Gazeteci Amed Dicle, YPG'nin ele geçirdiği Til Hemis bölgesinin stratejik önemini ve bu bölgenin tekrar geri alınmasıyla beraber IŞİD'e nasıl bir etkisi olduğunu yazdı. Dicle, Til Hemis'e hâkim olmanın stratejik önemini, "Qamışlo'nun güney cephesine, Heseke ile Qamışlo arasındaki yolların bir bölümüne, Heseke'nin güneyindeki yerleşim bölgelerine, Irak-Suriye sınırındaki geçişlere, Şengal-Heseke arasındaki trafiğe hâkim olmak anlamına geliyor," sözleriyle ifade etti. Amed Dicle, zaferin sonucu için de, IŞİD'in hareket alanının daraldığını belirterek, "Cizire ve Kobanê kantonlarının coğrafi olarak birleşmesi sadece Rojava Devrimi için değil, tüm Suriye için çok önemlidir. Bu durum DAİŞ'ın (IŞİD) bitmesine sebep olacaktır," değerlendirmesinde bulundu.

Amed Dicle'nin ANF'de yer alan "Til Hemis zaferi, DAİŞ’in ikinci büyük yenilgisi" başlıklı yazısı şöyle:

Til Hemis bölgesi, özellikle bir yıldır Rojava'da acı bir hatıra ile anılıyor. Zira bu bölgeyi DAİŞ çetelerinden kurtarmak için 5 Ocak 2014 yılında bölgeye operasyon yapan 45 YPG savaşçısı, hava şartlarının hesaplanmaması, bazı yerel güçlerin karşıt pozisyonda olması ve yeterli hazırlıkların olmaması nedeniyle girdikleri çatışmada yaşamlarını yitirdi.

Bu olaydan sonra Til Hemis'in alınması ve yörede yaşayan çoğunluğu Arap olan halkın DAİŞ çetelerinden kurtarılması Rojava Savunma Güçleri’nin temel hedeflerinden biri oldu. Ancak bu hedef planlanırken; hazırlıkların iyi yapılması ve operasyonun sonucunda Til Hemis’in mutlaka düşürülmesi amaçlandı. Rojava'nin diğer bölgelerinde yaşanan savaş ve saldırılar, Til Hemis yönelik operasyonun hazırlık sürecinin bir sene devam etmesine neden oldu.

TİL HEMİS’İN STRATEJİK ÖNEMİ

Til Hemis, bir kasaba. Türkiye'deki idari sisteme göre bakacak olursak bir ilçe kadar büyük. Onlarca köyü var. Köylerin ve merkezde yaşayan insanların çoğu Sünni Arap. Kasabada; Baas rejiminin bölgeyi 'Araplaştırma' politikası çerçevesinde oraya getirilmiş Arap aşiretleri yaşıyor. Kürtlerin arazileri alınmış ve bu aşiretlere verilmiş. Bu yüzden, aşiretler her zaman rejimle iyi geçinmek durumunda kaldı.

Til Hemis coğrafi olarak Heseke’nin 76 km kuzeydoğusunda, Qamışlo’nun da 41 km güneyinde. Til Koçer Sınır Kapısı ise, Til Hemis'in 40-50 km batısında. Til Hemis merkezinin güneyinde, Irak sınırı var. Irak sınırının içinden geçince Khana Sor, Sınuni ilçeleri, Şengal Dağları ve Şengal kent merkezi var. Daha basit bir ifadeyle, Til Hemis, Şengal'ın kuzeyinde, Suriye-Rojava'ya geçişin ana merkezi durumunda.

Yani Til Hemis'e hâkim olmak, Qamışlo'nun güney cephesine, Heseke ile Qamışlo arasındaki yolların bir bölümüne, Heseke'nin güneyindeki yerleşim bölgelerine, Irak-Suriye sınırındaki geçişlere, Şengal-Heseke arasındaki trafiğe hâkim olmak anlamına geliyor. Böylesi stratejik bir önemi var. DAİŞ şimdiye kadar buradaydı, ancak bu özelliklerin tümünden elbette faydalanamıyordu. Zira YPG, Til Koçer'de hâkim, Şengal Dağları’nda diğer Kürt güçleri var. Qamışlo’nun güneyinde DAİŞ zaman zaman saldırı girişiminde bulunuyordu ama buranın stratejik önemine denk bir hamle yapamıyordu.

