Zirve katliamı sanığı Haydar Yeşil’e ait hardisklerlerde çıkan belgelerde, örgütün olaydan sonra konuyla ilgili haber yapan gazetecileri fişlediği ortaya çıktı. Zirve Katliamı sanığı olan Malatya İstihbarat Şube Müdürü Haydar Yeşil’e ait hardisklerde yer alan belgelere göre katliama ilişkin haber yapan muhabirler de örgütün takibine alınıyor. Belgelere göre örgüt katliam sonrası da takibi bırakmamış.

Malatya’daki Zirve katliamı ile ilgili yapılan haberlerin yer aldığı üç sayfalık belgede örgütün takibine alınan 28 haber sitesi bulunuyor. Haber sitelerinin karşına “PKK yanlısı”, “AB ve AKP yanlısı”, “PKK’yı eleştiren bir site” diye not düşülüyor. Bianet haber sitesinin karşısına “AB yanlısı politikalara endeksli bir site” şeklinde not düşülürken, Erol Önderoğlu tarafından yapılan habere dikkat çekiliyor.

Stargazete haber sitesinin karşısına “AB ve AKP yanlısı politikaları destekleyip askerin yaptığını düşünen ve eleştiren bir gazete” olarak not düşülürken, Erdal Şimşek tarafından kaleme alınan “Malatya katliamı askere uzandı” haberine de yer veriliyor.

Gazeteport haber sitesinin karşına ise “AB fonlarından finanse edilen site” diye yazılarak “Malatya katliamı soruşturmasına korkunç ihbar” başlıklı haberler yer alıyor.

Birgün, “Aşırı sol bir gazete”, Evrensel ise “PKK sempatizanı” olarak fişleniyor.

İLKER ÇINAR’IN İHTİDA BELGESİ

Bu arada Sanıklarından eski “Başpapaz” olan daha sonra Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda uzmançavuş rütbesiyle istihbaratçı olarak çalışan İlker Çınar’ın “ihtida” (din değiştirme) belgesi de hardisklerde yer aldı. 1993’te kadrosu Kara Kuvvetleri Komutanlığı’ndan alınarak Özel Kuvvetler Komutanlığı içerisindeki TUSHAD’a bağlı Beyaz Kuvvetler Komutanlığı’na atanan, misyoner faaliyetlerle ilgili bilgi toplamakla görevlendirildiğini söyleyen Çınar, “Vicdani Huzur” için 2 Ocak 2000’de din değiştiriyor. 1970 Tarsus doğumlu olan İlker Çınar’ın mesleği ise iç mimar. Kilise yetkilisi Kamil Musa ve Hüseyin Ertuğrul ile Sezgin Yaşar’ın tanık olarak imza attığı belgede Çınar din değişikliği nedenini “Vicdani huzur” olarak gösteriyor. (Bahar Kılıçgedik / Taraf)