Emek, Özgürlük ve Demokrasi Blok'unun seçilmiş adaylarına yönelik anti-demokratik hukuk darbesini ve bu darbede AKP'nin rolünü anlamak için, AKP yandaşı basının Hatip Dicle kararından önce yazdıklarına göz atmak yeterli. AKP destekçisi basın uzunca süredir milletvekili seçilen tutukluların tahliye edilmemesi gerektiğinin propagandasını yapıyor, böylece hem yargıya mesaj veriyor, hem de bu anti-demokratik tutumu meşrulaştırmaya çalışıyordu. Bunu en çarpıcı örneklerinden biri, aşırı sağcı ve aşırı milliyetçi Türk-İslam sentezciliğinin, düzeyi herkesin malumu olan tetikçi gazetesi Yeni Akit’ten gelmişti. Yener Dönmez “BDP’nin 2015 Planı” adlı yazısında henüz Hatip Dicle kararı verilmemişken, şunları yazıyordu:

“BDP, tutuklu KCK sanıklarından 6'sını aday gösterdi ve seçtirdi. Bu sadece bir gerilim stratejisiyle anlaşılamayacak kadar iyi planlanmış bir hamleydi. BDP, tutuklu sanıkları vekil olsalar bile, ilgili mahkemelerin tahliye kararı vermeyebileceğini bile bile bu isimleri aday gösterdi. Seçimi, teröristleri hukukun elinden kurtaran birer araca dönüştürmeye çalıştılar.

Legal mecraları illegal amaç için kullanmaktır bu. BDP'nin asıl derdi KCK sanıklarının çıkarılması, vekil olması ve Meclis'te yapılabilecek çalışmalar değildir. Şiddetten beslenen BDP'nin asıl amacı kavga çıkarmaktır. BDP'nin zihni arka planında da kavga yoluyla her şeyi elde edebilecekleri algısı oluşmuştur. BDP'nin adayları doğrudan Kandil'den belirlenmiştir. PKK, tutuklu KCK sanıklarını BDP'den aday göstererek, BDP aracılığı ile hukuka dayatmada bulunmaktadır.”

Yazar, hukuk darbesinin ortamını meşrulaştıran bu fikirlerin üzerine aşırı milliyetçileri de provoke etmeyi ihmal etmiyor: “2015'de Öcalan'ı vekillik yolu ile dışarı çıkarmanın ön test ve provası bunlar.” Tabi, bütün bunlardan sonra artık halkın iradesi ile seçilmiş milletvekillerin tahliye edilmesini savunan herkes PKK’li olacaktır milliyetçi muhafazakarların gözünde.      

Kimse kendini “Yeni Akit” marjinaldir diye kandırmasın. İşte AKP zihniyeti tam da budur!

ZAMAN'IN REFERANSI SABİH KANADOĞLU

Zaten, AKP zihniyetinin bir başka temsilcisi Zaman da neredeyse aynı fikirleri yayınladı durdu. Nitekim Ekrem Dumanlı, köşesinde demokrasiye ve halkın iradesine yönelik bu hukuk darbesini, büyük bir pişkinlikle  “Göstere göstere duvara çakmak” diye niteliyor ve bunun böyle olacağını gazetelerinde yazdıklarını itiraf ediyor. Tutarsızlık ve Makyavelizm konusunda sınır tanımayan Dumanlı, bununla da yetinmeyerek, argümanını desteklemek için Sabih Kanadoğlu’nun fikirlerini kullanıyor. Bu kadarına da pes doğrusu!  

Bağımsız milletvekili Altan Tan, "AKP’li milletvekili görürseniz selamı sabahı kesin. Hiç bir şey olmamış gibi utanmadan artık bu sokaklarda gezememeliler" demiş. Polis terörü artık sıradanlaşırken ve halkın milletvekillerinin katıldığı toplantılara gaz bombaları ile saldırılırken, Altan Tan’ın milletvekilleri için söylediğini biz de kalemiyle AKP saldırganlığını meşrulaştıranlara, AKP’nin bu derece otoriterleşmesine vesile olanlara uyarlayalım:  "AKP’yi bugünlere getiren kalemleri görürseniz selamı sabahı kesin. Hiçbir şey olmamış gibi utanmadan artık yazmamalılar".