Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, 2017 Mayıs ayı raporunu açıkladı.

Rapora göre, Türkiye’de 2017 yılının ilk 5 ayında 172 kadın katledildi. Önceki yılların verilerine göre kadın cinayetlerinde artışın olduğu görülürken, Mayıs ayında da 39 kadın katledildi.

Kadın Cinayetlerini Platformu’nun Mayıs ayı raporu şöyle:

MAYIS AYINDA 39 KADIN HAYATINI KAYBETTİ

2017 yılında kadın cinayetlerinde en yüksek rakamları Mayıs ayında görüyoruz; 39 kadın erkek şiddetiyle hayatını kaybetti.

2016 yılının ilk 5 ay içerisinde kadın cinayeti 137 iken, bu yıl 5 ay içerisinde toplam 173 kadın öldürüldü.

Kadın cinayetlerinde sayısal artışın yanında işleniş biçimi de değişiyor, daha vahşi nitelikte cinayetler işleniyor. Kadınlar işkence görüyor, çocuklarının gözleri önünde veya çocuklarıyla beraber öldürülüyor, şüpheli ölümler artıyor.  Evine patlayıcı yerleştirmek, “levye” ile öldürmek gibi savaş yöntemleri ve barbar yöntemler kullanıyor. Faili meçhul oranı artıyor, olarak kapatılan kadın cinayeti dosyaları ailelerin uğraşlarıyla açığa çıkarılıyor. 2015 yılında kaybolan Betül Türkmen’in cesedi, bu yıl gömülmüş halde bulundu. Bunların tümü, kadın düşmanlığının arttığı yeni bir cinsiyet rejiminin tehlikeli yeni semptomları sayılabilir. Kadın hak ve özgürlükleri için daha çok mücadele ve çaba göstermek gerektiğini ortaya koyar.  

Bu ay kadın cinayetinin en çok işlendiği iller:  İstanbul’da 6; İzmir’de 5; Bursa, Gaziantep ve Kayseri ‘de 3 kadın öldürüldü.

KADIN CİNAYETLERİ BASINDA YER ALMIYOR

Ajans Press'in gerçekleştirdiği medya araştırmasında 2016 yılının ilk yüz gününde kadına yönelik şiddet ve cinayetle ilgili 4 bin 90 haberin basına yansıdığı belirtilirken; 2017 yılının ilk yüz günlük diliminde ise yapılan haber sayısı 2 bin 44 olarak belirtildi. Kadın cinayeti ve kadına yönelik şiddet geçtiğimiz yıla oranla ciddi oranda artış gösterirken; basında yer alan haberler nasıl aynı oranda düşüş gösterebiliyor? Türkiye'nin ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi maddelerine göre kadın cinayeti verilerinin çıkartılması ve nedenlerin tespitleri devletin göreviyken,  Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak bu verileri her ay basından aldığımız haberlerle hazırlıyoruz. Kadın cinayeti ve kadına yönelik şiddet günümüzde artarken basında bu haberlerin yarıya düşmesi  toplumda kadınların yalnız bırakılmaya çalışılmasının, şiddetin bir başka boyutunun göstergesidir. Türkiye’de ifade özgürlüğünün kısıtlanmasının ve bir çok basın kuruluşunun kapatılmasının bu sonuçta payı olabilir.

Kadınların basından beklentisi, kadın cinayeti gerçeğini  konunun ciddi bir toplumsal sorun olduğu bilinciyle ele alması ve hayat mücadelesinde kadınların yanında olmasıdır.

17 KADINA CİNSEL ŞİDDET UYGULANDI

Cinsel şiddet verilerini platformumuza başvuran kadınların şikâyetleri ve duyurmaları üzerine basından aldığımız bilgilere göre oluşturuyoruz. Bu bakımdan Mayıs ayında da 17’den daha fazla kadına cinsel şiddet uygulandığını söylemek mümkündür.

Bize yansıyan kadarıyla kadınlar okudukları okullarında, çalıştıkları iş yerlerinde, sokakta yürürken, toplu ulaşım araçlarında cinsel şiddete maruz kalıyor. İstanbul’da bir kadın, yemek yediği restoranın tuvaletinde restoran çalışanı tarafından tecavüze uğruyor.

Marmara Üniversitesi Göztepe Kampüsü’nde okuyan kadın öğrenciler resim bölümündeki bir araştırma görevlisinin ve ‘Mizah Kulübü’ nde eğitim veren bir kişinin tacizlerine ve cinsel saldırısına uğradıklarını basına duyurdular.

38 ÇOCUK İSTİSMARA UĞRADI

Yine basından aldığımız bilgilere göre Mayıs ayında 35 çocuk istismara uğradı. Bu çocuklardan 4’üne aylarca tecavüz edildiğini öğrendik.  İstanbul’da; ortaokul öğrencisi üç kız çocuğuna 4 kişi aylarca cinsel istismarda bulundu. Kızların durumu öğretmenlerine anlatması ile gün yüzüne çıktı. İstanbul Esenyurt’ta 8 aile, çocuğunun bir kırtasiyecinin istismarına maruz kaldığını ifade ederek polise şikayette bulundu. Batman'da çocuk yaştaki G'nin hamile kalmasıyla, birçok çocuğun istismarı ve fuhuşa zorlandığı öğrenildi.

Karaman’daki toplu istismar davasından bu yana çocuk istismarının üzerin örtülmeye çalışılması, istismarın artmasına sebep oluyor. Siirt’te 16 yaşındaki çocuk babasının istismarını kompozisyonda yazması üzerine, Rehber öğretmeni bu durumu savcılığa aktardı. Çocuk İzleme Merkezi heyeti ‘şizofren’ dedi, savcılık dosyayı açmadan kapattı. Çocukları çözümsüzlüğün içine hapsetmek yerine Çocuk Koruma Kanunu ve Lanzarote sözleşmesi esas alınmalıdır.