23 Mayıs, HDP İzmir mitinginde Gündoğdu Meydanı her kesimden her yaştan katılımcıyla dolup taşmıştı. Kalabalık, İzmir için o kadar fazla görülmüş olacak ki meydanda şaka yollu “ Amed Newrozuyla” kıyaslamalar bile duyulur olmuştu.

İzmir’den selam gönderildi sık sık sık barış adına Diyarbakır’a, evrenin talan edilmiş, kıstırılmış, bastırılmış her köşesine. Ezilenlerin gür sesi yankılandı İzmir körfezinin güneşli göğünde. Tepecik’ten dinledi ötekiler, Gültepe’de uçurum halkı, lanetliler, selamladı ağız dolusu meydandan yükselen umudun sesini.

Sonra Yannis Burnos gelmiş, konuşurken kürsüye konan güvercin konuşma sonunda” barış ve kardeşlik” mesajlarıyla kanatlanmıştı gökyüzüne. Binlerin yürek sesini taşımanın sevinciyle, rüzgârın akışına bırakmıştı kendini. Maviliğin işliğinde bir “merhaba” bir “kalimera” olmanın onurlu akışıyla.

5 Haziran İstasyon meydanında insanlar çoluk çocuk demokrasi için alanı doldurmakta. İzmir’den havalanan güvercin adeta dört dönüyor, kondu konacak meydanının kuytusuna. İndi inecek halkların suskun, kederli kalbine. Bir halk ormanının derinliğinde dinlenecek birazdan, çizgili boynunu uzatıp haziran güllerinin büyülü kırmızısına. Kalbinin atışlarını bastırarak gri tüylerine son bir kez daha kontrol ediyor renk cümbüşünü.

Belki yeniden kürsüde soluklanacak uzun yolculuğuna yeniden kanatlanmak için. Binlerin dalgalanan heyecanı geçtikçe artıyor, alan doldukça doluyor. Şarkılar türküler, zılgıtlarla selamlanıyor büyük değişim, dönüşüm ve kazanmaya olan istek. Binlerce yıldır itilmiş örselenmiş, kendi öz yurdunda zalimin zulmüne inat gelinmiş bu günlere nice yıkımlardan kırımlardan.

Alanda olanca coşkunun ortasında saat 7.50 sıralarında, meydandaki platforma çok yakın bir mesafedeki çöp kutusunda bir patlama gerçekleşiyor. Kürsüden insanların kargaşayla bir birini ezmemesi için patlamanın trafodan kaynaklandığı anons ediliyor. Bu anonstan yaklaşık dört dakika sonra da trafonun olduğu ön tarafta şiddetli bir patlama daha gerçekleşiyor. Onlarca yaralı, ortalık toz duman. Uzun süre ambulans gelmiyor yaralıları almak için. Canlı yayından olanları izlerken şair dostum A.Rahim’i aradım an meydanda olan şair dostum “Abi bomba koymuş şerefsizler” dedi. Sonra: ”Şimdi üstümüze gaz atıyorlar” diyerek konuşmayı kısa kesmek zorunda kaldı.

Evet, İzmir’den havalanan barış güvercini İstasyon meydanında içine bilye çivi sıkıştırılmış piknik tüpüne yerleştirilmiş bombayla düşürülmek istendi. Binlerce insan çoluk çocuk oradayken önce ses bombasıyla panik yaratıp arkasından parça tesirli bombayla da ölümleri arttırmak istediler. Yıllardır ölümlerden beslenen devlet refleksi bildik ritüelini yineledi. Yani, faili meçhul değil faili meşhurdu.

Onlarca yaralı, dört ölü günün bilançosu. Yapılmak istenen kışkırtma tuzağına kimse düşmedi. Provokatörlerin halkı sokağa salarak şiddet görüntüleri yaratma hevesi kursaklarında kaldı. Barış, kardeşlik güvercini ölümlere rağmen insanların oyuna gelmemesiyle meydana düşürülemedi.

 İzmir’de kürsüden havalanan güvercin hala kanat çırpıyor mavinin işliğinde umuda ve aşka…