16 Nisan’da gerçekleşen anayasa referandumunda Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) kanunun uygun gördüğü usulün aksine mühürsüz zarfları da geçerli sayılması yönündeki kararı tartışılmaya devam ederken, YSK Başkanı Sadi Güven konuya ilişkin yeni bir açıklama yaptı.

Güven “Sandık kurullarında biz yokuz seçimi yapan da, seçimde yarışan da siyasi partilerdir. Biz bunların organizasyonunu yapıyoruz. Yüksek Seçim Kurulu çok şeffaf bir kurum kendi içinde bir çok denetimi var. Kimse getirip ikinci bir mükerrer kayıt gösteremez. Türk mühendislerin yaptığı ciddi anlamda güvenli bir yazılımımız var.” dedi.

Sadi Güven’in Habertürk’ten Veysi Ateş’e yaptığı açıklamalardan satır başları şöyle:

SEÇİMİ İZLEME SANSI VAR: Eğer yanlışlık olursa siyasi partiler itiraz edebiliyor. İle geliyor sonra Türkiye geneline geliyor. Yani siyasi parti ta başından sonuna kadar izleme şansına sahip. Bu siyasi partilere gitmekle birlikte tüm  vatandaşlarımıza da gidiyor. Türkiye’de kullanılan tüm sandık sonuçlarını  görme imkanına sahip. YSK oy çaldı diye ciddi tenkitler oldu. Sayım döküm cetvelini, sandık sonucunu ve il ve ilçe birleştirmesini verdim.  Ben partilere ve 80 milyon vatandaşa gönderdim ben nasıl çalacağım? Herkesi eline verdim yolda değiştirdiler diyelim ama ben hemen seçimin sonunda belgeyi veriyorum hemen değişiklik farkedilir.
 
KAĞITLARIMIZ VAR: “YSK ile ilgili konuşurken belge ile konuşmak lazım. Biz gidiciyiz. Seçimlerin sağlıklı yapılması için bu kurumun yıpratılmaması gerekir. Türkiye’de seçimlerde güvenliği bir noktada almıyoruz. YSK yazılı kağıtlarımız var. Paralarda görülen libranlar var. Bu kağıtları özel imal ettiriyoruz oy pusula ile zarfları bu kağıtlardan üretiyoruz. Bunu imal ettirip bastırırken her türlü güvenlik önlemini alıyoruz. Bu tedbirlerden biri. Bunları biz belli sayılar halinde İlçe Seçim Kuruluna

MÜHRÜN VURULMADIĞINI ÖĞRENDİK: “Teslim alan partiler. İlçe seçim kurulundaki partiler  aldı. Mahalledeki sandık kurulu da siyasi partilerden. Bunu açtı sayım yaptı  tutanaklara yazdı imzaladı. Burada bakın bir mühür daha vurması gerekiyordu sandık kurulunun üçüncü mührü vurması gerekiyordu. Seçim kurulları seçim günü torbayı açınca bunları sayıp deftere geçiriyorlar. Zapta geçiyorlar. Biz hiç görevimiz olmadığı halde sandığa üye veren bu üyelere eğitim verdik anlattık.

Onun ötesinden her bir sandığa çek list verdik. Yemin etmeyi torbayı açınaca sayması mühürlemeyi unutmayın diye. Bütün bunlara rağmen sandık kurulunda bazılarının mühürleri vurmadığını öğrendik. Tam problem burada biz YSK olarak toplandık anayasa diyor ki seçimin başından sonuna kadar karar verme YSK’dadır. Oy pusulalarının dışardan geldiği iddiası yoktur olay tamamen sandık kurulu başkanlarının mührü vurmayı unutması ile ilgilidir.”

SAHTECİLİĞE DAİR İTİRAZ YOK: Anayasanın 67’nci maddesi gereğince vatandaşın seçime katılma hakkı var. Bakın 7-8 kriter vardır. Basılmasından teslim edilmesine kadar. Hepsini saydım size. Bütün bunlar yapıldı sandıkta ben değil, siyasi temsilciler var hatayı onlar yaptı. 1980 yılında yapılan bir şeyi anlattım dışardan geldiğine dair bir itiraz yoksa sahte olduğuna dair bir itiraz olursa ki yok o zaman geçerli olur. Olay tamamen sandık kurulu üyelerinin hatasından kaynaklanmaktadır. Sahtecilik iddiası yok. İtiraz gelirse bakarız. Böyle bir şey sistematik olarak çok düşük. Sahte oyu pusulası sahte zarf kullanıldığına dair bir itiraz yok.