Madımak katliamından yargılanan bazı sanıklar hakkında zamanaşımı kararı verilmesinin ardından gelen tepkiler üzerine Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç yaptığı açıklamada dönemin Sivas SHP milletvekili Ziya Halis’in sözlerine gönderme yapmıştı.
Arınç şöyle demişti: ''Eğer mahkemenin verdiği karar mevcut sanıkların kamu görevlisi olmaması ile ilgili ise, burada yapılacak bir başka işlem daha var. Dün gazetelerde yayınlandı, eski Sivas Milletvekili ve o zaman iktidar ortağı olan Sosyal Demokrat Halkçı Parti'de görev sahibi olan, geçtiğimiz yıllarda da sanıyorum, Eşitlik ve Demokrasi Partisi ismiyle yeni bir parti kuran Ziya Halis'in açıklamalarına dikkat etmek lazım. Ziya Halis olaylar sırasında başta vali olmak üzere dönemin İçişleri Bakanının, Başbakanının, Başbakan Yardımcısının olayda ihmali olduğu kanaatinde.”
ZİYA HALİS KONUŞTU
Sivas Madımak Katliamı döneminde SHP Sivas Milletvekili olan, sonradan Devlet Bakanlığı görevinde bulunan Ziya Halis de bir açıklama yaptı. Halis, katliam davasındaki zaman aşımı kararıyla yargının uluslar arası sözleşmeleri hiçe saydığını belirterek, “Hükümetin tavrı ise çok kötü. Katilleri aklamaya çalışıyor Başbakan. Ancak bu çabalar beyhude, kimseyi inandıramazlar. Şiddetle karşı çıkılmalı ve deşifre edilmeli” dedi.
Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ve Sivas Milletvekili Ziya Halis, Madımak Katliamı döneminde yaşananları ve davada zaman aşımı kararına ilişkin hem o dönemin siyasi iktidarının uygulamaları hem de hükümette yer alan SHP’nin sorumluluğuna dikkat çekti.
Halis, katliam günü kendilerinin ilk olarak Arif Sağ tarafından arandıklarını ifade ederek, “Arif Sağ otele sığındıklarını, şeriatçıların oteli sardığını, psikolojilerinin bozulduğunu belirterek, otelden tahliye edilmelerini istedi. Orada bulunan tanıdıklardan bana telefonlar gelmeye başladı. Ben de İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu’nu aradım. O da yeni bir hükümetti. Güvenoyu almamıştı henüz. Takip ettiklerini, merak etmememiz gerektiğini söyledi. Ben de beklenmemesi gerektiğini, güç kullanarak dağıtılması gerektiğini söyledim. Bunun üzerine tamam dedi. Daha sonra Başbakan Tansu Çiller’i aradım, o da geçiştirdi. Ancak Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in bir mesajı yayınlandı TRT’de. Demirel, ‘vatandaşla güvenlik güçleri karşı karşıya gelmesin’ diyordu. Bu açıklama, Başbakana, İçişleri Bakanına, emniyet ve valiliğe de iletildi muhtemelen ki, orada müdahale edilmemesinin sebebi de buydu” dedi.
DEMİREL’İN ‘VATANDAŞLARI VE GÜVENLİK GÜÇLERİ’
Devletin hiçbir kurumunun katliama müdahale etmemesini Demirel’in sözlerine bağlayan Halis, “Oradaki hareket örgütlüydü. Önceden vaziyet alınmış. Mahallelerde kapı altından bildiriler dağıtılmış. Camilerde vaazlar verilmiş. Dışarıdan gelen insanlar var. Emniyet ve valilik ise yaklaşımıyla katliamcıların sırtını sıvazladı. Belediyenin de payı var bunda. Bir kere hiçbir inşaat yokken etrafta, otelin karşı tarafındaki kaldırım taşlarla doluydu. Demirel, güvenlik güçleriyle vatandaşları karşı karşıya getirmeyin diye talimat vermişti. Çiller ve İçişleri Bakanı da buna bağlı kaldı ve vali de etkilendi. Bunlar benim edindiğim izlenimler. Çünkü verilere göre değerlendiriyorum” dedi.
‘SHP DE SORUMLU’
Katliamın ardından Ankara’ya döndüğünde perde arkasını öğrenmeye çalıştığını dile getiren Halis, ANAP ve DYP’li vekillerle ortak bir kınama yayınlamak istediğine, ancak onların buna yanaşmadığına dikkat çekti.
SHP olarak Madımak katliamında suçlanmayı hak ettiklerini vurgulayan Halis, “İnönü yanıltıldı, aldatıldı. Suç hanesi olabilir. Bunda SHP’nin de sorumluluğu var. Ancak Sivas, Çorum, Maraş ve Gazi’de yaşanan katliamlarda görünen figüranların yanı sıra derin güçlerin olduğu anlaşılıyor. İster Gladio deyin ister Ergenekon, derin güçlerin işi olduğunu biliyoruz artık. Hrant Dink olayı da böyledir” ifadelerini kullandı.
‘HÜKÜMET KATİLLERİ MASUM GÖSTERMEYE ÇALIŞIYOR’
“Şu anda özeleştirimi yapıyorum. Vicdanen hayıflandığım nokta o dönem istifa etmeyişimdir” diyen Halis, insanlık suçlarının uluslar arası sözleşmelerle tanımlandığını ancak yargının uluslar arası sözleşmeleri dikkate almadığını söyledi. Hükümetin tutumunun ise çok kötü olduğunu belirten Halis, “Başbakanın sözleri beklendiği gibiydi. ‘Hayırlı olsun’ sözlerini bir yana bırakın, ‘sanıkların çocukları babalarımız ne yaptı diye soruyor’ diyor. Böylelikle katilleri masum çıkarmaya çalışıyor. Sağ siyasal kesim, bu olayı gericilerden çıkarıp masum göstermeye çalışıyor” dedi.
‘PKK YAPTI’ DİYEREK BULANDIRMAYA ÇALIŞTILAR
Sabah gazetesinin ise “Madımak’ta PKK parmağı” başlığıyla yaptığı manşet habere de dikkat çeken Halis, şunları söyledi: “PKK yaptı da bu katiller mağdur oldu’ gibi bir haberdi. İlginç bir iddia da yer alıyor haberde. Aziz Nesin’i Yücel Halis Sivas’a getirtmiş. Sivas İl Kültür ve Turizm Müdürü’nü Ziya Halis atamış ve ona baskı yapmış. Kültür Müdürü de Nesin’i davet etmiş. Meseleyi bulandırmaya çalıştılar. Buna kargalar dahi güler, ki güldü de. Bu olay aydın, demokrat kesime gericilerin gerçekleştirdiği bir saldırıydı. Eğer yüzleşmek isteniyorsa araştırılıp incelenmeli. Ayrıca katilleri aklamaya çalışma girişimlerine de sert bir dille yanıt verilmeli.”
Halis, katliama güvenlik güçlerinin müdahale ederek bir katliamı önleyebileceğini ifade ederek, “Sonuç olarak derin güçlerin işi. Şeriatçıların işi değil sadece. Gazi olayı gibi. Ayrıca katilleri aklamaya dönük bir çaba var. Bu beyhude bir çaba, kimseyi inandıramazlar. Fakat bunu da deşifre etmek lazım” diye konuştu. (anf)
