Gazeteci Aydın Engin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, , "Arama motorlarıyla, internetteki bilgi kırıntılarıyla, 140 karaktere sığdırılmış aforizmalarla gerçek bilgiye vakıf olunamaz, alim hiç olunamaz. Bu şekilde sadece malumatfuruş olunabilir, yarım porsiyon aydın olunabilir, başka bir şey olunamaz" açıklamasını değerlendirdi.

Aforizmaları tanımlayan Engin, “Aforizmalar var 140 değil 40 karakterle söylenmiştir; aforizmalar var 340 karakterle dillendirilmiştir. Aslolan harf sayısı değil, bilgelik, zengin ve derin bir düşünce içeren bir birikimin bir ya da birkaç yalın cümleye indirgenmiş olmasıdır” dedi.

Engin, " Suriye Kürtlerinin askeri örgütü YPG’den söz ederken düpedüz, ilkokulda öğrendiği gibi “ye-pe-ge” demek varken “i-pi-ci” gibi bir şeyler söylemeyi yeğleyen biri, kişisel kültürünün zenginliğini kanıtlamak için aforizma gibi dinleyenlerin epey azının anlayabileceği bir terim kullanır" dedi.

Aydın Engin’in Cumhuriyet’te yayınlanan, “140 karakterlik aforizmalarla yarım aydın...” başlıklı yazısı şöyle:

Offfff!..Bu Cumhurbaşkanı bana istediğim yazıları yazdırmayacak. Her gün konuşuyor; her konuştuğunda inciler saçıyor. “Gel de tırmıklama” dedirten inciler...

Cumartesi günü de İstanbul’da bir kitap fuarının açılışında konuştu. Eh madem konu kitap, bizimki de konuşmasının ağırlığını kitap, edebiyat, bilgi, kültür gibi konulara verdi.

Mesela şöyle dedi:

“Aslında internet ve iletişim teknolojileri hayatımızı ve bilgiye ulaşımı kolaylaştırıyor. Bugün evinizin ya da ofisinizin konforundan dünyanın her yerindeki kütüphanelere online olarak erişebiliyorsunuz.”

Çok doğru. Bilgiye ulaşım hiç bu kadar kolay olmamıştı.

Tamam da bu “doğru” cümleleri başka doğru cümlelerin izlemesi gerekir değil mi?

Bizimki şöyle devam etti.

“...140 karaktere sığdırılmış aforizmalarla gerçek bilgiye vâkıf olunamaz, âlim hiç olunamaz. Bu şekilde sadece malumatfuruş olunabilir, yarım porsiyon aydın olunabilir...”

Hoppalaaaa...

140 karakterlik aforizma!..

Kendi mi buldu, metin yazarı bilgiçlik mi tasladı da önüne koydu bilemiyorum. Bildiğim “aforizma”nın 140 karakterle sınırlı bir Twitter etkinliği olmadığı...

Hani kendisinin de, dinleyenlerin de kolayca anlayacağı “özlü söz” ya da “özdeyiş” ya da “bilge söz” dese; bunlar onu kesmezse hayran olduğu Osmanlıcadan “kelamıkibar” ya da “kelam-ı akilâne” tamlamalarını alıp kullansa o 140 karakter saçmalığından kurtulacak...

Ama hayır, Suriye Kürtlerinin askeri örgütü YPG’den söz ederken düpedüz, ilkokulda öğrendiği gibi “ye-pe-ge” demek varken “i-pi-ci” gibi bir şeyler söylemeyi yeğleyen biri, kişisel kültürünün zenginliğini kanıtlamak için aforizma gibi dinleyenlerin epey azının anlayabileceği bir terim kullanır.

Geçelim...

Aforizmanın değeri 140 karakterle filan sınırlı olmasında elbette değil. İçerdiği fikirde. Aforizmalar var 140 değil 40 karakterle söylenmiştir; aforizmalar var 340 karakterle dillendirilmiştir. Aslolan harf sayısı değil, bilgelik, zengin ve derin bir düşünce içeren bir birikimin bir ya da birkaç yalın cümleye indirgenmiş olmasıdır...

Bildiğim, ulaşabildiğim aforizmalar içinden 140 ve daha az karakter içerenlerinden küçük bir demet yaptım.

Niyetim belli. Cumhurumun başkanına dönüp “Bak 140 karakterle de bilgece sözler söylenebiliyormuş; malufatfuruşluk (bilgiçlik) değil, bilgelik içeren değerli sözler” demek.

Buyrun...

İsa’dan 600 yıl önce yaşamış Çin bilgesi ve filozofu Lao Tzu, 91 karakterle söylemiş:

En büyük fetih savaşmadan, kan dökmeden kazanılır, en başarılı yönetici emretmeden yönetir.

Karl Marx sadece 75 karakterle kendisinin anıt eseri “Das Kapital”i özetleyivermiş:

Filozoflar dünyayı sadece yorumlamakla yetindiler. Oysa sorun onu değiştirmektir.

Bu 49 karakterlik bilge söz de Euripides’ten:

Bir kimsenin düşüncesini açıklayamaması köleliktir.

Alın 113 karakterlik bir aforizma daha. Yine Karl Marx’tan. Demokrasiyi dört yılda bir sandığa gitmeye indirgeyen, “demokrasi sandıktır ve ondan ibarettir” diye saçmalayanlara 19. yüzyıldan sesleniyor:

Birkaç yılda bir, sömürülenler, sömürücülerden hangilerinin kendilerini temsil edeceğini ve sömüreceğini seçerler.

Bir de Aziz Nesin ustamızdan 88 karakterlik bir “aforizma” aktarıp yazıyı noktalayayım:

Yarım aydın cümlelerinin arasına yerli yersiz, doğru yanlış yabancı sözcükler sıkıştırır...