Kadınlar gidecekleri ülkelerde iltica başvurusu yapacak. Şu ana kadar bir kadın yurtdışına kaçırılırken iki kadın da sırada.

Akşam’ın haberine göre, devlet kadına yönelik şiddetin önlenmesi için bir dizi tedbir üzerinde çalışırken, kadın örgütleri, ölümü ensesinde hisseden kadınları yurtdışına kaçırarak canlarını kurtarmaya çalışıyor. Haklarında koruma kararı alınsa da şiddet kurbanı kadınlara her gün yenileri ekleniyor. Kimlik bilgileri değişmeyen kadın yıllarca kaçıyor. Bir avcı gibi takipte olan yakınları sonunda kadını bulup öldürüyor. Ölümü bekleyen kadınlar, hayatını farklı bir kimlikle sürdürmek için tanık koruma programından faydalanmak için başvursa bile yararlanamıyor. Geçmişinin üzerine sünger çekmek isteyen şiddet ve töre mağduru kadına devlet 'hayır' cevabı veriyor.

SON ÇARE YURTDIŞI

Tanık koruma programına başvurup kabul görmeyen, kimliğini değiştiremeyen kadın, devletin kendisini ölümden koruyamayacağını anlayınca çareyi yurtdışında görüyor. Türkiye'deki çeşitli kadın örgütleri, yurtdışındaki kadın örgütleri ile bağlantı kurarak artık Türkiye'de barınamayacak duruma gelen şiddet mağduru kadınları yurtdışına kaçırma organizasyonuna girişti. 
Bu amaçla sponsor bulunuyor ve mağdur kadınların gidecekleri ülkelerde iş bulması sağlanıyor. Şiddet mağduru kadınlar daha sonra Avrupa ülkeleri ve ABD gibi ülkelere iltica başvuruda bulunuyorlar. Bu organizasyon kapsamında şu ana kadar bir kadın yurtdışına çıkmayı başardı ve gördüğü şiddeti ve baskıyı kanıtlayan belgelerle gittiği ülkede iltica başvurusunda bulundu. Eşinden ayrıldığı için aileleri tarafından öldürülmek istenen ve yıllardır kabus hayatı yaşayan iki kadın ise Türkiye'den çıkmak için son hazırlıklarını yapıyor. Şiddet mültecilerinin kimlikleri ve gittiği ülkeler gizli tutuluyor.

KAL DİYEMİYORUZ

İstanbul İl İnsan Hakları Masası Başkanı ve kadın hakları aktivisti Avukat Vildan Yirmibeşoğlu da konuyu doğrulayarak, 'Öldürülme tehdidiyle yaşayan kadınlar hayatlarını yeniden kurmak için tanık koruma programından yararlanmak, isimlerini ve bilgilerini değiştirmek istiyorlar ama bu kabul görmüyor. Hayatını yaşamak, eğitim görmek, çalışmak istiyor. Bu olmayınca tek çare kalıyor o da yurtdışına çıkmak. Kadına 'ülkende kal, devlet seni korur' diyemiyoruz. Çünkü yaşanan kötü örnekleri görebiliyor' dedi.

ONUN YERİ TOPRAK

Avukat Yirmibeşoğlu, bizzat tanık olduğu olayları da anlattı. İlk tanıklık şöyle: 'Eşinden ayrılan kadını ailesi öldürmek istiyor. Kadın bana derdini anlattı. Abartı olduğunu düşünüp ağabeyini aradım. 'İstanbul Valiliği'nden arıyorum, bu kadın kötü bir şey yapmadı, bunu konuşarak çözelim' diyorum. Karşıdaki adam bana 'Valilik'ten değil, isterse Cumhurbaşkanı arasın, kardeşimin yeri topraktır. O başına geleceği biliyor' cevabı veriyor.'

KİMLİK NO'LU TAKİP

İkinci tanıklık: 'Kadın şiddet görmüş. Mahkeme tedbir kararı veriyor. Kadın İstanbul'a gelip yeni bir hayat kuruyor, çocuklarını okutmaya başlıyor, işe giriyor. Eşi, kimlik numarasından kadının nerede çalıştığını, çocuklarının okulunu buluyor. İşe gittiği yolda duvarlara adını, telefonunu yazıyor. Kadın şok geçiriyor. Karakola gidip şikayetçi oluyor, polis 'sana bir şey yapacağını yazmamış ki sadece ismini yazmış' diye kadını geri gönderiyor. Peki bu durumdaki kadınları nasıl koruyacaksınız?