YPG/YPJ güçleri Kobanê'den sonra, yöredeki halkın talebi üzerine kapsamlı bir operasyon başlattı. Önce köyler, şimdi ise ilçe merkezi büyük oranda kontrole alındı. Bu durumda, DAİŞ'ın Heseke gibi bölgelerde saldırı girişimlerine de darbe vuruldu. DAİŞ, saldırmak istediği yerlerde kendini nasıl koruyacağının hesabını yapmak zorunda kaldı. YPG'nin Til Hemis operasyonunu başlattıktan sonra; DAİŞ Heseke'nin batısındaki Til Temir köylerine saldırdı. Amaçları, orada bir cephe açıp YPG güçlerini uğraştırmaktı. İlk hedefleri Süryani köyleri oldu. Çok sayıda sivili katlettiler ve 400'den fazla kişinin kaçırıldığı söyleniyor. Bu bölgeden Xabur Suyu geçiyor.

Serêkaniye'nin 14 km doğusundan Til Temir bölgesine giden Xabur Suyu, yaklaşık bir yıldır Türkiye devleti tarafından kesilmişti. Ancak DAİŞ'ın saldırı yaptığı gece Türk tarafı suyu bıraktı. Zira suyun geçeceği bölge YPG kontrolündeydi ve muhtemelen olası bir müdahaleyi önlemek için suyu bıraktılar. Zaten Süryani köylerini korumaya giden YPG/YPJ birlikleri; suyun akıntısı ile boğuşmak zorunda kaldılar ve 3 YPG savaşçısı boğularak can verdi. Bu olay, 4 gün önce oldu. Saldıran DAİŞ, saldırıyı önlemek için gidenler YPG savaşçıları, Süryani sivilleri korumaya gidenleri engellemek için suyu bırakan Türk devleti ve can veren 3 Kürt savaşçı... Buna rağmen Til Temir'de durum kontrole alındı, DAİŞ saldırısı püskürtüldü. Şimdi kaçırılan Süryaniler kurtarılmaya çalışılıyor.

TİL HEMİS ZAFERİNİN SONUÇLARI NE OLACAK?

1- DAİŞ artık Heseke, Qamışlo, Til Koçer-Cezaa üçgeninde istediği gibi hareket edemez. En stratejik bölgeyi kaybetti, bu onlar için giderilmesi zor bir askeri yenilgi.

2- Heseke bölgesinde; Suriye rejimi, DAİŞ ve YPG güçleri bulunuyor. DAİŞ bu durumda Heseke'nin daha güney cephelerinde hareket edebilir. DAİŞ'ın bu bölgede artık kaçabileceği tek bölge, Dera Zor güzergâhıdır.

3- DAİŞ; Irak ve Rojava-Suriye sınırında artık hareket kabiliyetini kaybedecek. Bu cepheden Şengal'e yönelik tehditleri bu zaferle, bertaraf edilmiş durumda.

4- YPG; Til Hemis ve Til Temir'den DAİŞ'ı tamamıyla çıkartırsa, Cizire Kantonu’nu tümüyle temizlemiş olur. YPG; bu bölgede yol temizliği yaparak ve arka cepheyi sağlama alarak Tel Abyad bölgesine operasyon yapabilir. Kobanê tarafından aynı amaçla yapılacak bir operasyon ile Tel Abyad kurtarılabilir.

Sonuç olarak; Cizire ve Kobanê kantonlarının coğrafi olarak birleşmesi sadece Rojava Devrimi için değil, tüm Suriye için çok önemlidir. Bu durum DAİŞ'ın bitmesine sebep olacaktır. Bu süreç başlamıştır. Koalisyon güçleri de hava desteğiyle operasyona dâhil oluyorlar. Hem koalisyon üyesi olup hem de YPG'ye 'terörist' diyen Türkiye, DAİŞ terörüne karşı verilen bu mücadelenin neresinde olacak acaba?

İstediği zaman kapatıp açacağı su olmadığı yerlerde; Kobanê'de yaptığı gibi, DAİŞ çetelerinin sirkülasyonuna ne kadar katkıda bulunacak? Bekleyip göreceğiz.