ABD’deki İran yaptırımları davasında cezasını hafifletmek için itirafçılık yapmayı kabul eden İranlı Reza Zarrab’ın ifade sürecinde yeni bir dönemece girildi. Bugünkü duruşmada Zarrab’ı savunma makamı, yani davanın tek tutuklu sanığı olan eski Halkbank genel müdür yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın avukatları sorguluyor.

Avukat heyetinden Cathy Fleming, savunmasını öğle arasına kadar iki noktaya yoğunlaştırdı:

Müvekkili Atilla’nın yaptırımların delinmesinde kilit önemde bir yardımı olmadığı, hatta Zarrab ile birbirlerini sevmedikleri; Zarrab’ın ifadelerinin inandırıcı olmadığı.

Fleming bu noktalardan ikincisinde, Zarrab’ın cezaevinde kaydedilen telefon konuşmalarından birinde “Burada cezaevinden çıkmak için işlemediğin suçları da üstlenmelisin” ifadelerini kullanmış olması üzerinden savunma yapıyor. Fleming bu ses kaydından yola çıkarak mahkemede yalan söylüyor olabileceğini ortaya koymak amacıyla, Zarrab’ın savcılarla yaptığı işbirliği anlaşmasının içeriğini ve zamanlamasını sorguluyor.

İLK İTİRAFÇILIK GİRİŞİMİ 2016’DA

İşte bu sorgu sayesinde, Zarrab’ın merak edilen itirafçılık/tanıklık anlaşmasına dair yeni bilgiler ortaya çıktı. Buna göre Zarrab Amerikalı savcılara ilk işbirliği önerisini Ağustos 2016’da, Miami’de tutuklandıktan yaklaşık beş ay sonra ortaya atmış. Kendisi bu önerisini, “O dönem, Atilla tutuklanmadan önce, avukatlarım gitti ve hükümetle işbirliğinin ayrıntılarını konuştu” sözleriyle açıkladı.

‘ERDOĞAN KURTARMAYA ÇALIŞIRKEN O İTİRAFÇILIK YAPMAYI ÖNERDİ’

Zarrab’ın bu sözleri, duruşmayı salondan izleyen Amerikalı gazeteci Katie Zavadski’nin de dikkatinden kaçmadı. Zavadski şu yorumu yaptı: “Bu, her şeye yeni bir perspektif getiriyor. Erdoğan’ın onu kurtarmaya çalıştığı bütün zaman boyunca Zarrab çoktan işbirliği önermişti. Zarrab, [avukatlarının] ilk toplantıda hiçbir isim üzerinde konuşmadıklarını söyledi.”

FLEMING NİÇİN BU GİRİŞİMLERİ SORUYOR?

Zarrab bu ilk önerisinin FBI tarafından kabul görmemesi sonrasında, cezaevinden çıkmak için siyasi girişimlerde bulunduğunu da kabul etti. Zarrab, ikisi de ABD Başkanı Donald Trump’a yakınlığıyla tanınan avukatları, yani ABD’nin eski adalet bakanlarından Michael Mukasey ile eski New York belediye başkanı Rudy Giuliani’yi bu girişimler için tuttuğunu itiraf etti.

Fleming sorgunun devamında, Mukasey ile Giuliani’nin girişimlerinin sonuçsuz kalması sonrası Zarrab’ın öfkelenerek Türkiye aleyhine yalan söyleyerek ifade vermeye karar verdiğini ima etti. Zarrab ise bu iddiayı reddetti.

Diyalog şöyle gerçekleşti:

Soru: Ve bir yıl boyunca bunun işe yarayacağını düşündünüz, doğru mu?

Yanıt: Mümkün olabileceğini düşündüm.

Soru: Ve aslında bunun işe yaramaması nedeniyle Türkiye’deki insanlara kızgınsınız, değil mi?

Yanıt: Kimseye kızgınlık beslemiyorum. 

SİYASİ GİRİŞİMİ İTİRAF ETMİŞ OLDU

Zarrab bu ifadeyle, Mukasey ile Giuliani’nin kendisi için siyasi girişimlerde bulunduğunu kabul etmiş oldu. İkilinin, Türkiye’ye gelerek Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la görüştüğü de ortaya çıkmıştı. Zarrab’ın itirafçı olması sonrası, ‘maliyetli’ avukatlar oldukları da bilinen bu iki isim avukat heyetinde yer almıyor. 

Kaynak: Gazete Duvar