İstanbul LGBTT yaptığı yazılı açıklamada, Taksim'de düzenlenen 8 Mart Gece Yürüyüşü'nde trans kadınlara, feminist, gazeteci ve yazar Ayşe Düzkan tarafından transfobik söylemler yöneltildiğini duyurdu.

DÜZKAN: BU ADAMLARIN İŞİ NE KADIN YÜRÜYÜŞÜNDE

Açıklamada, "Kortejimizde beden geçişi yapmamış trans kadın arkadaşlarımıza Ayşe Düzkan, alandan ve yürüyüşten çıkmalarını söyledi. Bir başka beden geçişi yapmış trans kadın arkadaşımızı da kastederek 'bu adamların işi ne kadın yürüyüşünde' diyerek transfobik söylemlerine devam etti. Arkadaşlarımızla birlikte bu yaptığının transfobik olduğunu, transların her zaman beden geçişi yapmak zorunda olmadıklarını ve alanın sahibinin biyolojik kadınlar olmadığını söyledik," denildi.

Düzkan'ın "Trans ne be, trans falan anlamam, sakalları var bunların" dediğinin öne sürüldüğü açıklamada, ayrıca Düzkan'ın, beden geçişi yapmış bir transseksüel kadına da "Senin bu kadar sert ve sinirli olmanın sebebi erkek geçmişindir" dediği belirtildi.

"DÜZKAN'IN SÖYLEMLERİ CİNSİYETÇİ VE TRANSFOBİKTİR"

Açıklamada Ayşe Düzkan'ın feminist ve gazeteci kimliğine gönderme yapılarak, transfobi konusunda LGBTT'nin tavrının net olduğu da belirtilerek, "Hareketin içinden veya dışından hiç kimsenin bu tür transfobik söylemlerine sessiz kalmıyoruz. Ayşe Düzkan’ın özcü bir dille beden geçişi yapmış transseksüel kadınların güya erkek geçmişi olduğunu vurgulaması ve gene özcü bir tavırla bir transseksüel kadının sinirli olma halini geçmiş ve erkek metaforları ile belirtmesi cinsiyetçi ve transfobiktir," denildi.

"BEN KADINIM DİYEN HERKES KADIN MI OLUYOR, METAFİZİK BU"

Ayrıca, Düzkan'ın transseksüel bir kadına 'adam' demesinin, Taksim Polis Karakolu’nda Ebru Kırancı’ya "atın bu adamı karakoldan" denilmesiyle aynı transfobik özelliği taşıdığı söylendi.

Açıklamada , Ayşe Düzkan'ın daha sonra "Çocuklar asıl amacım açıkça söylüyorum provokasyondu. 51 yaşındayım biraz tahammül edin,” dediği de belirtilerek, transfobik saldırının meşrulaştırılmak istendiği söylendi.

Yine Düzkan'ın, "Ben kadınım diyen herkes kadın mı oluyor, metafizik bu, gerçek değil" dediği de öne sürülerek,  beden geçişi yapmamış kadınların beyanını yok saydığı da belirtildi.

"FEMİNİST ALANIN BİZLER DE ÖZNESİYİZ"

Açıklama şöyle devam etti:

"Evet, bizler tüm cinsiyet kimliklerinin politik zemin dışında “metafizik” olduğunu, kurgusal olduğunu, performans olduğunu ve kimsenin tekelinde olmadığını biliyoruz. Ayşe Düzkan biyolojik kadın cinsiyetini “gerçek”, beden geçişi yapmamış bir trans kadının beyanını “metafizik, fizik ötesi, gerçek dışı” saymıştır. Bu biyolojik cinsiyetçi tutum hiyerarşidir ve transfobiktir. Beyanımız ancak Ayşe Düzkan’ın biyolojik cinsiyeti kadar “metafizik”tir."

 Açıklamada son olarak, "Sakallı, penisli kadınlar vardır!" denildi ve şu ifadeler kullanıldı:

"Translar vardır! Queerler vardır! Transseksüel kadınlar vardır! Transseksüel kadınlar “erkek” değildir! Bedenimiz beyanımızın önünde değildir! Beyanımızı alanlarda kimse sorgulayamaz! ALIŞIN! Feminist alanın bizler de öznesiyiz. Ayşe Düzkan’ın transfobisini deşifre ediyoruz. Bu tür transfobik saldırılara daha önce de feminist alanlarda sözde feministler tarafından maruz kaldık. “Sen erkeksin, çık, burası kadınların” diyerek feminist alanlardan trans arkadaşlarımız dışlandılar. Ayşe Düzkan özelinde, feminist hareketin genelinde tüm bu transfobiyi deşifre ediyoruz ve bu deşifreyi yaygınlaştırılmaya davet ediyoruz." (Demokrat Haber)