5 Ocak 2017 tarihinde Silivri’de, İlknur H. araç içerisinde tartıştığı eşi tarafından boğazı kesilerek öldürüldüğünde yılın ilk kadın cinayeti de işlenmiş oldu!

Bu cinayet ne ilkti ne de son oldu.

Kadınlar, eşleri, eski eşleri, aile bireyleri, erkek arkadaşları veya tacizci ve tecavüzcüleri; kısaca erkekler tarafından öldürülmeye devam etti.

Yılın ilk üç ayında 106 kadının yaşamlarına bu şekilde son verildi.

Kadın ölümleri her geçen yıl eskisine oranla artmaya devam ediyor.

Bunun asıl nedeni, canilerin, taciz ve tecavüzcülerin gerçek anlamda cezalandırılmaması aksine teşvik eder gibi, yargılanma sırasında “iyi hal” indirimi başta olmak üzere cezai indirimlere tabi tutulması, tutuksuz yargılanmaları ve koruma altına alınması gereken bireylerin bu konuda devlet desteğinden yoksun bırakılmaları.

Neredeyse tüm taciz, tecavüz ve öldürme vakalarında “iyi hal” indirimi uygulanmakta.

Neredeyse sanıkların tamamı, “adli kontrol” şartıyla serbest bırakılıp tutuksuz yargılanmakta.

Saldırganları suçlamak yerine, “sen böyle giyinirsen”, “sen böyle davranırsan/konuşursan”, “sen böyle süslenirsen” gibi mazeretler altında taciz ve tecavüze, saldırıya uğrayan kadınlar suçlanmakta.

Son olarak da, mağdurların yardım istemek için gittikleri polisten, “sen böyle giyinirsen az yapmışlar” denilerek dayak yemeleri, hakarete maruz kalmaları ve şikayetlerinin dikkate alınmaması.

12 Ağustos 2017 tarihinde İzmir’de iki kadın evlerine dönerken, motosikletli gençler tarafından elle tacize uğrarlar. Yakınlarında bir polis vardır. Yardım isterler. Polis, “size bu kılıkla az bile yapmışlar” diyerek tacize uğrayan kadını yere yatırarak darp eder. Bu olay kameralara da yansır.

Kadınların, yardım isteyeceği kurum çalışanından bu darp ve hakarete maruz kalmaları sonucu kime güvenecekleri konusunda tereddütleri oluşur!

Taciz ve sonrası polis tarafından darp yaşayan kadın; "Taciz edildim, üstüne yardım istediğim polis tarafından darp edildim. Şu saatten sonra nasıl güvenebilirim polislere, insanlara?" demektedir.

Kadınları sıklıkla yaşadığı bir diğer olay da İstanbul Esenyurt’ta gerçekleşir.

Ablasına gitmek üzere evden çıkan kadın tacize uğrar.

Tacizci, yaptığından utanmadan, taciz ettiği kadının öfkelenip karşı çıkması üzerine kadını öldüresiye döver!

Saldırıya uğrayan kadın; “Kaldırımda yürüyordum. Birden bir şahıs önce beni elle taciz etti. Sinirle dönüp üzerine yürüdüm. Küfür etti ardından da ‘Kıyafetine bak! Dua et kadınsın yoksa seni gebertirim’ dedi. Saldırdı. Beni aldığı gibi yere fırlattı ve kafam kaldırıma çarptı. Teklemeye başladı. Bayılana kadar beni dövdü. F.T. isminde bir şahısmış ve uyuşturucudan ve polise mukavemetten sabıkası varmış. Adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Davacı olacağım” diyerek anlatır olayı.

Hem kadını taciz edeceksin hem döveceksin hem de yaptıkların suç değilmiş gibi “adli kontrol” şartıyla serbest kalacaksın !

“ERKEK” OLMAN SENİ KURTARMAYACAK

Erkekler, “Ben nasıl olsa erkeğim, taciz ve tecavüze uğramam” diyorsanız yanılıyorsunuz.

Taciz ve tecavüz sadece cinsel alanda olmaz!

Eğer ülkede gerçekten ve haklılar lehine işleyen adalet kalmamışsa,

Eğer ülkede seni korumakla görevli kurum çalışanı seni korumak yerine saldırganı haklı çıkarıyorsa,

Eğer ülkede, köpekler araç arkalarında sürüklenerek, kediler çeşitli şekillerde, atlar yeterli gıda verilmeden ve bakımsızlık içerisinde çalıştırılarak, katırlar kurşunlanarak öldürülüyor ve hayvanlar dahil canlıların yaşam hakkı kalmamışsa, biraz düşüneceksin, düşünmelisin…

Örnek olarak aktardığımız iki taciz olayında en belirgin gerçek, adaletin işlemediğidir.

Suçluların desteklendiğidir.

Adaletin kalmadığı yerde cinsiyetinin erkek olması seni kurtarmaz.

Adaletin kalmadığı yerde yaşam güvencesi dâhil hiçbir hakkının güvencesi kalmaz.

Kim olursa olsun, suçlu olanlar da dahil, her insanın yaşamı devlet tarafından güvenceye alınmak zorundadır. Suçu olanlar adil yargılanmalı, adalet haktan yana olmalıdır.

Aksi durumda, adaletsizlik sadece kadınlara değil, tüm insanlara işler ki bu durumda “erkek” olman seni kurtarmayacaktır, bilesin istedim.

“Ülkede birçok sorun varken neden taciz ve tecavüz konusunu açtın?” demeyin.

Kadınların sorunu insanlık sorunudur.

Kadınların sorunu adalet sorunudur.

Kadınların sorunu, insanım diyebilen herkesin sorunudur/olmalıdır.