İstanbul Adalar ilçesinde yaşayan kadınlar Kınalıada'da üç kız çocuğuna yönelik cinsel istismarda bulunanların en ağır cezalara çarptırılmasını ve tecavüzcülerin asla affedilemeyeceği bir kanun çıkarılmasını istiyor.

Kınalıada’da ortaokul öğrencisi üç kız çocuğunun bir buçuk yıldan beri cinsel istismara uğradığı, rehber öğretmen M. Ş. sayesinde ortaya çıkmıştı. İkisi kardeş, üç kızın ifadelerinden sonra tecavüz zanlıları İ.K., T.K., S.B, tutuklanmıştı.

Adalar Hayır Meclisi, yaptığı yazılı açıklamada “Cinsel saldırı ve çocuk istismarı ağır şekilde cezalandırılması gereken bir suç. Hiçbiri yasalara göre erişkin olmayan kız çocuklarının tecavüze rıza gösterdikleri savı ise bu suçu meşrulaştırmaktan başka bir amaç taşımıyor” dedi.

“SUSMAK, SUÇA ORTAK OLMAKTIR”

Kınalıada, Burgazada, Heybeliada ve Büyükada'dan kadınlar adalargercek.com’a konuştular:

Güler Narcı: Kınalıada’da çocuklarımıza yönelik gerçekleşen cinsel istismar bizleri derinden üzdü. Çok çok üzgünüm. Mahkeme cinsel istismarda bulunanlara en ağır cezaları vermeli ve çocuklarımızın kara gününü tez zamanda aydınlığa kavuşturmalı. Çocuklarımız, gençlerimiz geleceğimizdir. Onları en iyi şekilde yetiştirmek ve korumak görevdir. Anne ve babaların olduğu gibi devletin de çocuklarımıza karşı sorumluluğu olmalı. Taciz ve tecavüzcülerin asla affedilemeyeceği bir kanun çıkarılmalı.

"KARANLIK ZİHNİYETLE MÜCADELE ETMELİ"

Şükran Orhan (CHP Adalar Kadın Kolları Başkanı) : Yaşananlar, kadını erkekle eşit görmeyen, toplumsal yaşamda yok sayan siyaset anlayışının bir sonucu. Çok yakın zamanda biz kadınlar, AKP tarafından cinsel istismar suçuna evlilik yoluyla cezasızlık getiren tasarıyı protesto etmiştik. Kadınların protestolarıyla tasarı geri çekilmişti. Ancak biz yine de mevcut yasalardan memnun değiliz; cinsel istismar cezalarının daha da ağırlaştırılmasını istiyoruz. Tecavüz insanlık suçudur ve bu suç asla kabul edilemez. Sadece yasaların değişimi de değil, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik karanlık zihniyetle mücadele edilmeli. Bedenimizden, kimliğimizden elini çekmeyenlere karşı CHP’li kadınlar olarak mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Kınalıadalı çocuklarımızın yaşadığı olaydan toplum olarak herkes sorumlu. Sorumluluğumuzu yerine getirip çocuklarımıza, gençlerimize hep birlikte sahip çıkalım, davanın takipçisi olalım…

“ASLA SESSİZ KALMAYACAĞIZ!”

Suay Atik (Burgazada Gönüllü Evi Başkan Yardımcısı): Adalı kadınlar olarak yaşanan bu olaya çok üzüldük. Umarım adalarımızda bir daha böyle şeyler yaşanmaz. Taciz ve tecavüzü yapan kadar buna sessiz kalanlar da çok suçlu diye düşünüyorum. Gazeteniz aracılığıyla Adalılara sesleniyorum; lütfen artık bu tür olaylara sessiz kalmayalım! Çocuklarımız ve gençlerimiz geleceğimizdir, onları koruyalım. Öte yandan cinsel istismar olaylarına karşı toplumumuz bilinçlendirilmeli. Aile-çocuk-öğretmen ilişkisi çok önemli. Ama sadece aile ve okulun da görevi de değil, devlet taciz ve tecavüze yönelik yasaları ciddi bir şekilde yeniden düzenlemeli.

“AĞIR YAPTIRIMLARLA SUÇUN ÖNÜNE GEÇİLEBİLİR”

Çiğdem Keşkekçi Ünal: Doğma büyüme adalıyım. Eskiden Adalarımızda cinsel istismar olayları yaşanmazdı. Kapılarımızın üzerinde anahtarlarımız dururdu; kimin ne ihtiyacı varsa, yanındaki komşusunun mutfağına girer, ihtiyacı olan çayı, şekeri, tuzu alırdı. Kimse dönüp de ‘benim evime mi girdin?’ demezdi. O kadar güvenilir ilişkiler vardı. Ama şimdi her şey bozuldu. İnsanlarımız, aileler eğitimsiz. Tüm toplumumuzun cinsel eğitim alması lazım…

Adalı kadınlar olarak Kınalıada’da yaşanan olayın takipçisi olacağız. Çocuklara bunu yapanlar mutlaka açığa çıkarılmalı ve hak ettikleri cezalara çarptırılmalılar. Ancak ağır yaptırımlarla bu suçun önüne geçilebilir.

“ŞİDDETLE KINIYORUZ…”

Nesrin Altepe: Kınalıda’da yaşanan olay bizleri çok üzdü. Adada cinsel istismar olayları yaşandığı için utanıyoruz ve bunu çocuklarımıza yaşatanları şiddetle kınıyoruz… Eskiden Adalılar, çocuklara ve gençlere daha bir sahip çıkardı. Herkes iç içe, kardeş ve arkadaşça yaşardı. Adalar bugün neden böyle oldu? Dünyadaki olumsuz değişim Adalılarımızı da mı etkiledi? Adamız eski adalar değil… Lütfen çocuklarımızı koruyalım ve cinsel istismara 'dur' diyelim!