İZSİAD’ın geleneksel toplantılarının konuğu Konda Araştırma Şirketi Genel Müdürü Bekir Ağırdır’dı… Ağırdır genel seçime 3 buçuk ay kala çok konuşulacak tespitlerde bulundu.

İzmir Sanayiciler ve İş Adamları Derneği’nin (İZSİAD) ‘Çarşamba Toplantıları’nın konuğu olan Konda Araştırma Şirketi Genel Müdürü Bekir Ağırdır, İZSİAD'ın Tarihi Havagazı Fabrikası'nda düzenlenen toplantıda 2011 seçimlerine doğru Türk seçmenin eğilimini analiz etti. Söyleşiye İZSİAD Yönetim Kurulu Başkanı İlknur Denizli’nin yanı sıra İZSİAD üyeleri ve çok sayıda davetli katıldı.

KUTUPLARDAYIZ

Bekir Ağırdır konuşmasına Türkiye’de büyük bir kutuplaşma yaşandığını altını çizerek başladı. Ağırdır, ''Türkiye'de 51 milyon yetişkinin yüzde 55'i herhangi bir meseleye bakarken, kutuplaşmanın içinde aldığı pozisyona göre değerlendirme yapıyor'' dedi.

BİRBİRİMİZİ DİNLEMİYORUZ

İnsanların birbirini dinlemediğini, bu nedenle empati kuramadığını savunan Ağırdır, Türkiye'de laiklik, Türk-Kürt kutuplaşması, yeni anayasa meselesi gibi konuların tartışıldığını, bu sorunların henüz çözüme kavuşturulamadığını söyledi.

MARKALAŞMIŞ SORUNLAR VAR!
Ünlü siyaset uzmanı, Türkiye’de ne çözümü ne de başka bir yere taşınması imkansız marka sorunlar olduğunu belirtti. Ağırdır, “Aklımız düğümlenmiş halde, böyle bir ruh haliyle seçime gidiyoruz. Kürt meselesi, seçimlerden sonra bugünkü haliyle sürdürülemez. Bir yıl sonra büyük adım atamazsak dağlardaki sorunu değil, büyük kentlerdeki kavgaları konuşur duruma geleceğiz. Bir şekilde seçim sonuçları çok belli... Bir şekilde tarihimizin en önemli seçimi. Bu sorunları konuşacak parlamentoyu seçeceğiz" dedi.

MUHAFAZAKARLAR AK PARTİ’YE MODERNLER CHP’YE
Bekir Ağırdır siyasal analizini partilere indirgeyerek sürdürdü. Ağırdır, AK Parti’nin 2002 yılında kurulurken düşlediği ütopya neyse o yolun sonuna gelindiğini, hedeflenen başarının bile aşıldığını ifade etti. “‘AK Parti yeni bir yenilenme mi, yoksa kutuplaşmayı sürdürme yolunu mu seçecek’ bunu zaman gösterecek diyen Ağırdır şunları söyledi: “Dindar, muhafazarkların yüzde 85-90'ı Ak Partiye oy veriyorlar. CHP ise oyunun yüzde 90'ının modernlerden alıyor. Kavgacı siyaset şu anda asli siyaset anlayışı haline gelmiş. Her gün Başbakan’dan zılgıt yemek mümkün. AK Parti bu siyaset tarzını devam ettirecekse başka bir durum var demektir…”

Ağırdır’ın oy dağılımı analizi ise şu şekilde oldu: “Oy dağılımı üzerinden baktığımızda Ak Parti'nin yüzde 20 altında oy aldığı tek bir il bile yok. Ak Parti bir kitle partisi. CHP 50 ilde yüzde 20'nin altında oyu var. CHP'de bir sıkışmışlık var. Kitle partisi niteliğini kaybetmiş durumda. 50 büyük ilçeye sıkışmış durumda. Eğitimi daha yüksek kesimlere sıkışmış durumda. Kürtlerde hiç oyu yok. CHP'nin meselesi önce bu sıkışıklığı aşması. Aşamazsa kendi başına bulunduğu yerde oyunu yükseltmesi seçim aritmetiğini değiştirmiyor. CHP'de ütopya yok. Seçmen etkileniyor ama kararı değiştirmesi için öbür tarafta umut vaat eden başka bir şey olması lazım. O yüzden seçmen şimdilik hareket etmiyormuş gibi görünüyor"

CHP’SİZ BİR ANAYASA OLMAZ!
Ağırdır, sözlerine şöyle devam etti: "Eğer gelecek yıl yeni anayasa konuşacaksak, Kürt meselesi konuşacaksak, CHP'nin olmadığı bir zeminde ne toplumsal barışı sağlayabiliriz ne Kürt meselesini konuşamayız. CHP'nin olmadığı bir müzarekere masasından toplumsal barışı sağlayacak bir anayasa çıkma ihtimali yoktur. CHP'siz parlamento mümkün değil. CHP Deniz Baykal gibi tercih yaparsa  yüzde 25 oy alması bile mucize. Değişime açık tavır alırsa yüzde 35'leri bulması mümkün. CHP 426 ilçede yüzde 10'un altında oy almış. Bu tabloyu değiştiremezse en fazla 195 milletvekili çıkarabilir. Oysa AK Parti yüzde 40 oy aldığında 280 milletvekili çıkarıyor"

MHP BARAJ ALTINDA KALIR!
Ağırdır, MHP için pek parlak bir tablo çizmedi. MHP'nin anti-siyaset tarzı bir yol seçtiğini anlatan Ağırdır, partinin baraj altında kalma riskinin oldukça ciddi olduğunu öne sürdü.

EN YÜKSEK KATILIMLI SEÇİM OLABİLİR
Ağırdır konuşmasının son bölümünde ise seçmen analizlerine ve eğilimlerine nokta koydu. 2011 seçimlerinin tutkusuz olduğunu vurgulayan Ağırdır sözlerini şöyle tamamladı:  “MHP'nin altındaki bir kesim CHP'ye bir diğer kesim ise AK Parti'ye doğru hareket ediyor. Seçmen açısından son derece tutkusuz bir seçim... Ak Partili seçmen kazanacağından çok emin. Seçmenin tutkuları yok. Bir yandan mutsuz... Ama oy tercihini değiştirmesine yol açacak çok radikal bir durum yok. Şimdilik pozisyonunu değiştirmeden izlemekle yetiniyor. Ama hayat bundan ibaret değil. 51 milyon seçmenin 22 milyonu doğduğu yerin dışında yaşıyor. Üstelik yüzde 20'si koşulsuz yarın sabah daha iyi bir yere taşınmak istiyor ve mutsuz. Hiç kimse bulunduğu koşullardan memnun değil. Herkes ne istediğini bilerek oy veriyor. Önce insanların umutlarını anlamamız lazım. Türkiye'de seçmenin üçte biri partisiyle fikri birlik arıyor. Dörtte bir seçmen lidere bakarak karar veriyor. Yüzde 20 seçmen ise Fenerbahçelilik gibi duygusal bir ilişkisi olduğu için oy veriyor. Seçmenin yüzde 12'si son derece bilinçli... AK Parti'de seçmenin yarıya yakını liderci seçmen. Erdoğan üzerinden AK Partiye oy veriyor. CHP'de fikri birlik arayan seçmen var. Fikri beraberliğin yüzde 80 olduğu bir başka parti MHP. AK Parti etrafındaki seçim tartışmalarından dolayı en yüksek katılımlı seçimi yapmamız yüksek”

EGEDE SONSÖZ