İşte o yazı:

 

Tanıklıklar... Tanıklıklar...

Evvelsi gün hürriyet.com.tr’de ‘Fişlenen de fişleyen de anlatıyor’ diye bir yazı yazdım. Sonra mail ardına mail gelmeye başladı. Gebeler, başlarına gelenleri benimle paylaştı. Birkaçını buyrun birlikte okuyalım. Yorum koymuyorum çünkü gerek yok, ne olup bittiği ortada. Sezaryen kararı çıktı, nefesimizi tutmuş bir halde, kürtaj kararını bekliyoruz...

 

GEBELİKTE FİŞLENMEYE DOĞRU

Gebelikte fişlenme olayı doğru... Hamileyim ve sağlık ocağı, hamileliğimle benden daha fazla ilgili! Beni arayıp, yedi haftalık hamile olduğumu, hangi hastanede muayene olduğumu tek tek sayıyorlar. Kayıt yaptırmam gerektiğini, bebek dünyaya geldiğinde de kaydının yapılacağını ve sağlık ocağı vasıtasıyla SSK’ya bilgi geçileceğini anlattıktan sonra, beni bunu yapmam için zorluyorlar. Gerçi bu uygulama zaten uzun süredir var. Şimdi kürtaj meselesi dillendirildiğinden itirazlar yükseliyor, ben de bunu ‘halkın uyanışı’ olarak değerlendiriyorum. Aslında zemin çoktaaan hazırlanmış, biz öyle miydi, böyle miydi diye tartışaduralım, onlar mevzuyu kendilerince halletmiş. (Esin E.)

 

GEL DE TAKİP EDİLMİYORUZ DE

İnanılır gibi değil ama gebeliğimin altıncı haftasında (daha ben yeni öğrenmişken) kapıma bir yazı asılmıştı. Gebeliğimi tebrik ediyorlardı ve aile hekimliğini ziyaret etmem gerektiği belirtiyorlardı. Dolayısıyla herkes öğrendi. Önce komşuların kutlamalarını kabul etmek zorunda kaldım! Ardından da aradım ve çalıştığım için gelemeyeceğimi belirttim. Bir şekilde gelmem konusunda uzun uzun görüştük, aradan iki hafta geçince, ben riskli gebelikler arasına girdim. Ve sonra kendileri beni ziyarete geldi. Gel de “Takip edilmiyoruz” de... (Sevil B.)

 

ALDIRDIĞIM BEBEĞİMİN HESABINI SORDULAR

2011 Eylül ayında hamile olduğumu, özel bir kurumda yaptırmış olduğum gebelik testiyle öğrendim. Eşimle dünyalar bizim oldu.

Fakat gebelikte yapılan tahliller esnasında haşimoto tiroidit hastası olduğumu ve atak evresinde bulunduğumu öğrendim. Sekizinci haftada hastalığım nedeniyle, kalp atışları başlamadığı için bebeğimi aldılar. Aradan geçen dört ay sonra tekrar hamile kaldım ve aile hekimliği beni cep telefonumdan arayarak kurumlarına davet etti ve daha önceki bebekten neden vazgeçtiğimi sordular.

Resmen ilk bebeğimi kaybetmenin acısına henüz alışamamışken, bana neden kürtaj yaptırdığımın hesabını sordular!

Madem bu kadar biz gebelerle ilgili ve alakadarlar, aynı zamanda ciddi bir tiroit rahatsızlığım olduğunu ve aynı zamanda bunun da tedavisini gördüğümü neden dikkate almadılar?

Beni sorguladılar: Neden özel hastaneye gidip para veriyormuşum, bütün tahlillerimi aile hekimliğinde ücretsiz yaptırabilirmişim...

Ben de aile hekimliğine gelemeyeceğimi çünkü suçlayıcı tavırlarından hoşlanmadığımı, üstelik özel sektörde çalıştığım için izin alamayacağımı ifade ettim.

Şu an beş aylık gebeyim ve üç kez aradılar, sordukları sorular sadece gebeliğim ve bebekle ilgili, anneyi merak eden bile yok...

Doğuma kadar daha neler yaşayacağız bakalım... (Zeynep D.)