kendini güvende hissetmenin bir insan hakkı olduğuna inanıyoruz. Her ne kadar sokak tacizlerinin çoğu kadınlara yönelik olsa da taciz her bakımdan homofobik ve ırkçı bir olgudur. Canımız Sokakta da İstanbul’un herhangi saat ve yerde tacize uğramanın kabul edilemez bir yer olmasını amaçlıyor. Üyelerinin kendi deneyimlerini rahatça paylaşabileceği ve tacize tanık olduklarında hemen yardıma koşabileceği bir topluluk oluşturmak istiyoruz. Amacımız tacizciyi koruyan bir çevre oluşmasını engellemek. Bunun için de önce sokak tacizinin aslında ne olduğu hakkında farkındalık yaratmak gerekiyor. Taciz mağdurları ortaya çıktıkça farklı semtlerde sesimizi duyurmak için çalışma yapmayı istiyoruz.

Ekleyeceğiniz...

Sokak tacizini afişe edebileceğiniz çok yer var. Özellikle böylesi büyük, kozmopolit ve farklı semt yapıları olan bir şehirde. Bir yol hikâyenizi paylaşmak. Biz de olabildiğince çok hikâyeyi paylaşmanız için çalışıyoruz. Ayrıca hem fikir hem de işgücü anlamında yardıma ihtiyacımız var. (Cumhuriyet)