DİYARBAKIR - Cinsiyet temelli ve katılımcı bütçenin uygulamasının pratikleşmesi için mücadele edileceğinin ifade edildiği bildirgede, "Kadınların karar mekanizmalarında yer alması için, pozitif ayrımcılık ve kota uygulamalarının yürürlüğe konulması için mücadele edilmelidir. Kentler, kadın bakış açısıyla yönetilmeli ve rant alanı olmaktan çıkarılması için mücadele edilmelidir. Cinsiyet temelli bütçenin oluşturulması için mücadele amaç edinir" denildi.

Bağlar Belediyesi tarafından gerçekleştirilen ve iki gün süren "3. Uluslararası Kadın Kentlerine Doğru Kadın Konferansı" sona erdi. "Kadınlar Yeni bir Yaşam Yaratıyor" sloganıyla gerçekleştirilen konferansın sonuç bildirgesi açıklandı. Konferansa, yurtdışından ve Türkiye'den çok sayıda akademisyen, yerel yönetimlerde deneyim kazanmış yerli yabancı belediye başkanları, il genel meclis üyeleri, belediye meclis üyeleri, kadın hakları savunucuları, Kanada, Hollanda, Kıbrıs, Arjantin, Almanya, Avusturya, Meksika, Yunanistan, İtalya, Finlandiya ve Amerika'dan gelen delegelerle toplam 220 kadın katılmıştı.

‘YERELLER GÜÇLENİRSE MERKEZİ BASKI KIRILIR!’

Demokratik katılımcı, örgütlü toplum, ekolojik ve cinsiyet özgürlükçü yaklaşım ve katılımcı topluluk ekonomisine dayalı bir yerleşik yaşamın oluşturulmasının hedef olarak belirlendiği sonuç bildirgesinde, yerellerin ve kentlerin, kadınların toplumsal varoluşu ile ilgili kritik kavramlar olduğu kaydedildi. Yaşamın temel olarak yerelde kurulduğu ifade edilen bildirgede, baskı mekanizmalarının ise merkezden geldiği, merkezlerin baskı ve tahakkümünün ancak yerelin güçlendirilmesi yoluyla kaldırılabileceğine vurgu yapıldı. "Yerel" kavramının kır ve kent ayrımını ortadan kaldıran ve her ikisini de birleştiren bir kavram olduğuna işaret edilen bildirgede, "Dolayısıyla yerellikten bahsederken, kent-merkezli bir yaşam tahayyülünün ötesine geçilmesi gerekir. Emeği anti-tekelci ekolojik feminel ve komünal olarak esas alınmalıdır. Erkek egemen zihniyetin ve politikaların belirlediği, klasik ve çözüm üretmeyen uygulamalar yerine kadınların toplumsallaşması sürecine daha güçlü katılarak demokratik katılımcılığı ön planda tutan pratik yaşama dair kalıcı politikalar üretilmelidir. Yerel yönetim anlayışı, kadının özgün ve özerk örgütlenmesini esas almalıdır. Yerelde yapılan çalışmaların kadınların özgürleşmesi ve öncülüğün gelişmesini sağlamaya yönelik olması gerekir. Cinsiyetçi işbölümlerine dönük mücadele yerel yönetimlerin aktif politikalarının önemli bir parçası olmalıdır. Kentler, kadın bakış açısıyla yönetilmeli ve rant alanı olmaktan çıkarılması için mücadele edilmelidir" denildi.

Eğitim, sağlık ve kamu hizmeti olan yerel yönetimlerde anadilde hizmetin aktif olarak verilmesini güvence altın alınması önemine vurgu yapılan bildirgede, "Anadilin başta kadınlar olmak üzere insanların yaşamını devam ettirmek için gerekli pratiklerin özünü teşkil ediyor. Bu nedenle anadilinde eğitim sağlık ve kamu hizmeti aktif olarak yer aldığı yerel yönetimlerde özel bir vurgu ile ele alınmalı ve buna yönelik politikalar üretilmeli. Hizmet verenlerin yerel dille iletişim kurabilme şartı olmalıdır. Konferansta çeşitli ülkelerde yerel yönetimlerde birden fazla dilin hizmet vermede nasıl kullanıldığına ve yerel yönetimlerin bu kullanımın hayata geçirilmesi için sorumluluğu nasıl aldığına (Örneğin kursların açıldığına ve hizmet-içi eğitimler düzenlendiğine) ilişkin örnekler bu konuda pratik olarak fikir vermektedir" diye kaydedildi.

