Dışarıda yağmur ince bir sızı gibi yağıyor. Soğuk ki ne soğuk. Bir okulun kafeteryasında, dünyanın her yanından insanlar… Gelecek yeni yıla dair duygularını anlatıyor.

Gelecek yeni yıl iyi ol emi, gelecek yeni yıl başka ol, gelecek yeni yıl dindir insanların yaşadığı acıları. Al kederi, öfkeyi… Umutla gel.

Somalili Yusif’in bir sıkımlık canı var sanki. Zayıf mı zayıf. Sürekli gülümseyen yüzü ile unutmak dilerdim yeni yıldan, diyor.

Unutmak en iyisi, yaşanan olayları, değiştiremeyeceğimize göre unutmak.

1986 yılından sonrası olmasın zihnimde kalbimde. Yine bir temiz bardak suya hasret bir hayatım olsun kabul, lakin 1986 yılından sonrası olmasın…

 Mutlu yıllar Somali, mutlu yıllar Mogadişu… Bir hayalet gibi, kısık cümlelerle diliyor bunu Yusif…

Moğolistanlı kadının ismi yok. İsmi çok uzun… Zira benim hafızam çok zayıf. Onun ismini aklımda tutmam için daha en az yüz yirmi defa sormalıyım.

Moğol kız, Ulanbatur’a ve uzak yaylalara selam söyler, Kerulen nehrine selam söyler… Fakat hüzünle değil, garip bir sevecenlik ve mutlulukla…

İranlı Melina’nın aklı, gözü, kulağı, kalbi şimdi İran’da… Oradan gelen tüm haberlere dikkat kesiliyor. Üstelik dersleri asıyor. Bir yere gittiği yok. Derslere girmese de sınıfın önünde bir koltukta, elinde telefon izliyor, oradan gelen haberleri, görüntüleri.

Diyor ki; Bir şey olmaz bu gösterilerden, bir şey olacak değil de merak işte.

Şimdi İsfahan’da olmak vardı. Nede olsa benim şehrimdir İsfahan. Benim üniversitem İsfahan Mohajer Teknik Üniversitesi…

Mutlu yıllar sana İran, Mutlu yıllar, Tahran Tebriz ve İsfahan… Melina’nın size selamı var.

Daniel başka türlü bir siyahi. Gece gibi. Ailesini getirecek bu yıl. Heyecanlı ve mutlu.

O, Bantu Halklarından bir Kongolu ve büyük bir şaşkınlıkla anlamaya çalışıyor, işkencede öldürülen Lumumba ve arkadaşlarının özgürlük mücadelesi hakkında bir fikir sahibi olmamızı. Seviniyor’da…

Daniel, güzel bir adam. Simsiyah gece gibi bir adam. Bu yıl ailesine kavuşacak. Dünya güzel bir yer onun işin şimdi.

Mutlu yıllara sana haritada bile yerini bilmediğim Kongo. Daniel gibi güzel bir ülke, insancıl bir ülke olmalısın…

Sana ne yaptılar Libya? Kim düşman? Kim dost? Kim kiminle neden dövüşüyor? Mevzun nedir senin? İnsanların o denizlerde neden boğuldu? Neden bu kadar zalim oldu komşuların birbirine?

Bir kuş tedirginliği taşıyan arkadaş, senin ülkene de mutlu yıllar, Mutlu yıllar Libya! Mutlu yıllar…

Suriyeli Akademisyen ve eşi Anita bu hayatta gördüğüm en neşeli insanlar. Zalime, zulme, karanlığa ölüme, işkenceye, sürgüne, yıkıma, emperyalizme karşı yaşasın kahkaha diyor. Gürültülü kahkahasıyla… Yaşasın Kahkaha, iyi yıllar Suriye…

Rojovalı bir Kürt var. Küstün, kırgın, öfkeli, huysuz… Çünkü… Bir sebep var elbet. İki kolu kopmuş, yüzünde yıkım izleri.

Mezopotamya bir çift kol ile sana sarılmak ister Rojovalı genç… Mutlu yıllar sana Diyarbekir, mutlu yıllar sana Erbil, mutlu yıllar sana Kobani, mutlu yıllar sana Rojhilat….

Benimde aklımda iyimser ve umutlu hayaller var.

Her şey güzel olacak, her şey olduğu gibi olacak.

Mesela Türkiye’de ki demokrasi güçleri birleşecek. Bu birleşmeden bambaşka örgütlenmeler, değerler ve nicelik ve nitelik çıkacak ortaya.

Demokratik bir Türkiye olacak, demokratik bir halk hükümeti başa gelecek. Tabi işi zor. Lakin birleşik örgütlü halkın gücü işte, kim durabilir karşısında.

Demokratik bir anayasa, özgür, adil ve emek politikaların iktidar olduğu bir Türkiye düşü ile mutlu yıllara sana şehirlerin en hüzünlü şehri Ankara, mutlu yıllar Antakya, İstanbul, İzmir, Kars…

Mutlu yıllar sana dünya…

Her şey iyi olacak…