Konferansta ortaya çıkan öneri ve kararlar şöyle:

* Kentlerde demokrasi kültürünün oturması temel hedeftir.

* Tüketimin örgütlenmesi yerine kadınların aktif ve örgütlü katılımıyla üretim alanlarının oluşturulmasına ve örgütlenmesini temel amaç edinir.

* Yerellerde kadın meclislerinin oluşturulması sağlanmalıdır.

* Feminist medyanın oluşturulması için çalışmalar yürütülmelidir.

* Militarizme, milliyetçiliğe ve cins ayrımcılığına karşı aktif politik yerel mücadele yürütülmelidir.

* Kadınların kendilerini güvende hissedebileceği gündelik yaşam ihtiyaçlarının karşılandığı (kreş, aydınlatma, çocuk parkları, sağlık ocakları, ulaşım vb.) kendilerine özgü hayaller kurabileceği kentler yaratmak hedeflenmelidir.

* Cinsiyet temelli bütçenin oluşturulması için mücadele amaç edinir.

* Türkiye'nin Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'na koyduğu çekincelerin kaldırılması için aktif çalışma yürütmek temel hedef olarak kabul eder.

* Katılımcı bütçe uygulamasına kadınların aktif ve örgütlü katılımı önemlidir. Çünkü kadınların öncelikleri farklıdır. Karar mekanizmalarında ve istihdamda, kadınların yer alması için, pozitif ayrımcılık ve kota uygulamalarının yürürlüğe konulması için mücadele etmeyi esas alır.

* Kentlerde kadınların ezilmesi, sömürülmesi, dışlanması, sınıfa, cinsiyete ve etnik kimliğe dayalı kesişmelerle ağırlaştığını görerek yeni demokratik yerel politikalar üretilmesin hedefler.

* Kentsel dönüşüm projeleri, toplumsal çeşitliliği ortadan kaldırarak tek-tipleştirmenin yanı sıra ekolojik yıkım, yerel halkı yoksullaştırma ve rant ekonomisini besleme gibi sonuçlar ortaya koymaktadır. Bu durum kadınların yaşam merkezlerinden uzağa hapsedilmesi, bildiği yaşam biçimlerinin modern kent yaşamına uymuyor gerekçesiyle ortadan kaldırılması sonucunu da ortaya çıkarmakta ve hem kamusal hem de sosyal yaşamdan koparmaktadır. Buna mukabil neo-liberal politikaların bir sonucu olarak kadınlar güvencesiz ve ucuz işlerde istihdamına mahkum edilerek evi geçindirme yükünü tek başına omuzlamasına neden olmaktadır. Bu nedenle de kent hakkı için mücadele, sermayeye karşı mücadeledir. Ve kentleri kadınlar açısından dönüştürerek, yaşamımızı dönüştürülmesi hedeflenmelidir.

* Ortadoğu'da yaşanan kaotik süreçten en fazla etkilenen kadın ve çocuklar olması nedeniyle bu sürecin yok sayılan halklar lehine dönüşmesi için aktif çalışma yürütülmesi.

* İran rejiminin uyguladığı idam cezaları kınanmış olup, idamlara derhal son verilmelidir.

* Meksika ve Amerika başta olmak üzere bütün yerli halkların varoluş mücadelelerini destekleyici politikaları üretmek hedeflenmelidir.

* Bunların gerçekleşebilmesi için katılımcı yerel anlayışının gelişebilmesi amacıyla kadınların katılıma ilgisini oluşturmak, katılım mekanizmalarını ve bilgiyi kolay erişebilir hale getirmek temel hedeftir. Bu amaçla kadınların birlikte çalışmaları bir araya gelmeleri deneyimlerini paylaşmaları, politika üretmeleri ve dayanışmaları için kadın kurumlarının iletişim ağlarının kurulması ve güçlendirilmesi hedeflenmelidir.

* Yukarıda belirtilen ve üzerine çözüm önerileri sunulan sorunların ülkede yaşanan Kürt sorunundan bağımsız olmadığı, dolayısıyla da sorunların çözülmesi için inkar ve imha politikasından vazgeçilerek sorunu diyalog ve müzakerelerle çözmek yoluna gidilmesi gerektiği vurgulanmıştır.

DİHA